Başkent’in her biri Türkiye’nin pek çok ilçesinden büyük Çankaya, Keçiören, Yenimahalle, Etimesgut, Sincan, Altındağ, Mamak ve Gölbaşı’nın yerel yöneticilerinin ardından turumuzu Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la tamamladık.
Bayram tatilinin sona ermesiyle ilgiyle okunacak yazı dizimizi okuyucularımızla buluşturacağız.
* * *
Mansur Yavaş’la sohbetimizden elbette bu köşeye bir kaç başlığı ayırmamak olmaz. Başkent’te çok söylenen ama bir türlü hayata geçirilemeyen ‘ortak akıl’ meselesini hatırlatarak, “Geçmiş yıllarda belediye başkanlarını parti farkı gözetmeksizin bir arada kenti konuşurken göremedik. Sizin döneminizde nasıl olacak?” diye sordum Yavaş’a.
İşte yanıtı:
* Seçimden önce hangi partiden olursa olsun 25 belediye başkanı ile birlikte hareket edeceğiz dedik.
* Geçmişte 25 belediye başkanının bırakın Ankara’yı konuşmayı bir masada oturup yemek bile yemediklerini eleştiriyorduk. Biz aynı noktadayız.
Ve bugünlerde Ankaralılar, bu yeni yönetime alışmaya çalışıyor. Ben de, geçmişte uzun yıllar yerel yönetimler muhabirliği yapmış bir gazeteci olarak Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yaşananlara dikkat kesildim.
* * *
Seçimin hemen ardından toplanan nisan ayı Meclis toplantıları gergindi.
İki taraf da yeni konumunu yadırgıyordu.
Mansur Yavaş başkanlığındaki yerel iktidarda da, AK Parti-MHP eksenli muhalefette de ‘acemilik’ açıkça gözlenebiliyordu.
Bu elbette çok normaldi.
* * *
Tabii, Mansur Yavaş da ilk Meclis toplantılarında çoğunluğu elinde bulunduran ve siyaseten güçlü olan Cumhur İttifakı’nın -özellikle de AK Parti grubunun- hamlelerini anlamaya çalıştı.
İlk Büyükşehir Meclisi için şu özeti yapabiliriz:
“Uzun zamandır iktidar olmamış bir grupla, yine uzun zamandır muhalefet yapmamış bir grubun acemilik günlerini seyrettik.”
Hâl böyle olunca, kentin en tecrübeli yerel yöneticilerinden olan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’la sohbetimizde, ‘Büyükşehir Meclisi ve yaşananları’, ‘iki tarafın acemiliklerini’, ‘yeni dönemin kodlarını’ ve ‘Mansur Yavaş dönemiyle ilgili öngörülerini’ konuştuk.
“31 Mart’ta vatandaşın bir kısmı Cumhur İttifakı’na, bir kısmı Millet İttifakı’na destek vermiştir ve kendine göre yerel yöneticileri seçmiştir. Bu mesele artık bitmiştir” diye söze başlayan Fethi Yaşar’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:
ORTAK AKILDA BİRLEŞMELİYİZ
* Şehrin bütünlüğünü korumak lazım. Çünkü bu şehir Cumhuriyet’in başkenti Ankara’dır. Ankara’da artık ‘şu parti, bu parti’ anlayışıyla seçilenlerin durumuna bakarak ayrışmak yerine, herkesin eteğindeki taşı dökerek seçildiği partinin bir üyesi değil, Ankara’nın yerel yöneticisi kimliğini koruyarak hareket etmesi gerektiğine inanıyorum.
İlk günden bu yana yaşananlar Murat Yılmaz ve Sedat Cenikli’nin kaleminden tüm ayrıntılarıyla Hürriyet Ankara’daydı.
* * *
Tartışmalar olabilir, fikir ayrılıkları, sert muhalefet filan...
Ancak Cumhuriyet’in başkenti Ankara’nın yerel parlamentosunun daha ikinci gününde itiş kakış görüntüleri, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne hiç yakışmadı.
* * *
Tansiyonun yükseleceğini anlayan Başkan Mansur Yavaş, oturuma ara verdi ve 4 partinin grup başkan vekillerinin bir araya gelip konuşmalarını teklif etti.
O sırada CHP grubu ile AK Parti grubu arasında sözlü atışmalar, o tatsız görüntüler oluştu.
