Hadise’yi çözmüş...

Dikkat ederseniz “yönetmesi” demiyorum. Hani bu aralar çok moda ya “Sosyal medyayı çok iyi yönetiyor” demek. Ne yönetiyorsun? Holding mi Allah aşkına. Alt tarafı birkaç uygulama kullanıyorsun! Çoğu bugün var, yarın yok! Her şeyi illa ki “plastik” hale getirecekler.

Ve günümüzün sosyal medyasının çoğunlukla kirli ve kaotik görüntüsü içinde, en keyif aldığım hesaplardan biri diyebilirim Hadise’ninki.  Giyimi, kuşamı, kıyafetleri, eğlenceli videoları, yeri geldiğinde kendisiyle dalga geçmesi, biraz kadınsı biraz şımarık hallerini paylaşması... Bayılıyorum.

Hatta bana biraz Jennifer Lopez’in sayfasını anımsatıyor. Hadise’yi bir gün spor taytı, elinde kahvesi ile görürsem tam Jlo derim. (Tabii Jennifer sevgilisi Alex Rodriguez’i de sıklıkla paylaşıyor, Hadise ise yalnızlığını ama olsun...)

Ve bugün o gün

Beklenen gün geldi çattı; herkesin sevgisini daha fazla gösterdiği, herkesin sevgilisiyle daha çok ilgilendiği gün...

14 Şubat Sevgililer Günü...

Benim için en güzel yanı ise 14 Şubat’ın perşembeye denk gelmesi sebebiyle yazımın çıkması ve sizlerin okuması. Başka hiçbir şey ifade etmiyor bana açıkçası.

Her sene olduğu gibi aynı restoranlarda aynı masa düzenleri alınacak, sevgililer baş başa yemek yiyip birbirlerini büyüklü küçüklü hediyelerle şımartacak, mutlu edecek, biraz dans edip biraz sohbetin dibine vurup evlerinin yolunu tutacaklar...

Valla size bir şey diyeyim; benim için her gün 14 Şubat.

Sevdiğini göstermenin özel bir günü ve zamanı yoktur. Seven insan sevgisini sabah da gösterir, gece su içmeye kalktığında da...

Her gün sevilmemiz her gün hatırlanmamız dileğiyle...

 Herkesin Sevgililer Günü kutlu olsun.

GRAMMY NOTLARIM

Hemen heyecanlanmayın, Grammy’lere falan gitmedim. Ama artık sosyal medya sağ olsun her birimiz dünyadaki bu dev organizasyonların “davetsiz” misafirleriyiz.

Daha etkinlikler devam ederken herkes o ne giymiş, bu ne yapmış, kim aldığı ödülü hak etmiyor tarzında ahkam kesmeye başlıyor. Eh benim neyim eksik? Ben de yazayım.

- Gecenin tartışmasız yıldızı Cardi B oldu. Grammy’ler verilmeye başlandığından beri en iyi rap albümü ödülünü alan ilk kadın sanatçı olarak adını tarihe geçirdi. Bu da yetmezmiş gibi arka arkaya giydiği vintage Thierry Mugler couture elbiselerle tüm moda dünyasını ayağa kaldırdı. Vintage Mugler giymek öyle her baba yiğidin harcı değil. Eylül ayından beri uğraşıyormuş kızın stilisti modaevinden izin almak için. Anlayacağınız Cardi B hem tarih yazdı hem üzerine tarih giydi.

- Jennifer Lopez’in hali neydi öyle? En beğendiğim kadın beni hayal kırıklığına uğrattı. Üzerindeki Ralph & Russo elbisenin pottan görünmemesi bir yana, işlemeleri kötü bir Fausto Puglisi taklidiydi. Ayrıca keşke törene gitmeden önce Hadise’yi arasaydı da şapka konusunda fikir alsaydı, belki Hadise ona “Ben ettim sen etme” derdi.

- Alicia Keys performansı sırasında yine sanatçılığını konuşturdu, aynı anda iki piyano birden çaldı. Performansın sonunda bir de ne görelim, Alicia’nın yanında Pink, Lady Gaga, Jada Pinkett Smith ve Jacqueline Kennedy’den sonra Amerika’nın en çok sevilen first lady’si Michelle Obama! Şampiyonlar Ligi diye buna denir herhalde.

- Bu sene Grammy ödüllerinde bomba üstüne bomba vardı doğrusu. Cardi’si, Lady’si derken bir baktık sahnede yaşayan efsane Diana Ross. “Tembellik etmeyin, kaldırın ellerinizi havaya” diyerek çıktı sahneye ve tabii izleyiciler arasındaki her süper star da kraliçenin dediğini yapmak zorunda kaldı.