Doğan Hızlan: Bahriyede bir gün

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Necati Özgen'in davet mektubunu alınca, denizin çağrısına dayanamadım.

Deniz Harp Akademisi'nin düzenlediği iki gün sürecek olan (15-16 Haziran) İkinci Türk Denizcilik Gücü Sempozyumu'nda, denizciliğimizin ve denizlerin sorunları konuşulacak, tartışılacaktı.

Deniz benim için bir romantizmdi, oysa konuşulacak konular somuttu. Böylece bu sempozyumu izleyerek, romantizm'den realizm'e bir adım atmış olacaktım.

Denizin, denizcinin, bahriyenin/bahriyelinin bellek kartoteksimde; üzerine hüzünlü ve sevinçli etiketleri yapıştırılmış o kadar çok dosyası var ki...

Refah Faciası, Atılay Faciası ve benim kuşağımın acı haritasından silinmeyen Dumlupınar Faciası.

Denizin maviliğinde seyrederken, mezarı deniz olanların anıları.

Harp Akademileri Komutanlığı'nda Fevzi Çakmak Konferans Salonu'nun bulunduğu binaya girerken, kapının üstünde, büyütülmüş bir fotoğraf, cumhuriyet albümünden sepya renginde, donmayacak bir kare:

Harp Akademileri öğrencilerinin de katıldığı Trakya Manevralarında Atatürk ve Komutanlar.

17-20 Ağustos 1937

Oturanlar:

M.Kemal Atatürk, Mareşal Fevzi Çakmak, İsmet İnönü, Ali Fuat Cebesoy.

Ayaktakiler:

Yaver Celál Bey, Özel Kalem Müdürü Hasın Rıza Soyak, Kalem memuru Halil Bey.

***

GEMİLER.. Bizim hayal dünyamızın ateşleyicileri. Uzak iklimlerin dayanılmaz özleminin yaratıcıları. Hep binip gitmek istediğimiz, çoğu zaman da nereye sorusuna cevap bulamadığımız meçhul arzuların hatırlatıcısı.

Yazın geldiğini nereden bilebiliriz?

Faruk Nafiz Çamlıbel, çiçeklerle sevgili arasındaki şiirsel bağı kurmuştu:

‘‘Gelmezsen eğer mevsimi nerden bilecekler.’’

Ada gezmelerimizde, Heybeliada'nın bembeyaz bahriyelilerini görünce, işte yaz gelmiş derdik.

Gemiler... İstanbul işgalcilerinin gemileri.

Martıları yok edip uçuşan akbabalar. Griliğin iç karartıcı varlıkları.

Yavuz, bir zırhlının, toptan tüfekten arınıp şarkılara geçen efsane ismi.

‘‘Yavuz geliyor Yavuz da / Denizi yara yara / Kız ben seni alacağım / Başına vura vura.’’

***

ALİ Mümtaz Arolat'ın mısralarında yazdığı gibi, gene hayal iklimlerine yelken açtım.

Acının limanlarına uğrayıp, bazan da mutlu limanlarda şen türküler söyledim.



Yazarın Tüm Yazıları