Deniz Sipahi

Çeşme’deki pilot uygulamayı destekliyorum

25 Haziran 2024
BİR yer çok popüler olunca beraberinde de sorunlar başlıyor. Bunları yönetmek mümkün; dünyada iyi örnekler var.

Ama bizde kurallar getirildiğinde de bu sefer şikayetler başlıyor.

Size bir örnek vereyim.

Çeşme; özellikle de Alaçatı son yirmi yılda herkesin çok konuştuğu bir yer oldu. Korunmuş mimarisi, kendine özgü kent kimliği, Türkiye’de bugüne kadar az gördüğümüz dokusu dikkat çekti.

Ve ilk dönemde çok da iyi gitti.

Gelen büyülendi; bir kez daha gelmek için bahaneler uydurdu ve yine geldi.

Sonrasında klasik alışkanlıklarımız, popüler kültür ve her yeri her yere benzetme çabamız Alaçatı’yı da başka bir yere götürdü.

Kilitlenen trafik, yürünemeyen yollar, her köşede bir başka düğün varmış gibi çalan müzik...

Devam edeyim mi?

Yazının Devamını Oku

Yerelden bir global ikon yaratmak mümkün mü?

23 Haziran 2024
BİRÇOK sektörde olduğu gibi turizmde de alışkanlıklar değişiyor. Yalnızca gezip görme ve dinlenme kavramlarının ötesine geçerek benzersiz deneyimler sunan, adeta bir yaşam tarzı haline gelen mekanlarla turizm başka bir noktaya gitti.

 

Türkiye’de de böyle bir değişim var, iyi örnekler de artıyor.

Dünyada Nammos, Scorpios ve Lío gibi global ikonlar, bu dönüşümün en başarılı örneklerinden. Peki, bu mekanlar nasıl oluyor da eğlenceyi bir yaşam tarzına dönüştürebiliyor?

Yine bu üç örnekten gidelim.

Nammos’un lüks plaj kulübü atmosferi, Scorpios’un bohem ve özgün tasarımı, Lío’nun büyüleyici gösterileri her biri misafirlere kendilerini özel hissettiren deneyimler sunuyor.

Mekanların mimari tasarımı ve atmosferi, eğlenceyi bir yaşam tarzına dönüştürmenin en önemli unsurlarından biri. Nammos’un Ege Denizi kıyısındaki sade ama şık tasarımı, Scorpios’un doğayla bütünleşen ve huzur veren yapısı, Lío’nun gösterişli ve renkli ambiyansı, misafirlerin zihninde unutulmaz izler bırakıyor.

Eğlenceyi yaşam tarzına dönüştüren mekanların bir diğer önemli özelliği ise sundukları kişiselleştirilmiş hizmetler.

Global ikonlar, gastronomi ve eğlenceyi başarılı bir şekilde bir araya getiriyor.

Yazının Devamını Oku

Dany Brillant ile müzik dünyasında sörf yaptım

22 Haziran 2024
DANY Brillant; Fransa’nın en parlak sanatçılarından biridir. Zaten soyadı olan Brillant da parlak demek…

 

Brillant ile buluşup sohbet ettik.

Ben müziğin her türünü seven, takip eden biriyim.

Fransız okullarında okumanın verdiği sempatiyle de Fransızca şarkıları ayrı bir yere koyarım.

Dany Brillant da sevdiğim sanatçılarından…

Kendisiyle Didim’de Anda Barut’ta vereceği konser öncesinde buluştuk.

Son dönemde müzik endüstrisinde de önemli değişimler yaşanıyor.

Dijital platformlar sayesinde elinizin altında milyonlarca parçayı, sanatçıyı bir tek tuşla keşfeder hale geliyorsunuz. Ve istediğiniz müziği, yine kişiselleştirilmiş tercihlerle dinleyebiliyorsunuz. Şimdi de yapay zekayı konuşuyoruz. Yapay zekayla birlikte dünya da, müzik endüstrisi de nereye gidecek merak ediyorum.

Yazının Devamını Oku

Turizmde planlar değişiyor Didim iddialı hazırlanıyor

20 Haziran 2024
ANTALYA Türk turizminin en önemli merkezi oldu. Yıllar içinde Bodrum bir alternatif oldu. Antalya’daki oteller, işletmeler yeni, çok amaçlı, alternatifli ve kitleye uygun yerler... Sanattan spora, etkinlikten iş planlarına kadar birçok alanda Antalya otelleri iyi olanaklar sunuyor. Üstelik şehirleşmede de önemli adımlar atılıyor. Kent uluslararası büyük organizasyonlara evsahipliği yapıyor ve yenileri için arayışlar sürüyor.

