Arada sohbet ediyoruz.
Okutur, her zaman pozitiftir.
Türk turizminin geleceği için de her zaman olumlu yorumlar yapar.
O da benim gibi iflah olmaz iyimserlerden...
Salgın her sektörü olduğu gibi turizmi de etkiledi.
Örneğin Dalyan iklimi nedeniyle 12 ay turist çeken bir bölgeydi.
Bu salgın döneminin mağdurları var.
Örneğin küçük esnaf, yiyecek içecek sektörü çalışanları, hizmet sektörü...
Açılıp kapanmalardan dolayı geçen bir buçuk yılın yarısında işlerine gidemediler.
İşletmeler ciro kayıplarına uğradılar.
Başlangıçta mülk sahipleri kirada yardımcı olmaya çalıştılar ama süreç uzayınca kira yükü de bu işletmelerin sırtına bindi.
Kapalı oldukları zamanda bile kira işlemeye devam etti.
Pandemi sürecinin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan diyor ki;
“Vaka sayılarındaki azalmaların şu anda bizim aldığımız tedbirlerle alakası yok. Şu anki azalma; hiç aşı yapmayan, doğru dürüst tedbir almayan ülkelerde de var. Bu paralel bir şekilde bütün ülkeleri etkileyen bir süreçtir.”
Yine tartışılacak bir açıklama yapıyor hoca...
Ve uyarılarını sıralıyor;
“İlk başta şuna dikkat edeceğiz; açılması elzem olan sektörlerden başlayacağız. İkinci dikkat edeceğimiz nokta; bu normalleşmenin hem sektöre hem bize yararı olacak. Önce ilk açacağımız yerler salgının, yani bulaşın esas kaynağı olan yerler olmamalı. Buna baktığımız zaman, esas kaynak üç tane; bir tanesi ev ortamı, ikincisi toplu taşıma araçları, üçüncüsü de iş yerleri.”
Peki ne öneriyor Mehmet Hoca;
Bir semt takımı gidip Avrupa ikincisi olup geliyor, inanıyorum şampiyon olarak da gelecek.
Hepsiyle gurur duyuyoruz.
Başarıda emeği geçen herkesi kutluyoruz.
Karşıyaka büyük bir kulüptür.
Ve bunu her fırsatta hatırlatıyor.
Geçen hafta Karşıyaka’yla ilgili birkaç yazı yazdım.
Tapan; Nusr-Et’in Los Angeles şubesinin açılışını dünya yıldızlarıyla dolu film galalarından farkı olmadığını söylüyor. Ve “25 yıldır Los Angeles’ta yaşıyorum, böyle ses getiren, bu kadar çok konuşulan başka bir açılış görmedim” diyor.
Gerçekten çok mutlu oldum.
Çünkü yıllardır yazdığım bir konu var.
İtalya kendi mutfağını dünyaya çok iyi anlatıyor.
Örneğin pandemi nedeniyle beklenen tesislerin boş kalmasından dolayı bazı ertelemeler yapılacak.
Daha önce hazine arazileri üzerine kurulu turizm tesislerinin devlete yaptıkları ecrimisil ödemeleri bir yıl süreyle ertelenmişti. Pandemi ve ekonomik kriz nedeniyle bu süre bir yıl daha uzatılacak.
Doğru bir karar...
Gerçekten de pandeminin bazı sektörlere etkisi çok daha olumsuz oldu.
O yüzden olması gereken, doğru bir karar...
Keşke imkanlar el verse de sektöre çok daha büyük destekler yapılsa...
27 Mart tarihinde gerçekleştirilen etkinlik sonrası konsere katılanlar tek tek takip edildi. Ve koronavirüsün bulaştığına dair bir belirtiye rastlanmadı.
Palau Sant Jordi kapalı spor salonunda düzenlenen konser öncesi tüm seyirciler Kovid-19 testinden geçirildi. Özel bir havalandırma sisteminin kullanıldığı mekanda tüm seyirciler FFP2 tarzı maskeler taktı, tuvalet ve barların kullanımında ise bazı özel kurallara dikkat edilmesi istendi.
Tabii konser olunca sosyal mesafe kuralına uyulmadı.
Germans Trias i Pujol Hastanesi doktorlarından Josep Maria Llibre, bu konserle büyük bir Kovid-19 deneyi yaptıklarını ve doğru önlemler alındığı taktirde bu tarz organizasyonların güvenli olduğunu ispatladıklarını söyledi.
Barselona dışında İspanya’nın bazı şehirlerinde de benzer etkinlikler yapıldı.
Aslında bu algoritmayı hepimiz öğrendik.
Rakamlar gidişatı çok net gösteriyor.
17’sinden sonra 5 binlerin altına inemeyeceğiz.
Peki bu sefer ne yapmalıyız?
Ay başında maaşını alan insanlar için değişen bir durum yok. Ta ki işleriyle ilgili herhangi bir sıkıntı oluncaya kadar...
Ben yazınca bazen sert eleştiriler alıyorum.