SEÇİMLER ERTELENDİ TARTIŞMA BİTMEDİ

Seçimle ilgili şikayet çoktu. Seçim kararının 11 Şubat’a alınması ‘baskın’ seçim olarak değerlendirilmişti. Muhalif kanat seçim yönteminin adil olmadığı noktasında ağır eleştiriler yapıyordu.
Bu ülke genelinde de yaşanmış olacak ki TOBB seçimleri ertelendi, haliyle ATO da nasibini aldı. Belki de Türkiye’nin ‘en karışık’ gruplarını barındıran, ülkenin ikinci büyük meslek odası olan ATO’nun seçimleri de 3 ay sonra yapılacak.
Mevcut erteleme bile muhalif kanadı tatmin etmedi.
İsmi bende saklı bir ATO Yönetim Kurulu üyesi, “Adil bir seçim olmayacaktı. Yine olmayacak. Gümrük ve Ticaret Bakanımız Hayati Yazıcı’yı da yanlış bilgilendiriyorlar” diyor ve ekliyor:

HATA DEĞİL KASIT İDDİASI

“Seçim sistemindeki adaletsizlik aslında ortada. AK Parti’nin en yetkili isimlerinden birisi, katıldığımız toplantıda, ‘Biz o kadar çalışıp yüzde 50 alıyoruz. Oda seçimlerinde yüzde 90’lar nasıl bulunuyor anlamak mümkün değil’ ifadesini kullandı. Aslında bu her şeyi anlatıyor.
Sayın Bakanımız Hayati Yazıcı NACE olarak adlandırılan kodlara göre oda ve borsalarda oluşturulan meslek komiteleriyle alakalı tepkiler olduğunu söyledi.
Seçimlerin üç ay ertelenmesi sorunun varlığının kabulü anlamına geliyor. Kargaşa büyük ve hatadan çok kasıt ihtimali mevcut. Neredeyse tüm oda ve borsalarda sürekli eski başkanın tekrar seçilmesi başarılı olduğundan mıdır yoksa seçim süresince koltuğunda oturmaya devam eden bütün süreci yöneten ve yönlendiren olmasından mıdır?

DEMOKRATİK SONUÇ ÇIKMAZ

Mevcut kadroları bir mercek altına aldığınızda eş dost akraba ve ticari ortaklığın oluşumdaki oranı görebilirsiniz. Normal süresi Kasım 2012’de olması gereken seçimler belirsiz bir tarihe erteleniyor. Sonrasında ‘iki dönemden fazla başkanlık yapabilme’ müjdeli haberi geliyor. Bir anda NACE kodlarına göre gruplamalar bitiriliyor ve 20 gün içerisinde de seçimler ilan ediliyor. Bakın bugün hala seçimlerle ilgili Türkiye’nin en büyük ikinci odası ATO’da kaç komite var, hangi meslek guruplarından oluşuyor, nerede yayınlandı? Nerede ilan edildi? Kim neye göre seçimlere girebilir, bilinmiyor. Bu şartlarla girilen seçim demokratik bir seçim olamayacağı gibi demokratik sonuçlar da beklenmemeli.”

GENELEV REFERANDUMU

Başkent'te yıllardır tartışılan genelev, son yıkımların ardından tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı. Kavgalar, dövüşler ve eylemlerden geriye genelevin yıkıntıları kaldı.
Yıkımı kadar sonrası da tartışılmıştı. Genelevin yıkılmasından sonra ‘işletmelerin’ ruhsatları da bir bir iptal edildi. ‘İşletmeciler’ konuyu bölge idare mahkemesine taşısa da herhangi bir sonuç alamadı.

GELİŞMİŞ İLÇE İDDİASI

Ve ilk defa ruhsatları geri alabilmek için konuyu Danıştay’a taşıdılar.
Kendilerine yer gösterilmesi konusunda umutsuzlar ama bir yandan da belediyeye başvuru yapılmış.
Hatta bir kaç da ilçe önerilmiş. Gökçek ise, ‘Yer bulun ama bulsanız da o ilçede referandum yaparım. İlçe halkı kabul ederse geneleve müsaade ederim” noktasında.
Bir iddiaya göre genelev işletmecileri Ankara’nın gelişmiş bir ilçesinde yer bulmuşlar. Gökçek’in kulağına da gelen ancak henüz netleşmeyen bu bilgi doğru çıkar ve belediyeye resmi bir başvuru yapılırsa, dünyanın en ilginç referandumlarından birisi Ankara’da yapılacak.