×
Avokado içeriğindeki tekli doymamış yağ asitleri ve lif sayesinde hem ek gıda dönemindeki bebekler (+6 ay), hem de okul öncesi ve okul çağı çocukları için eşsiz bir besindir. Sindirim sistemi hareketlerini olumlu etkilediği için kabızlığa eğilimi önler.
Vücutta K vitamininin kullanılabilmesi için yağlı bir besinle tüketilmesi gerekir ki avokado hem yağ hem de K vitamini için eşsiz bir kaynaktır. Aynı zamanda folik asit, E vitamini, B grubu vitaminler, C vitamini yönünden zengindir. Bu sayede beyin gelişimi, bağışıklık sistemi, sinir sistemi, cilt ve yeni hücre oluşumunda oldukça ek gıda döneminde (+6 ay) annesütü& avokado, elma& avokado, bezelye &avokado, muz& avokado gibi püreler hazırlayabilirsiniz. Kalan avokadoya evde talep olmazsa dondurucuda kararmayacak şekilde 1 ay muhafaza edebilirsiniz.
Avokado, doku, organ ve hücrelerin fonksiyonları için gerekli olan potasyum için mükemmel bir besin. Potasyumun çocuklardaki işlevi ise büyüme ve kas yapımına katkı sağlamaktır. Düzenli aralıklarla tüketilmesi oldukça önemli.
Besleyici özelliklerinin yanı sıra bütün, doğranmış ya da püre haliyle onlarca tarife kolaylıkla uyum sağlayabilir. Yoğurda karıştırabilir, salatanıza dilimlenmiş ya da püre halinde sos olarak ekleyebilirsiniz. Evde yapacağınız hamburgerin ekmeğine sürebilir ya da fırın patatesin yanında Guacamole sos olarak servis edebilirsiniz. Kahvaltıda ekmek üzerine bal& avakado püresi de alternatifler arasında olsun. Damak tadına uygun tarifi bulana kadar şansınızı denemelisiniz.
İşte kahvaltı ve öğleden sonra ara öğünü için hazırlayabileceğiniz başka bir alternatif
Malzemeler
Hazırlanışı
Avokado içeriğindeki tekli doymamış yağ asitleri ve lif sayesinde hem ek gıda dönemindeki bebekler (+6 ay), hem de okul öncesi ve okul çağı çocukları için eşsiz bir besindir. Sindirim sistemi hareketlerini olumlu etkilediği için kabızlığa eğilimi önler.
Vücutta K vitamininin kullanılabilmesi için yağlı bir besinle tüketilmesi gerekir ki avokado hem yağ hem de K vitamini için eşsiz bir kaynaktır. Aynı zamanda folik asit, E vitamini, B grubu vitaminler, C vitamini yönünden zengindir. Bu sayede beyin gelişimi, bağışıklık sistemi, sinir sistemi, cilt ve yeni hücre oluşumunda oldukça ek gıda döneminde (+6 ay) annesütü& avokado, elma& avokado, bezelye &avokado, muz& avokado gibi püreler hazırlayabilirsiniz. Kalan avokadoya evde talep olmazsa dondurucuda kararmayacak şekilde 1 ay muhafaza edebilirsiniz.
Avokado, doku, organ ve hücrelerin fonksiyonları için gerekli olan potasyum için mükemmel bir besin. Potasyumun çocuklardaki işlevi ise büyüme ve kas yapımına katkı sağlamaktır. Düzenli aralıklarla tüketilmesi oldukça önemli.
Besleyici özelliklerinin yanı sıra bütün, doğranmış ya da püre haliyle onlarca tarife kolaylıkla uyum sağlayabilir. Yoğurda karıştırabilir, salatanıza dilimlenmiş ya da püre halinde sos olarak ekleyebilirsiniz. Evde yapacağınız hamburgerin ekmeğine sürebilir ya da fırın patatesin yanında Guacamole sos olarak servis edebilirsiniz. Kahvaltıda ekmek üzerine bal& avakado püresi de alternatifler arasında olsun. Damak tadına uygun tarifi bulana kadar şansınızı denemelisiniz.