 

Ve Bodrum...

Bodrum giderek lüks turizmin en önemli adreslerinden biri olarak gösteriliyor. Dünyanın en önemli markaları Bodrum’a yatırım yapmaya başladılar ve istenen oldu artık turizm 12 ay yapılıyor. Dünya medyası Bodrum’a eskisinden çok daha fazla yer vermeye başladı. Ve karşılaştırmalı haberler yapılıyor. İbiza, Saint Tropez, Monaco gibi turizmde öne çıkmış yerler konuşulurken; Bodrum’a övgüler yapılıyor.

Çeşme’yi de unutmamak lazım.

Yerli turizmden daha çok beslense de; açılan yeni oteller, işletmeler giderek daha fazla gündemde kalıyor.

Elbette Türk turizmi buralarıyla sınırlı değil.

Turizm Bakanlığı birkaç yerle anlatılan bir turizm öyküsü istemiyor. Bence çok da haklı...

Yeni Çeşme Projes

Yazının Devamını Oku

Beni 2001’e götüren o anlamlı tören

19 Haziran 2024
GEÇENLERDE İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Güzelbahçe Kampüsü’nün temel atma törenine gittim. Konuşmalar devam ederken ben eskilere; 2000’lerin başına gittim. Ahmet Piriştina büyükşehir belediye başkanı seçilmişti. 99’da seçim stratejisini hazırlarken bizler de gazeteci olarak şahit oluyorduk. Piriştina’nın aklında İzmir’i yeniden cazibe merkezi haline getirmek vardı. Bunun için birçok proje planlandı. Turizmde kenti öne çıkarak organizasyonlar düşünüldü. Üniversite Oyunları örneğin onlardan biriydi. Kente mimari dokunuşların yetmeyeceğinin farkındaydı Piriştina… Sağlıkta, eğitimde, sporda bazı adımlar atılması gerektiğini de düşünüyordu. O günkü konuşmalar bugün gibi aklımda, hafızamda...

 

 

Galiba haziran ya da temmuz 2001'di; Ahmet Piriştina Balçova'da dokuz yıldır kullanılmayan Grand Plaza otelinin binasının üniversite tarafından kullanılması kararını çıkardı. O günlerde İzmir Ticaret Odası’nın başkanı Ekrem Demirtaş’tı ve İzmir’in ilk vakıf üniversitesinin planlaması bitmek üzereydi. Binaya güçlendirme ve tadilat yapıldı ve üniversitede Ekim 2001'de dersler başladı.

26 Ekim günü 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel geldi; üniversitenin resmi açılışını yaptı ve ilk dersi verdi.

Öncesinde Demirel ile sohbet de ettik.

Kendisine nasıl bir konuşma yapacağını sorduk.

Dünyanın yeni bir döneme girdiğini, bir milenyum konuşması yapacağını söyledi.

Ben de salondaydım.

Yazının Devamını Oku

TEV'in dokunduğu hayatlar geleceği aydınlatacak

16 Haziran 2024
1967 yılında Vehbi Koç, sadece bir vakıf kurmadı; aynı zamanda geleceğe ışık tutan bir hikayenin ilk satırlarını yazdı. Türk Eğitim Vakfı (TEV), o günden bu yana on binlerce gencin hayatına dokundu, onların hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı oldu.

 

Vehbi Koç'un vizyonu sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk alanında da derin izler bıraktı. O, eğitimin bir ülkenin geleceği için ne kadar önemli olduğunu biliyordu.

