‘Her baraj, bir medeniyet anıtı’

Kitabın okuyanı sürükleyen bir yanına değineceğim.

Demirel, su ekseni çevresinde aslında bütün bir Türkiye’yi anlatıyor ve kendi yaşamından kesitler sunuyor. Onun bir teknokrat olarak geçirdiği günleri, siyaset adamı olarak yaşadıklarını, gördüklerini, verdiği kararları, mücadelelerini de burada okuyorsunuz.

Yukarıdaki başlık altında, Demirel, DSİ’de çalışanları anlatarak, onların ekonomik ve sosyal haklarını savunarak, suyun ardındaki insan cevherini de dile getiriyor.

Bir devlet adamının tutkuları, ülkesi için önemlidir. Onun gibi devletin doruğunda görev yapmış birinin Türkiye’nin tarihini anlattığı bu kitap, ileriye dönük projelerde yararlanılacak deneyimlerle, tespitlerle, öngörülerle zenginleşmiş.

‘CUMHURİYET NE YAPTI?’ DİYENLERE GAP’I GÖSTERMEK YETERLİ

SÜLEYMAN DEMİREL’in GAP için söylediği Yedi Küpeli Gelin benzetmesi hálá belleğimde, benzetme de çok hoşuma gider.

GAP’ı bugüne kadar görmediğim için de kendimde bir eksiklik hissettim. İlkbaharda mutlaka oraya gideceğim, söz veriyorum.

GAP’ın savunmasını cumhuriyetle birleştirmesi dikkatinizi çekecektir:

‘Ne yaptınız Cumhuriyet olarak’ diyenlere karşı, -Cumhuriyete karşı birtakım eleştiri getirenler için söylüyorum. Eleştiriyi gayet doğal buluyorum ama küçümseme, küçültme, inkár etme anlamındaki sözleri eleştiri saymıyorum- Cumhuriyeti küçümseyenlere karşı, Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin savunucularının ve onun sahiplerinin kullanabilecekleri bir argüman:

Türkiye Cumhuriyeti geçen 76 sene zarfında hiçbir şey yapamamış olsa, sadece GAP’ı yapmakla kendini ibra eder.’

‘TANIKLAR’ BÖLÜMÜ KİTABI RENKLENDİRMİŞ

SÜLEYMAN DEMİREL’in yakın çevresine, dost saydığı çalışma arkadaşlarına gösterdiği vefa hep anlatılır.

Tanıklar bölümünde çalışma arkadaşlarını şöyle takdim ediyor:

‘50 yıldan beri süregelen suyu arama mücadelemizde, bizlerle birlikte çaba harcayan arkadaşlarımızdan;

Sayın Ekrem Ceyhun, Saláhattin Kılıç, Orhan Sorguç, Mehmet Gölhan, Fürûzan Ardıç, Temuçin Tümer, Doğan Altınbilek, Müfit Kulen, Mahir Barutçu ve Süreyya Yücel Özden, bu yarım asrın tanıklığını, ‘Bir Ömür Suyun Peşinde’ kitabımıza anlattılar.

Şimdi birlikte, bu anıları izleyelim...’

* * *

SİYASET dünyasında uzun yıllarını geçirmiş kişilerin anılarını, tutkularını, çalışmalarını yazmaları gerek. Genç kuşak için bunlar çok önemli bilgiler ve belgeler.

Mutlaka okunması gerekir.