Hiçbir işletmenin bu şartlarda ayakta kalması mümkün değil. Üstelik bu sektör iki buçuk milyon insana iş veriyor, aileleriyle birlikte 10 milyondan fazla insan demek...
Defalarca yazdım.
Bu sektör çok daha büyük desteği hak ediyor.
Açılmış olmaları, masaların doluyor olması elbette önemli ama inanın kayıpları toparlamak en az bir yıl alacak.
O da işler yolunda gider, bir daha kapanma olmazsa...
Asıl şimdi bu işletmelerin kredi desteğine, vergi muafiyetine, KDV indirimlerine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Karşıyaka Spor Kulübü...
Aylar önce bir yazı yazdım.
Ve dedim ki;
“Futbol tek alternatif değil ama futbolsuz da olmuyor.”
Pınar Karşıyaka, Türkiye’de şampiyonluklar kazandı. Cumhurbaşkanlığı kupasını kaldırdı. Avrupa’da iki kere final oynadı. Bu büyük heyecan elbette camiayı hareketlendirdi, çok sevindirdi.
Yine yelkenciler her zaman olduğu gibi hep göğsümüzü kabarttı. Kadın voleybol takımı kısıtlı imkanlara rağmen harikalar yarattı.
“Siz İzmir’i bu kadar popüler yapmayacaktınız. Artık İzmir’de bir yerden bir yere gitmek İstanbul kadar, hatta İstanbul’dan daha zor. İstanbul’da en azından kaçışlarınız var, alternatif yollar var. İzmir’in trafiği gerçekten acil önlem bekliyor...”
Cuma akşamı Karşıyaka’dan Çeşme’ye iki buçuk, üç saatte giden olmuş.
Pazartesi günleri Çeşme’den merkeze dönüş de öyle...
Birkaç yıldır ısrarla yazıyorum.
Büyük şehirlerimiz gerçekten büyük ve sorunları için yapısal çözümler gerekiyor.
Pandemi sonrası trafik eskisine döner umudunda olmayın.
Maç sonucu bizim için çok parlak değildi ama Socar’ın Türkiye’yle ilgili gelecek planlarını dinlemek güzeldi.
Petkim, Star Rafineri, Socar Terminal ve TANAP dahil Türkiye’ye toplam yatırım 14 milyar doları aşmış.
Star Rafineri 7 milyar dolar, Socar Terminal 400 milyon dolar, Petkim özelleştirmesi 2 milyar 40 milyon dolar ve TANAP 6.5 milyar dolarlık yatırım almış.
Socar Türkiye, Aliağa’daki tüm iştiraklerini kapsayan arazi için “Özel Endüstri Bölgesi” unvanını alan Türkiye’deki ilk şirketi oldu. Daha da önemlisi Socar, Türkiye’nin en büyük doğrudan dış yatırımcısı konumunda...
Vagif Aliyev Petkim’i özelleştirmeden alarak Türkiye’de uzun bir yolculuğa çıktıklarını söylüyor.
Tünelin ucundaki ışığı gördük. Aşılar geldikçe, günlük aşı sayısı arttıkça umutlarım daha da artıyor.
Önümüzdeki haftadan sonra 40 yaşın altındakiler de aşılanmaya başlayacak. Temmuz sonuna kadar 18 yaşına kadar olan gençlerimiz de...
Bir de altı ay sonrası üçüncü aşıları da temin edebilirsek; işte o zaman pandemiyi günlük hayatımızdan çıkarabileceğimizi düşünüyorum.
Üstelik yıl sonuna doğru ilaçların da çıkacağını düşünürsek; daha da umutlanıyorum.
Bilim insanları daha sonraki süreçlerle ilgili çalışmalarını devam ettiriyorlar.
Artık bu çalışmaları da sıkı takip etmeye başladım.
Şimdilik üçüncü aşıyı tavsiye ediyorlar ama sonrası için veriler toplandıktan sonra adımlar atılacak.
Bizim meslek gerçekten dinamiktir ve tempo ister.
Bir şey daha ister; o da ekip çalışması yapmayı...
Özellikle yazı işleri ekibi gün için çok kez bir araya gelir, toplantılar yapar.
Biz de öyle yaparız.
Kendimi hep şanslı hissetmişimdir. Hep deneyimli kadrolarla çalıştım. Çok iyi gazeteciler etrafımdaydı.
Ve uzun yıllardır birlikte olduğum bir ekip olduğu için çok hızlı aksiyon alırız.
Bazen günler uzar; geceyi sabah yaparsınız.
Bazen de haber özel günlerinizin bile önüne geçer.
Her mesleğin elbette zorlukları, güzellikleri vardır ama gazetecilik gerçekten tutku ister.
İşte o günlerde yanınızda kimlerin olduğu çok önemlidir. Sekiz saati her gün aşan bir mesaide haber için kalpleri atan insanlar okuduğunuz gazeteyi yapar.
Bazıları vitrindedir, bazıları ise perde arkasındaki kahramanlardır.
Gazeteciliğe başladığım ilk günlerde tanıdığım isimlerden biriydi Nejat Bekmen...
Öyle yorumlar dinliyorum ki şaşırıyorum.
Komplo teorileri öylesine fazla ki anlatanların bile inandığını zannetmiyorum.
Bazı hastalıkların bitmesinde aşıların büyük rolü oldu.
O yüzden aşılanma konusunu ciddiye almamız gerekir.
Aşı olmayanlar için bazı tedbirlerin dünyada uygulandığını görüyoruz.