Âşıklar, bu tatlıyı sizin için yazdım!

Yusyuvarlak, bulut gibi bir sandviç... Bir ısırık alıyorsunuz, içinden yumuşacık kreması fışkırıyor. Eskiden âşıkların duygularını dile getirmesi pek kolay değilmiş, işte böyle durumlarda imdada ‘maritozzo’ yetişirmiş. Yani bu küçücük tatlının ardında romantik bir tarih yatıyor...

Haberin Devamı

Sizlere bu hafta romantik bir tatlıdan bahsedeceğim. ‘Tatlı nasıl romantik olur ki’ demeyin? Basbayağı olur! Baksanıza eskiden âşıklar duygularını ilan etmek için bir tatlıdan yardım alırmış. Biz İtalyanlar romantik bir milletiz. Bu özelliğimiz kültürümüze ve sanatımıza yansımışken yemeklerimize nasıl yansımasın ki! Ben İtalyan edebiyatına da ayrıca hayranım. Özellikle mutfakta çalışmaya başladığım ilk zamanlar, yeme-içme kültürümüzü anlatan hikâyeleri dinlemeye ve araştırmaya bayılırdım. O hikâyelerden biri de ‘maritozzo’ya aitti.

Bundan çok eski zamanlarda da yumurta, un, tereyağı ve bir tutam tuzla ekmekler hazırlanıyordu. Bu ekmekler bazen de balla tatlandırılıyordu. Bu ballı ekmekler zaman içinde ‘maritozzo’ya dönüştü. Bu tatlı ortaçağda ünlü olmaya başlamış. O zamanlar evli kadınlar tarlada çalışan kocalarının öğle yemekleri için, bekâr genç kadınlarsa kendilerine eş bulabilmek için yaparmış bu tatlıyı, sonra da kasabaya götürerek genç erkekler tarafından beğenilmelerini umarlarmış. Nesilden nesile aktarılan bu tatlı, işte bu nedenle adını İtalyanca ‘marito’ (koca) kelimesinden almış.

Haberin Devamı

Aslında düşününce çok şaşırtıcı değil. O zamanlar âşıkların birbirlerine sevgilerini dile getirmeleri şimdiki gibi kolay değilmiş. Kendi yöntemlerini geliştirmek zorunda kalmışlar. Birbirlerine şiirler, mektuplar yazmışlar ama yine de ‘maritozzo’ya büyük görev düşmüş. Mart ayının ilk cuma günü (ki o zamanlar ‘genç âşıkların sevgililer günü’ olarak bilinirmiş) ‘maritozzo’nun içine yüzük, kolye gibi hediyeler koyup sevdiklerine hediye ederlermiş. Bu gelenek o kadar sevilmiş ki sadece genç âşıkların değil, tüm halkın kutladığı bir gün haline dönüşmüş. Maritozzo Günü, aralık ayının ilk cumartesisinde kutlanıyor ve çeşitli etkinliklerde stantlar ‘maritozzo’larla doluyor.

HERKES ÇOK ŞAŞIRIYOR

Bildiğiniz üzere kendi restoranım Filo D’olio’nun menüsünde İtalya’nın pek çok geleneksel tarifine yer veriyorum. ‘Maritozzo’yu menüme eklemek de benim için kaçınılmazdı. Yemekte en sevdiğim şey ufak dokunuşlar yapmaktır. Bu tarife de kendi dokunuşlarımı ekledim. Restorana gelen her bir misafirime ‘maritozzo’nun tarihini anlattığımda herkes başta çok şaşırıyor. Eminim, kimse bu küçücük tatlının arkasında bu kadar dolu bir tarih beklemiyordu. E, bu kadar bahsetmişken bence artık nasıl yapıldığını anlatayım. Oğlum Zeno’yla bu tatlının üzerine Nutella gezdirip yemeyi çok seviyoruz. Tarifimi yaparsanız, bir de öyle deneyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Âşıklar, bu tatlıyı sizin için yazdım

MARİTOZZO (2-4 kişilik)

NE LAZIM?