TEV, her yıl binlerce başarılı, ancak maddi imkânları kısıtlı öğrenciye burs imkânı sunuyor. Bu burslar, sadece maddi destek sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda gençlerin özgüvenlerini artırıyor, onların daha büyük hayaller kurmalarına olanak tanıyor. Bu gençlerden biri, belki de küçük bir köyden çıkan ve TEV bursuyla üniversiteye giden bir kişi olabilir. Bu, sadece bir eğitim desteği değil, aynı zamanda bir yaşam değişimi hikayesidir.
İzmir TEV’nin en aktif şubelerinden biri olarak, gençlerin eğitimine destek olmak için birçok başarılı projeye imza atıyor. Bu projeler, gençlerin hayatlarını değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda onları geleceğin liderleri olarak yetiştiriyor.
İzmir şubesi son yıllarda bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında eğitim projelerine büyük önem veriyor. Özellikle kız öğrencilerin yönlendirilmesi için düzenlenen atölye çalışmaları ve seminerler büyük ilgi görüyor. Bu projeler sayesinde, gençler geleceğin teknolojik dünyasında daha donanımlı hale geliyor.
Sanat ve kültür alanında da önemli projelere imza atan İzmir şubesi, gençlerin sanatsal yeteneklerini keşfetmeleri için çeşitli etkinlikler düzenliyor. Tiyatro, resim ve müzik alanında verilen burslar ve düzenlenen festivaller, gençlerin kendilerini ifade etmelerine olanak tanıyor. Bu projeler, sanata olan ilgiyi artırırken, gençlerin kültürel birikimlerini de zenginleştiriyor.
TEV İzmir, gençlerin kariyer hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için mentorluk programları da yapıyor. Başarılı iş insanları ve akademisyenler, öğrencilerle bir araya gelerek onlara rehberlik ediyor. Mentorluk programları, gençlerin kariyer planlarını yapmalarına, hedeflerine daha emin adımlarla ilerlemelerine yardımcı oluyor.

Yazının Devamını Oku

Herkes için sağlık talebi çok doğruydu

15 Haziran 2024
MODERN tıbbın son önerileri arasında Ege ve Akdeniz mutfağına yer vermesi, aslında bu mutfağın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, Akdeniz diyetinin kalp sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koydu. Araştırmada bu diyetin yüksek antioksidan içeriği sayesinde hücre yaşlanmasını geciktirdiği vurgulanıyor.

 

ABD’de Harvard Üniversitesi’nin yeni yayımlanan araştırması, zeytinyağı, balık, sebze - meyve, tam tahıllar ve kuruyemişlerden oluşan Akdeniz diyetinin ömrü uzattığını bir kez daha kanıtlıyor.

Harvard bu araştırmayı 25 yıldır yapıyor; yaş ortalaması 55 olan 25 binden fazla sağlıklı kadın üzerinde yapılan araştırma, Akdeniz türü beslenmenin tüm nedenlerden ölüm riskini dörtte bir oranında azalttığını ortaya koydu. Çalışmaya katılan kadınlar 25 yıl boyunca Akdeniz diyetiyle beslendi.

Akdeniz ve Ege tipi beslenme aslında birlikte anılıyor. Yedi yıl üst üste “en iyi diyet” seçilen Akdeniz tarzı beslenmenin vücuttaki inflamasyonu azalttığı, vücudun insülin düzenlemesini iyileştirdiği ve kilo yönetimini sağladığı belirtiliyor.

İspanya'da yürütülen Predimed çalışması, Akdeniz diyetinin kalp sağlığı üzerindeki etkilerini derinlemesine incelemiş. Bu çalışma, Akdeniz diyetinin kalp krizi ve inme riskini önemli ölçüde azalttığını ve kan lipid profillerini iyileştirdiğini ortaya koyuyor.

Bazı genetik çalışmalar, bireylerin genetik yapılarına bağlı olarak Akdeniz diyetinin faydalarının değişebileceğini gösteriyor. Örneğin belirli genetik profillerin bu diyet ile daha iyi uyum sağladığı ve bu durumun sağlık üzerindeki olumlu etkilerini artırabileceğini gösteriyor.

Bu çalışmaların hepsi Akdeniz diyetinin sağlık üzerinde geniş kapsamlı faydaları olduğunu ortaya koyuyor. Ve diyorum ki;

Türkiye turizmde gastronomisini daha çok anlatmalı, tanıtmalı.

Yazının Devamını Oku

Sivil toplumda ilgi yetmez katılımcı olmak da lazım

12 Haziran 2024
DEMOKRASİMİZDE birçok eksik var. Herkes bir liste yapsa kimbilir neler yazılır. Ben de aynı görüşteyim. Gidecek çok yolumuz var.

 

 

Ama kendimize haksızlık da yapmayalım.

Çok önemli ilerlemeler de olduğunu görüyorum.

Bir kere Türkiye seçimlerini en demokratik yollarla yapan bir ülke... Sonuçlara küçük itirazlar olabiliyor ama geneline kimse bir şey demiyor, diyemiyor. Son 20 yılda neredeyse her yıl sandık başına giden bir ülkeden bahsediyoruz üstelik...

Genel seçimleri, yerel seçileri, referandumları sorunsuz yapabiliyoruz.

Aslında Avrupa’nın çok üzerinde katılım oranlarına da sahibiz. Son seçimlerde oranlar biraz düşse de yine de Avrupa’nın zirvesindeyiz.

Ancak bir gözlemim var.

Yazının Devamını Oku