Bir daha verilmesini dilemediğim tek ödül

Ödül üç alanda sunuluyor:

Yazar, Yayıncı ve Kitapçı. Yazıları ve kitapları nedeniyle çeşitli cezalara çarptırılan ve yargılanmaları süren yazarlar adına Nedim Gürsel bu yıl ödülü aldı. Gürsel’in Allah’ın Kızları adlı romanı halen yargı aşamasında.

Yayımladığı kitapları toplatılan ve yargılanan tüm yayıncıları temsilen Sel Yayınları sahibi İrfan Savcı’nın oldu diğer ödül.

Enis Batur’un Elma adlı romanı, Mehmet Ergüven’in Pusudaki Ten kitabı toplatıldı, ikisi de beraat etti. Dünyaca tanınmış edebiyatçıların kitaplarını Cinsel Kitaplar başlığı altında yayınladı. Davası hálá sürüyor. Kitapçı-Gazeteci Naci İpek, birçok gazetenin Urfa temsilciliğini yaptı. Urfa’nın ilk günlük gazetesini çıkardı, kapatmak zorunda kaldı. İlimiz Şanlıurfa ile Urfa Antolojisi kitaplarını yayınladı.

Üç kez cezaevine girdi.

Halen Şanlıurfa Vakfı ile Harran Üniversitesi mütevelli heyeti üyesi olan Naci İpek, kitapçılık mesleğini 54 yıldır sürdürüyor.

* * *

YAZARLIK, yayıncılık, kitapçılık... Üçü de Türkiye’de riskli meslekler arasında sayılmalı. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Yargılanan Yayınevi, Yazar ve Kitaplar listesi, 2008 Haziran-2009 Haziran arasını kapsıyor. Bunu utanç listesi olarak nitelendiriyorum. Eğer yazma, yaratma, kitabı sergileme özgürlüğü yoksa, bu sağlanamamışsa, diğer özgürlüklerin yeşerme alanı bulması mümkün değildir.

Ben her yıl bu toplantıya şöyle bir dilekle geliyorum.

Bu yıl ödüller son kez verilecek ve bize de yargılanan yazar ve kitap listesi verilemeyecek. Türkiye’nin geldiği nokta bu olduğunda, biz kendi sınırlarımız içinde değil, yabancı ülkelerde de özgürüz diyebileceğiz. Her iktidar başa geldiğinde, yazarların özgürlüğüyle ilgileniyormuş sanısı uyandırıyor. Ama ne yazık ki bunu gerçekleştiremiyor. Nedim Gürsel, bir roman yazıyor ve buna bir inceleme metni muamelesi yapılması kim ne derse desin benim garibime gidiyor.

İrfan Sancı yayımladığı Cinsel Kitaplar dizisi yüzünden yargılanıyor. Dizideki ünlü edebiyatçıların kitabını yüzyıllar öncesi bir anlayışla değerlendirmek beni şaşırtıyor.

Anadolu’da kitapçılık yapmanın ne demek olduğunu, gezilerimden, gözlemlerimden biliyorum. Eğer kitapçıyı korkutursanız, okura kitabı ulaştırmasını engellerseniz, okuma alışkanlığımız yok gibi sahte gerekçelerle dövünürsünüz.

* * *

TÜRKİYE Yayıncılar Birliği’nin dileğine ben de katılıyorum:

"2010 yılında artık bu ödülün verilmeyeceği bir Türkiye’ye ulaşma dileğiyle..."

Düzeltme: Dünkü yazımı Antalya’dan göndermiştim, arkadaşlar Altın Portakal ile Altın Koza’yı karıştırmışlar. Özür dilerim, elbette Altın Portakal olacak.