İşte kahvaltı ve öğleden sonra ara öğünü için hazırlayabileceğiniz başka bir alternatif
Gıdadan kaynaklı hastalık ve zehirlenmeler maalesef çoğunlukla yiyeceklerin uygun sıcaklıkta hazırlanıp sunulmamasından kaynaklanıyor. Özellikle gebelik döneminde gıda zehirlenmesi daha ağır sonuçlara sebep olabiliyor. Daha önce bilmediğiniz yerlerde yemek yerken biraz seçici ve özenli olmalısınız. Öncelikli tercihinizi daha sade ve taze gıdalardan yana kullanmalısınız. Açık büfe restaurant ya da otellerde yemek yiyeceğiniz zaman daha önceden pişirilmiş yiyecekleri seçmemelisiniz. Örneğin haşlanmış yumurta yerine sizin siparişinizle pişecek bir omlet tercih edebilirsiniz. Aynı şekilde yoğurtlu /tavuklu salatalar ne kadar soğuk raflarda servis edilse de bazen 1 derece sıcaklık farkı bile risk oluşturabiliyor. Yoğurtlu salatalarda lezzeti artırmak için az miktarda mayonez eklenebiliyor. Bu da hem hazırlık, hem de servis sırasında çok daha Bu yüzden sade yoğurt tüketmek riski daha da azaltacaktır.
Sahilde midye, güneydoğuda çiğ köfte, et restoranında carpaccio ya da az pişmiş bir et, uzak doğuda sushi hayali kurabilirsiniz. Gebelik döneminde az/ orta pişmiş et, rafadan yumurta, çiğ/ az pişmiş balık, midye, mayonez gibi gıdaları kesinlikle tüketmemelisiniz. Bazı bakteriler sadece ısı ile öldürüldüğünden hayvansal kaynaklı gıdaların iyi piştiğinden emin olarak tüketin. Et ürünlerinin iyi piştiğini anlamanın en güvenilir yolu gıda termometresi ile ölçmektir ancak bu ev dışında pek de mümkün olmadığından genel olarak pembelik olmayan, biraz kuru bir et en ideali
Dip soslar, salam, sosis, sucuk, pastırma, karides, kalamar, füme etler tatilde karşınıza her an çıkabilir. Ve aşırı iştah açıcı gelebilir. Ancak pişmeden de servis edilen bu besinler de gebelik sürecinde sakınılması gereken yiyecekler arasında. Onun yerine peynirli ya da sebzeli atıştırmalıkları deneyebilirsiniz.
Tatillerde bütün günlük kuralları esnetebiliriz. Günlük sıvı ihtiyacını bazen su dışında başka içeceklerle desteklemek isteyebilirsiniz. Ancak dışarda içecekler konusunda daha dikkatli olmalısınız. Bu dönemde 1 lokma/ yudum tadına baktığınız her şey plasenta aracılığı ile bebeğinize hızlı bir şekilde ulaşıyor. Alkol, kafein, bazı bitki çayları, aşırı şeker/ tuz bebeğiniz için risk oluşturur. Bu yüzden taze meyve/ sebze suları, maden suyu, su, ayran bu dönemde siz ve bebeğiniz için en güvenilir içecek.
Mide duyarlılığını artıracak kremalı, soslu, yağlı, kızartma, baharat gibi yiyeceklerden sakınıp, daha sade ve hafif yiyeceklere yönelin.
Gün içinde 2- 4 saat aralıklarla beslenmeniz gerekiyor. Bunu da sağlıklı seçimlerle yaparsanız hem ihtiyacınız olan besin ögelerini tamamlamış, hem de iştah kontrolünü sağlamış olursunuz. UHT süt, kuru yemişler, tam tahıllı krakerler ya da mevsimine göre muz, mandalina gibi her an tüketilebilir ve kolay taşınabilir atıştırmalıklar çantanızda bulunsun.
