Paylaş
Hürriyet Ankara, hafta başından bu yana kent genelindeki koronavirüs vaka artışlarını ve riske karşı alınabilecek önlemleri gündeme getiriyor. Son 5 gündür manşetimizi, artan riske ve uzman isimlerin bu riske karşı Ankaralılara yaptığı önerilere ayırıyoruz. Hayat Eve Sığar uygulamasının 1 Mayıs ile 4 Ağustos tarihlerini kıyasladığımız haberimizde, koronavirüs risk haritasının Ankara için alarm verdiğine işaret etmiştik. Harita da yüksek riski işaret eden kırmız bölgelerin gözle görülür şekilde artması ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 3 haftayı aşkın süredir Ankara’nın en çok vaka artışı görülen iller arasında olduğu açıklamasının ardından denetimler de artmaya başladı. Uzmanlar ikinci dalga riskine dikkat çekerek, bireysel maske, mesafe ve hijyen kurallarını hatırlatırken, devletin her kademesi son dönemlerin en büyük koronavirüs denetimlerini uygulamaya başladı. Önceki gün 3 bin 277 personel ve 878 ekiple sahaya inen kolluk kuvvetleri, toplu kullanım alanlarında riskin en aza indirilmesi için 7 bin 429 noktada inceleme yaptı.
PEKİ VAKA SAYIMIZ NEDEN ARTTI?
Salgın süreci boyunca önerilerini sıkça sayfalarımıza taşıdığımız uzmanlar, asıl görevin vatandaşlara düştüğünün altını çiziyor ve koronavirüse karşı başarının bireysel tedbirlere bağlı olduğunu söylüyor. Hürriyet Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık Ankara’nın risk haritasındaki artışı ‘alarm’ olarak yorumluyor ve nedeni; “Havaların ısınmasıyla pandemi yorgunluğunun da etkisiyle insanlarda bir gevşeme oldu. Bu gevşeme sonucu vakalar arttı” sözleriyle açıklıyor. Sonbahar ve kış aylarında salgın kontrolünü kaybetmememiz için vaka sayılarının düşmesi gerektiğini hatırlatan Balık önerilerini ise şöyle sıralıyor: “Toplu taşımandaki yoğunluğu önlemek için insanları kademeli olarak iş yerlerine getirmeliyiz, Ankara’da toplumun bir kesimi var, kuralları hiçe sayan. Bunlara artık sözlü uyarı yetmiyor, cezai yaptırım uygulamayız. Herkesin toplu taşıma araçlarına yüklenmesi yerine belirli saatlere bu yoğunluğu yayabiliriz. Toplu taşıma da klimaların da riski arttırdığını unutmayalım. Klima çalışıyorsa bulaştırma riski var. Bir de aile içinde yakınlık duygusuyla sosyal mesafe, maske kuralları unutuluyor. Bu büyük aileler için risk, dikkat etmek gerekiyor.”
TEDBİRLERE EK OLARAK NE YAPILABİLİR?
Ankara’daki vaka sayılarını düşürmek için yapılan denetimlere ek olarak neler yapmamız gerektiğini anlatan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise risk grubunu korumak için, “Şehrin farklı noktalarında kullanım alanları yaratılabilir. AVM, banka gibi alanlar belirli zaman diliminde sadece bu yaş grubuna açık olabilir” önerisi yapıyor. Ceyhan, “Büyük risk” dediği toplu buluşmalar için, “Sayı sınırı getirilmeli” diyor ve test politikasının, “İş gereği çok sayıda insanla muhattap olan herkese, belirti göstermese bile test yapılmalı” diyor.
TOPLU KULLANIMDA NELERE DİKKAT EDECEĞİZ?
Ankara’daki kafe ve restoranlardaki kalabalıkların da vakaların artmasına zemin hazırladığına dikkat çeken Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı üyesi ve Türkiye Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, virüsün sindirim sistemine de yerleşebildiğinin altını çiziyor. Cindoruk Ankaralılara, “Restorana gittiyseniz garsonu ve işletmeyi kendiniz denetleyin. Yemeği kesinlikle kapalı kutuda gelecek şekilde sipariş verin. AVM’ye gittiniz işiniz hemen halledin, kıyafet denemeniz gerekiyorsa bunu evde yapın. Lavaboları kesinlikle kullanmayın” uyarısını yapıyor.
TESTLER YAYGINLAŞMALI
Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Gülgün Kıran ise testleri yaygınlaşması gerektiğine dikkat çekerek önerilerini şöyle sıralıyor:
“*Özel hastaneler de dahil olmak üzere tüm hastaneler pandemi hastanesi haline getirilmeli.
*Kamusal alandaki önlemlerin daha sıkı hale getirilmeli.
*Filyasyon çalışmasının etkin halde uygulanmalı.”
Paylaş