2010 IPA Özgürlük Özel Ödülü Sel Yayıncılık’a verildi
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ULUSLARARASI Yayıncılar Birliği IPA (International Publishers Association) Başkanı Herman P. Spruijt, Frankfurt Kitap Fuarı’nda, yapılan oylamayla bu yılki “Yayın Özgürlüğü Ödülü”nü (“IPA Freedom to Publish Prize”) almaya Dosh Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Israpil Shovkhalov’un hak kazandığını açıklamıştı.
Spruijt ayrıca, Sel Yayıncılık sahibi İrfan Sancı’nın da 2010 IPA Özgürlük Özel Ödülü’ne (2010 IPA Freedom Prize-Special Award) layık görüldüğünü açıklamıştı. IPA Yayın Özgürlüğü Ödülü tüm dünyada yayın özgürlüğünün savunulması ve yaygınlaşması için önemli katkılarda bulunan kişi veya kurumları onurlandırmak amacıyla veriliyor. Ödüller bu sene 2 Kasım 2010 tarihinde İstanbul Kitap Fuarı’nda düzenlenen törenle IPA Başkanı tarafından sahiplerine sunuldu. Sel Yayıncılık’ın yayınladığı kitaplar nedeniyle açılan davayı bir kez daha okurlara anımsatalım. Sel Yayıncılık hakkında, CinSel Kitaplar dizisinden çıkan dört kitap nedeniyle Ocak 2009’da soruşturma başlatılmış ve bu soruşturma sonucunda kitaplardan üçüne (Perinin Sarkacı-Ben Mila, Genç Bir Don Juan’ın Anıları-Guillaume Apollinaire, Görgülü ve Bilgili Bir Burjuva Kadınının Mektupları-Fransız P.V.) dava açılmıştı. İlk oturumu Eylül 2009’da görülen davada şimdiye dek dört oturum geçildi. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin şikâyeti üzerine başlatılan soruşturma sonucu açılan davada, daha sonra atanan Galatasaray ve İstanbul üniversitelerinden bilirkişilerin, kitapların “edebi eser olduğu” raporuna rağmen, mahkeme kitapları bir kez de “Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu”nun incelemesine karar verdi. Söz konusu raporun henüz mahkemeye ulaşmaması nedeniyle, dava 15 Aralık 2010 tarihine ertelendi. Sel Yayıncılık’ın CinSel Kitaplar dizisine açılan dava, şimdiye dek yurtiçi ve yurtdışı başında büyük ses getirdi. Edebiyat Çevirmenleri Avrupa Konseyi CEATL (The European Council of Literary Translators’ Associations) İrfan Sancı’ya gönderdiği bir mektupla Sel Yayıncılık’ı desteklediğini açıkladı. Daha da komik tarafı, 2 Kasım tarihinde TÜYAP’ta ödülünü alan Sel Yayıncılık, aynı günün sabahı mahkeme salonlarında alınacak kararı bekliyordu. * * * YUKARIDA kitapların ve yazarlarının adlarını okuduğunuzda, bu davaya daha da şaşırmışınızdır. Oscar Wilde’ın sözünü mutlaka yazmalıyım. Ne demişti? “Müstehcen kitap diye bir şey yoktur. İyi ya da kötü kitaplar vardır.” Kitaplara dava açmanın, kitap yasaklamanın artık Türkiye’de bir son bulması gerekiyor. Demokrasi, özgürlük laflarının ağızlardan düşmediği bir toplumda, kitaplara, yayınevine yapılan bu zulmü, devlet ve hükümet yetkilileri görmezden gelmemelidir. Savcıların ve yargıçların, erotizm ile pornografiyi birbirine karıştırmaktan kaçınmalarını salık veririm. Çünkü bizim ülkemizde ne yazık ki bu iki kavram karıştırılmaktadır. Davayı izlemeye bu duruşmaya birçok yabancı yazar örgütlerinin temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarından bazı isimler katıldı. Bu tür bir dava, Türkiye’de yazma ve yaratma özgürlüğünün nasıl kısıtlandığının göstergesidir. * * * DİLERİM bizi kötü duruma düşüren bu davadan aklama çıksın. Türkiye de bir töhmetten kurtulsun.