Meclis’teki üye sayısında Cumhur İttifakı’nın, Millet İttifakı’na karşı 107’ye 40 gibi büyük bir üstünlüğü var.
Hâl böyle olunca dengelerin nasıl kurulacağı, AK Parti ve MHP gruplarının Meclis’teki tavırları, Mansur Yavaş’ın Meclis’teki tutumu merak konusu.
Bugün toplanacak Meclis öncesi son kulisleri aktaralım...
* * *
Meclis’te 88 koltuğu bulunan AK Parti’de dün büyük bir hareketlilik vardı. Sabah saatlerinde İl Başkanı Hakan Han Özcan, 19 belediye başkanı ve Büyükşehir Belediye Meclis üyelerini AK Parti Genel Merkezi’ne davet etti.
Öğleden sonra da devam eden toplantıya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan katıldı. Erdoğan, AK Parti grubundaki tüm Meclis üyelerine ‘mağlubiyet psikolojisinde olmayın’ mesajı verdi. Genel siyaset havasında geçen konuşmasında Erdoğan’ın, ‘Bu trenden inen bir daha binemez’ sözleri yeni oluşumlara yönelik bir cümle olarak yorumlandı.
Konuşmasında Mansur Yavaş’ın isminin geçtiğini bir cümlesi olmadı Erdoğan’ın. Büyükşehir’in gelir-gider durumuyla ilgili tablonun iyi olmadığını, kredi talebi olursa Belediye Meclisi’ne geleceğini hatırlattı. ‘Kullanım amacına bakın, Ankara’nın yararınaysa karşı çıkmayın. Beni çalıştırmadılar algısı oluşmasına izin vermeyin’ diyerek ‘çalıştırmama’ üzerine bir siyaset yapılmaması gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, ayrıca grup kararına uyulmasının öneminin altını çizdi.
Yerelde siyaset yapıyorsanız, şehri yönetmeye talipseniz ‘bir hikâyenizin olması’ önemlidir.
O yüzden Yavaş’ın Ankara hikâyesini hatırlayarak başlayalım...
* * *
Yavaş’ı Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na götüren hikâye Başkent’in uzak ilçesi Beypazarı’nda, 30 yıl önce meclis üyeliğiyle başladı.
1994’te belediye başkan adayı oldu, seçimi kaybetti.
1999’da yeniden aday oldu ve yüzde 51’le seçimi kazandı. Sonrasında kendisini hem Ankara’ya hem Türkiye’ye tanıttığı 10 yıllık Beypazarı Belediye Başkanlığı dönemi...
Beypazarı’nın tarihi dokusunu ortaya çıkaran ‘restorasyon yılları’ ve ilçenin hem ekonomisine hem de sosyal yaşamına büyük katkı sağlayan sonuçları.
* * *
İstanbul ve Ankara çekişmesi beklenenden de heyecanlı geçti.
Elimizdeki verilere göre yüzde 50.9’la Mansur Yavaş, Ankara’nın yeni belediye başkanı seçildi.
Rakibi Mehmet Özhaseki ise yüzde 47.06’da kaldı.
Peki Yavaş nerede kazandı, Özhaseki nerede kaybetti?
* * *
İki tarafın stratejik başarıları ve başarısızlıklarına gelmeden rakamlar ne diyor bir bakalım.
Yavaş cephesinin en büyük avantajı Çankaya’da açılacak oy farkıydı. Çankaya’da başarılı çalışmalar yapan Alper Taşdelen’in aldığı yüzde 73’lük oyun üzerine çıkan Mansur Yavaş, yüzde 78’e ulaştı ve rakibine 300 binin üzerinde fark atarak büyük avantajı kaptı.
Dört bir yanda billboard’lar, adayların vaatleri, proje tanıtım organizasyonları, giydirilmiş araçlar...
Televizyonlarda gazetelerde boy boy Mehmet Özhaseki ve Mansur Yavaş...
İlk defa İstanbul’u geride bırakan bir popülariteyle Ankara gündemin ilk sırasında.
* * *
Ancak seçime 40 günden az zaman var.
Yani adaylar sonuca yönelik hamleden ziyade bugün için ‘algıda kazanmaya’ çalışıyor.
Halen yüzde 20’lerle ifade edilen kararsız seçmen var ve iki tarafın da gözü seçimin kaderini belirleyecek bu kesimde.
* * *