ABD'ye karşı gerçekleştirilen saldırının ardından dünyada yeni bir döneme girildiğini söylemeyen kalmadı. Ama nedense bu yeni dönemin tanımlaması pek fazla yapılamıyor. Ben de yeni dönemi tüm ayrıntıları ile tahmin ettiğimi iddia edemeyeceğim ama maalesef elimizdeki bazı veriler, ki bu veriler çok taze, dünyanın ekonomik açıdan nereye doğru gittiğini ortaya koyuyor. İşin kötü yanı verilerin hiç biri umut verici değil. Avrupa'dan başlayalım İlk etapta hızla artan işsizlik yeni bir artış ivmesi kazanacak. Bloomberg analistlerinden Richard Lapper'e göre bu yılın ilk 8 ayı içinde Avrupalı şirketler 270 bin kişinin işine son vermiş durumda. Ve Lapper'e göre bu sayı artacak. Boeing'in 30 bin kişinin işine son verme planı dün tüm basın organlarında yer aldı. Biraz daha ayrıntıya girelim. Virgin Atlantic Airlines 1,200 kişinin işine son vermeyi planlıyor: Sayı belirtmese de Belçika havayolu şirketi Sabena SA da personel kısıntısına gitmeyi planladığını açıkladı. Sunday Times haberine göre ise British Airways 8000 çalışanının işine son verecek. İş kayıpları sadece saldırı sonrası havayolu şirketleri ile sınırlı değil. Son olarak Almanya'nın dev bankası Dresdner 1.300 kişinin daha işine son vereceğini açıkladı. Commerzbank'ın işten çıkartmayı planladığı çalışan sayısı ise 4.000. KarstadtQuelle AG and Spar Handels- AG'nin 1996 yılından bu yana 200 bin kişinin işine son verdiği ve Temmuz ayında birz önceki yıla oranla yüzde 0.5 orannıda daha az kişiye iş sağladığı da resmi rakamlarda belirtiliyor. Avrupa'da 2002 için yapılan tahminlerde 200 bine yakın yeni istihdam yaratılacağı düşünülüyorken bu rakam şimdi 150 bine çekilmiş durumda. Üstelik bunu iyimser bir rakam olduğu da belirtiliyor. Avrupa'da işsizlik 4 yıl önce yüzde 10,8 ile zirve noktasını gördükten sonra son 4 aydır yüzde 7.6 civarında tutunmuş görünüyordu. ABD'de ise Temmuz ayında yüzde 4.5 olan işsizlik oranı Ağustos'ta yüzde 4.9'a çıktı. Bu arada ABD bütçesindeki dış ticaret açığı Ağustos ayında yıllardan sonra nihayet 28 milyar dolar azalmışken, şimdi yeniden terör kurbanı olacak gibi görünüyor. Tüm bu verilerin kaçınılmaz olarak tüketimi azaltacağı ortada. Oysa Avrupa ekonomisinin yüzde 60'ını tüketici harcamaları oluşturuyor. Yine iyimser tahminlerde Avrupa'daü 2002'deki tüketici harcama artışının yüzde 2.1 olacağı düşünülürken bu rakam şimde yüzde 1.7'ye çekilmiş durumda. ABD'nin durumunu şimdilik bir yana bırakalım ve başka bir coğrafyaya bakalım. 11 Eylül öncesinde de LAtin Amerika'nın durumu pek iç açıcı değildi. Buradaki durum daha kötü. Saldırı sonrası Kuzey Yarıküre'de korkulan gerileme durgunluğa dönüşme tehlikesi taşıyacak: Çünkü ne Avrupalı ne de Amerikalı eskisi gibi tüketme taraftarı değil. Ayrıca zaten sermaye fakiri gelişmekte olan piyasalar biraz daha sıcak paradan uzak kalacak. çünkü fon milyarlarca domları yöneten fon yöneticileri risk almaya eskisi kadar hevesli değil. 130 milyar dolar dış borcu olan Arjantin bu işten fazlası ile etkilenecek gibi görünüyor. Eğer yukardaki olasılıklar gerçeğe dönerse burada bir konsolidasyon kaçınılmaz olacak. Ki ülkede bu yöndeki beklenti saldırı öncesinde bile oldukça güçlüydü. Ya da bu yıl yüzde 30 devalüasyon yapan ve IMF'den aldığı ek 10 milyar dolara rağmen hala düze çıkamayan Brezilya'da yeni bir kriz yaşanabilecek. İhracatının yüzde 85'ini ABD'ye gerçekleştiren Meksika da bu durumdan payını alacak. Geçen yıl ABD ihracatını yüzde 7 artıran meksika için saldırı öncesindeki ihracat artış tahmini yüzde 2'ydi. Saldırı sonrası ihracatta değil artış, gerileme bile bekleniyor. Bu ülkelerin dış borçlanmaları, ki uygulanan IMF programlarının en önemli ayağını yabancı sermaye oluşturuyor, saldırı sonrasında daha zor hale gelecek. Zaten saldırı öncesinde de direkt sermaye yatırımlarında dünya çapında bir yavaşlama olduğu biliniyor. Tüm bu verilerden sonra işin Türkiye ayağına bakmak biraz yürek ister açıkçası. Bu aralar sadece ABD'nin muhtemel saldırısınnı nereye ve nasıl olacağı ve bunun bizi nasıl etkileyeceği tartışılıyor. Ama ABD hiç bir yere dokunmasa bile zaten durum iç açıcı değildi. Bir de bizi olmusuz etkileyecek bir askeri harekat gerçekleşirse... İşimiz 2002'de gerçekten zor.