Paylaş
Şimdi sıra CHP’nin adayı Tunç Soyer’de.
En başından beri özellikle yazıyor ve dikkat çekmeye çalışıyorum.
31 Mart’ta yerel seçimler yapılacak.
Yani yaşadığımız kente, semte belediye başkanı seçeceğiz.
Türkiye’de yerel de olsa kampanyalar genel seçim havasında yürütülüyor.
Dolayısıyla projelerden daha çok liderlerin ne dediğine odaklanıyoruz.
Elbette Türkiye’nin geleceğini, bekasını ilgilendiren konuları titizlikle ayrı bir yere koyuyorum ama projelere odaklanmamız gerektiğini bir kez daha söylüyorum.
Büyükşehirlerimizin sorunları aslında ortak.
50’li yıllarda başlayan göç dalgalarını yönetemedik.
Şehirlerimizi ne yazık ki kötü kullandık.
Sağlıksız yapılarımız var, büyük altyapı sorunlarımız bulunuyor, trafik herkesin problemi haline geliyor.
Çöp, kanalizasyon, arıtma hala problemlerimiz arasında…
Yeşil alanların yetersizliği, spor alanlarının eksikliği de öyle...
Özetle problemler belli.
Şimdi önemli olan adayların bu temel sorunlar üzerine ne söyledikleri, neler vaat ettikleri, nasıl yapacakları...
Bunları değerlendirirken projelerin bütçelerini, önerilen teknolojileri, hangi zaman diliminde yapılacağı gibi önemli ayrıntıları da unutmayın derim.
Karşıyakalılar
için kulüp sadece
kulüp değildir
Göztepe stadı devam ediyor. Başlangıçtaki projesi geliştirildi ve çok daha iyi hale getirildi. Büyük ihtimal Göztepe önümüzdeki yıl maçlarını kendi stadında oynayacak.
Karşıyaka’da ise işler istendiği gibi gitmiyor. Açılan davalar inşaatı yarım bıraktı. Üstelik proje ilk haliyle duruyor.
Göztepe, Karşıyaka’ya göre çok daha avantajlı hale gelmiş oldu.
Karşıyaka’nın CHP’li başkan adayı Cemil Tugay geçen gün bir açıklama yaptı.
Dedi ki...
“Karşıyaka için stadımda taş taşırım. Yalı’daki alana Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından o stat yapılacak. Bu konuyla ilgili belediyenin engeli olmadığı gibi, süren bir dava da yok. Top bakanlıkta ve bizden ne istenirse yapmaya hazırız...”
AK Parti’nin Karşıyaka adayı Ayda Maç da Karşıyaka stadının yapılmasını istiyor.
Zaten AK Parti bu iki stadın yapılmasını en başından bu yana destekliyor.
Seçimin sonucu ne olursa olsun; Karşıyaka’nın başkanının birinci işinin stat olmalı.
Çünkü Karşıyakalılar için kulüp, spor meselesinden çok daha ötesidir.
Bonservisi elinde
futbolcular gibi
Şu listeler kesinleşse de kulislerin dalgalanması biraz kesilse...
Malum, görevine devam eden belediye başkanları var, onlarda bir sorun yok.
Bir de aday gösterilmeyenler var; onlarda ise şaşkınlık durumu devam ediyor.
Yakın çevreleri “Sensiz olmaz” diyor, içlerinden de “Bizsiz gerçekten olmaz” diye geçiriyorlar.
Hatta “Bağımsız aday ol kesin seçilirsin” diyenler olduğu gibi, “Bu parti aday göstermiyorsa şu partiye git” diyenler de var.
Ve bazıları bağımsız değil de başka partilere giderek şanslarını denemeye karar verdiler.
Bonservisi elinde futbolcular gibi.
Orası olmazsa burası, burası olmazsa şurası...
İşte ben bunu doğru bulmuyorum.
Bazen siyasete ara vermek, dinlenmek, nadasa bırakmak da gerekebilir.
Tabii siyasetin içinde olmayınca, siyaset yapmayınca böyle davranmak kolay geliyor.
Ama siyasetin ilkeler, idealler üzerinden yapılması gerektiğini hep savunuyorum.
İnşaat sektörünün
düzenlemeye
ihtiyacı var
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Artık maketten ve temelden konut satış dönemi bitti” dedi.
Çok sayıda mağdur olduğunu biliyorum.
Finansal gücü zayıf bazı gayrimenkul şirketleri ‘sat-yap modeli’ni uygulayarak bugüne kadar projelerini bitirdiler.
Bazıları da bu süreçleri yönetemedikleri için ev alanları mağdur ettiler.
Uygulamayı doğru bulduğumu söylemeliyim.
Türkiye’de konut her şeyin önündedir. Hele ilk ve oturacağınız evse çok daha önemlidir.
Üstelik işini doğru yapan, finansal tablolarını iyi yöneten, gayrimenkul sektörüne değer katan firmalar da bunu desteklemelidir.
Sektörün yeni düzenlemelere ihtiyacı olduğu uzun zamandır biliniyordu.
Destekliyorum.
Paylaş