HAFTA HAFTA GEBELİK BELİRTİLERİ
Gıdadan kaynaklı hastalık ve zehirlenmeler maalesef çoğunlukla yiyeceklerin uygun sıcaklıkta hazırlanıp sunulmamasından kaynaklanıyor. Özellikle gebelik döneminde gıda zehirlenmesi daha ağır sonuçlara sebep olabiliyor. Daha önce bilmediğiniz yerlerde yemek yerken biraz seçici ve özenli olmalısınız. Öncelikli tercihinizi daha sade ve taze gıdalardan yana kullanmalısınız. Açık büfe restaurant ya da otellerde yemek yiyeceğiniz zaman daha önceden pişirilmiş yiyecekleri seçmemelisiniz. Örneğin haşlanmış yumurta yerine sizin siparişinizle pişecek bir omlet tercih edebilirsiniz. Aynı şekilde yoğurtlu /tavuklu salatalar ne kadar soğuk raflarda servis edilse de bazen 1 derece sıcaklık farkı bile risk oluşturabiliyor. Yoğurtlu salatalarda lezzeti artırmak için az miktarda mayonez eklenebiliyor. Bu da hem hazırlık, hem de servis sırasında çok daha Bu yüzden sade yoğurt tüketmek riski daha da azaltacaktır.
Sahilde midye, güneydoğuda çiğ köfte, et restoranında carpaccio ya da az pişmiş bir et, uzak doğuda sushi hayali kurabilirsiniz. Gebelik döneminde az/ orta pişmiş et, rafadan yumurta, çiğ/ az pişmiş balık, midye, mayonez gibi gıdaları kesinlikle tüketmemelisiniz. Bazı bakteriler sadece ısı ile öldürüldüğünden hayvansal kaynaklı gıdaların iyi piştiğinden emin olarak tüketin. Et ürünlerinin iyi piştiğini anlamanın en güvenilir yolu gıda termometresi ile ölçmektir ancak bu ev dışında pek de mümkün olmadığından genel olarak pembelik olmayan, biraz kuru bir et en ideali
Dip soslar, salam, sosis, sucuk, pastırma, karides, kalamar, füme etler tatilde karşınıza her an çıkabilir. Ve aşırı iştah açıcı gelebilir. Ancak pişmeden de servis edilen bu besinler de gebelik sürecinde sakınılması gereken yiyecekler arasında. Onun yerine peynirli ya da sebzeli atıştırmalıkları deneyebilirsiniz.
Tatillerde bütün günlük kuralları esnetebiliriz. Günlük sıvı ihtiyacını bazen su dışında başka içeceklerle desteklemek isteyebilirsiniz. Ancak dışarda içecekler konusunda daha dikkatli olmalısınız. Bu dönemde 1 lokma/ yudum tadına baktığınız her şey plasenta aracılığı ile bebeğinize hızlı bir şekilde ulaşıyor. Alkol, kafein, bazı bitki çayları, aşırı şeker/ tuz bebeğiniz için risk oluşturur. Bu yüzden taze meyve/ sebze suları, maden suyu, su, ayran bu dönemde siz ve bebeğiniz için en güvenilir içecek.
Mide duyarlılığını artıracak kremalı, soslu, yağlı, kızartma, baharat gibi yiyeceklerden sakınıp, daha sade ve hafif yiyeceklere yönelin.
Gün içinde 2- 4 saat aralıklarla beslenmeniz gerekiyor. Bunu da sağlıklı seçimlerle yaparsanız hem ihtiyacınız olan besin ögelerini tamamlamış, hem de iştah kontrolünü sağlamış olursunuz. UHT süt, kuru yemişler, tam tahıllı krakerler ya da mevsimine göre muz, mandalina gibi her an tüketilebilir ve kolay taşınabilir atıştırmalıklar çantanızda bulunsun.
İlk hamburger deneyiminizi hatırlayın, onu yemeden önce ne kokusu, ne de fikri cezbedici değildi. Farklı yiyecekleri tanımak, iştahı ve yeme davranışını oluştuyor. O yüzden yakınınızdaki ek gıda dönemine geçmiş en küçük çocuğu örnek alın.