Çörek hamuru için;

* 330 gr un

* 40 gr ekmeklik un

* 66 gr toz şeker

* 3 yumurta

* 4 yemek kaşığı tuzsuz tereyağı (oda sıcaklığında)

* 2 çay kaşığı instant maya

* 1 yemek kaşığı bal

* 2 yemek kaşığı zeytinyağı

* 1/3 su bardağı ılık su

* 2 çay kaşığı limon kabuğu rendesi (portakal kabuğu rendesi de olur)

* 1/2 çay kaşığı tuz

Şerbeti için;

* 3 yemek kaşığı şeker

* 3 yemek kaşığı su

Dolgusu için;

* 1/2 su bardağı krema

* 3 yemek kaşığı şeker

NASIL YAPARIM?

* İki çeşit unu bir kapta harmanlayın.

* Hamur için bir kaba ılık su, bal ve mayanın yarısını ekleyip çırpın. Karışım köpürene kadar yaklaşık 10 dakika bir kenarda bekletin.

* Köpürünce unun yarısını ekleyip homojen bir hal alana kadar karıştırın. Üzerine temiz bir mutfak havlusu örtün, karışım yükselmeye başlayana kadar oda sıcaklığında bekletin. Bu işlem yaklaşık 20 dakika alacaktır.

Haberin Devamı

* Karışıma kalan unu, toz şekeri ve tuzu ekleyip karıştırın. Limon kabuğu rendesini ve kalan mayayı da ekleyin. Karıştırırken bir yandan tereyağının yarısını ilave edin. Tereyağı iyice eriyince kalan tereyağını da ekleyin. Yavaşça zeytinyağını da katın. 10 dakika kadar, hamur pürüzsüz olana dek yoğurun.

* Büyük bir kâseyi azıcık sıvıyağla yağlayın ve hamuru içine koyup üzerini yine temiz bir mutfak beziyle örtün.

* Hamur iki katına çıkana kadar, hafif ılık bir yerde bekletin. Mayalanması 1-1.5 saat sürecektir.

* İki büyük fırın tepsisine yağlı kâğıt serin.

* Mayalanan hamuru tezgâha aldıktan sonra kısa süre yoğurup 10 eşit parçaya bölün.

* Her bir parçayı avcunuzun içinde dairesel hareketlerle yuvarlayın. Oluşturduğunuz topun her iki tarafına hafif baskı uygulayarak konik bir oval şekil oluşturun.

Haberin Devamı

* Çörekleri, her birinin arasında en az 2 santim boşluk bırakarak tepsiye dizin.

* Tepsinin üzerini yine bir örtüyle örterek biraz daha mayalanması için ılık bir yerde 10 dakika bekletin.

* Bu arada fırını 180 dereceye getirin. Fırına tek seferde bir tepsi atın. Çöreklerin pişmesi yaklaşık 15-17 dakika sürecektir.

* Çörekler pişerken şerbeti hazırlayın. Küçük bir tencerede, orta ateşte şeker ve suyu karıştırın. Sık sık karıştırarak şeker eriyene kadar pişirin. Tamamen eriyince ocaktan alıp bir kenarda bekletin.

* Çörekler fırından çıkar çıkmaz üzerine oda ısısındaki şerbeti gezdirin. Ardından çörekleri bir kenara alın, soğumaları için bekletin.

* Tırtıklı bir ekmek bıçağı kullanarak çörekleri tamamen kesmeden sandviç gibi bölün.

Haberin Devamı

* Toz şekerle çırptığınız kremayı çöreklerin arasına doldurun. Dilerseniz üzerine pudra şekeri veya oğlum Zeno’yla yaptığımız gibi Nutella gezdirebilirsiniz.

 

Yazarın Tüm Yazıları