Doğan Hızlan: Bu müzayedeye mutlaka katılın

Doğan HIZLAN

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın düzenlediği 6.Uluslararası İstanbul Bienali bir müzayedeyle açılıyor. Müzayededen elde edilen gelir depremzedelere ulaştırılacak.

Kokteylsiz, gösterişsiz bir sanat şöleni. Ertelenmesi düşünülen Bienal'in yapılmasını savunmuştum ben de.

Cumartesi akşamı (18 Eylül 1999) saat 18.00'de Aya İrini'de gerçekleştirilecek müzayedeye (açık artırmaya), yazımı yazdığım ana kadar 18 sanatçı katılacağını, eserlerini bağışladıklarını Festival yetkililerine bildirmişlerdi.

Müzayede gediklilerine, müzayedelere zevk ya da yatırım amacı ile katılanlara çağrıda bulunuyorum.

Bu müzayedeye mutlaka katılın.

Çünkü hem önemli sanatçılardan birinin eserine sahip olacaksınız, hem de depremzedeleri unutmadığınızı göstereceksiniz.

Müzayede dünyasının bilinen adları, biz başka kanalla depremzedelere yardım ettik, mazeretini bana söylemesinler, geçerli bulmuyorum.

En insancıl, en önemli, en hayati müzayedede onları görmek istiyorum.

Sanatın insancıl işlevinin, sanatçının duyarlığının gerçekleşmesine biz de yardımcı olmanın mutluluğunu yaşayacağız.

* * *

VAKIF Genel Müdürü Melih Fereli söyleşisinde (Hürriyet Gösteri, Eylül) Bienal'in ertelenmemesinde yurt dışındaki sanatçılardan gelen görüşlerin rolönün büyük olduğunu söylüyor:

‘‘Yurt dışından çok sayıda sanatçı da, aman sakın Bienal'i yapmamak gibi bir tavır içersine girmeyin, çünkü Türkiye'nin deprem dışındaki güzelliklerle de anılmaya ihtiyacı var denilmeye başlandı. Daha da ilginci bazıları, biz eserlerimizi gönderip kendimiz gelmeyecektik, şimdi gelmek istiyoruz, dediler.

Sanat dergilerinin editörleri muhabir göndereceklerini, eleştirmenler de gelmeye karar verdiklerini bildirdiler. Bir editör, Türkiye'yi her kulvarda destekleyen insanlar bulunduğunu kanıtlamak istiyoruz derken, geniş bir kesimin duygularını da aktardığını ekliyordu.’’

Bu yılki Bienal'in teması 'Tutku ve Dalga'.

Bienal yönetmeni Paolo Colombo'nun Hürriyet Gösteri'deki konuşmasını okursanız, globalleşmenin sanatta nasıl kişiselliği artırdığını öğrenebilirsiniz.

Colombo, sanatların içinde en evrenselin müzik olduğunu belirtiyor ve Türkiye'yi simgeleyen ve çağrıştıran müziği ve müzikçileri şöyle sıralıyor:

Münir Nurettin Selçuk, Deniz Kızı Eftalya, Hafız Burhan ve Tarkan.

* * *

BİENAL üzerine daha yazacağım.

Bu müzayedeyi uluslararası platformda utanmadan tamamlayalım da ondan sonra.