1- Sandalyeye oturarak yemeğinizi yiyin
Çocuklarınız ek gıda dönemine başladığı anda her öğününü onun için özenerek aldığınız mama sandalyesinde veriyorsunuz. Çünkü yemek oturarak yenilmelidir. Ayakta yemek yeme alışkanlığı zaman kısıtlılığı gibi pek çok gerekçe yüzünden sonradan kazanılıyor. Araştırmalar öğle yemeğini oturarak yiyen insanların, ayakta yiyenlere göre 1/3 oranında az atıştırmalık tükettiğini gösteriyor. O yüzden yemek masası ve sandalyesini daha aktif kullanın.
İpucu: Sabahları yetişemiyorsanız, makyajınızı kahvaltı masasında oturarak yapma konusunda deneyim kazanabilirsiniz.
Doyduklarında önlerindeki tabağı iterler ya da gelen sevimli, eğlenceli uçağı bile reddederler.
Oysa biz yetişkinler bir arkadaş davetinde, aile toplantısında israftan kaçınmak veya geceye eşlik etmek amacıyla gelen ısrarlara dayanamayarak tok olmaya rağmen yemek yeme eylemine devam ederiz.
İpucu: Tabağınızdakileri bitirmeden önce aldığınız lokmayı çiğnerken çatalınızı bırakın ve kendinize sorun ‘Şu an tamam mıyım yoksa hala aç mıyım?’Tamam moduna yaklaştığınız anda yemeğinizi ulaşamayacağınız bir yere kaldırın. İsraf etmemek için de yemek servisi kaşıklarınızı küçültmenizde fayda var.
Bebeğinizin tüm yaşamı boyunca obezite, diyabet, kalp hastalıkları gibi pek çok kronik hastalığa karşı koruma kalkanı oluşturmak gebeliğin ilk gününden itibaren 1000 gün boyunca (2 yaşa kadar) sizin elinizde.
Pek çok konuda olduğu gibi beslenme konusunda da yakınlarınızdan ‘ bunu ye, bunu yeme’ gibi öneriler geliyordur ya da gelecektir. Ancak bu büyük ölçüde kafa karışıklığı ve bilgi kirliliği oluşturuyor. Bu yüzden sizin için işte işlerinizi kolaylaştıracak bir alışveriş listesi hazırladık.
Mevsimine uygun farklı renkte sebze ve meyve yemek çok çeşitli mineral ve vitamini almanıza yardımcı olur. Turunçgiller, brokoli, kivi ve domates C vitamininin en iyi kaynağıdır. Bağışıklık sistemine etkisinin yanı sıra, sağlıklı cilt ve dişeti için de oldukça önemlidir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler hamilelik ve emzirme döneminde ihtiyacınız olan A vitamini, folik asit ve demir için mükemmel kaynaklardır. İşte gebelik için en iyi meyve ve sebzeler:
Bebeğiniz büyürken ihtiyacınız olan enerjiyi en çok karbonhidratlardan sağlamalıyız. Karbonhidrat olarak en sık tükettiğimiz besin ekmek ve tahıllardır. Tam tahıl ürünleri ve tahılla zenginleştirilmiş ürünler, sizi uzun süre tok tutacak ve kabızlıktan koruyacak zengin lif kaynağıdır. Demir, B grubu vitaminleri ve diğer temel besin ögelerini içerir.
Kırmızı mercimek, nohut gibi kurubaklagillerse bebeğin sinir sisteminin gelişmesine yardımcı olur. Alışveriş listenize eklemeniz gereken sağlıklı tahıl ve kurubaklagiller de aşağıdaki listede:
PROTEİNLER, doku ve kas yapımının yanı sıra her yeni hücrenin temel yapıtaşı olduğu için hamilelik döneminde doğru miktarda alınmalı. Proteinden yetersiz beslenmeniz durumunda bebeğiniz ihtiyacı olan besin ögelerini sizden çalar, bu da sizin ileri dönemlerde osteoporoz ve diş sorunları yaşama riskinizi artırır.