Miam: Miam: Türkbükü’nün senelerdir tercih edilen mekanı, deniz kenarında ve iç kısımdaki düzeniyle bu sezon sosyal mesafeli bir hizmet verecek bizlere. Saat 21.00 gibi müziğin yükseltilip 24.00 gibi sonlandırılacağı mekanda güzel bir barbun balığıyla mevsim salatası yemeyi unutmayın.
Maçakızı: Senelerin vazgeçilmezi mekana tekneden veya kapıdan girmenizle ateşiniz ölçülüyor ve adınızla ateş dereceniz not alınıyor. Bu sene rezervasyonsuz adım atmayın derim. 280 kişilik güneşlenme mekanı 120 kişiyle sınırlandırdı. Sonra gidip “bize de mi yer yok” demeyin. Meşhur barında sandalyeler de azaltılmış. “Akşamüstü partilerine bu yaz ara verdik” dediler. Peki meşhur pazar açık büfesi var mı dediğinizi duyar gibiyim. Evet, pazar mantısı bu sezon var ama masalara servis edilecek. Barda Özer’in meşhur kokteyllerinden denemeyi unutmayın.
Fiko Ocakbaşı: Geçen yazın şüphesiz başarılı mekanlarından birisiydi Fiko. Bu sezon da sosyal mesafe kuralına uyarak hazırlıklarını yapmış. Geçen seneye göre dükkanını büyütmüş, barını orta kısma almış, hizmetini vermeye devam ediyor. Allah Allah sesleriyle ızgaranın başında şovuna devam eden Fiko Usta tek seferde 180 kişiye hizmet vermeyi planlıyor.
Yalıkavak Marina: Her sezon binlerce insanı ağırlayan Yalıkavak Marina, bu sezon insana biraz hasret kalacak gibi duruyor. Mekanlar iş yapacak ama yürüme, gezme, volta atma olmayacak gibi gözüküyor.
Fenix – Zuma: Yalıkavak Marina adasının en sonunda yer alan iki mekan, bu sezon sosyal mesafeden dolayı düşürdükleri kapasiteleri ile hizmet verecekler. Maskeli ve siperli çalışanların güler yüzlerini göremeyeceğiz ama servis kalitesini tatlı dilleriyle hissedebileceğiz. Mekandaki meşhur bar kenarı sohbetleri ise bu sezon zor gözüküyor..
Cookshop: Yalıkavak Marina’nın girişinde iki kata yayılmış alanı, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyumuyla bu sezon en çok tercih edilecek mekanların başında geliyor Cookshop. Zengin menüsü ve yemek sonrası yiyeceğimiz magnolia tatlısıyla ateşimizi çıkaracak gibi gözüküyor.
Ben de dün 6.5 saatlik araba yolculuğuyla Bodrum’a giriş yaptım.
İstanbul’da 30 derecelerde bıraktığım havalar, burada 40’lara ulaşmış bile!
Uzun bir karantina döneminden sonra bir süre Bodrum kafası bana iyi gelecek diye düşünüyorum.
Bu yazın yeniliklerini ve normalleşme hareketlerini önümüzdeki yazılarımda sizlerle paylaşacağım. Şimdilik bana iyi tatiller o zaman...
Kocamda değişen bir şey yok!
Tam da artık hiçbir şeye kolay kolay şaşırmam diye düşünürken, bir sosyetik çiftimiz beni haksız çıkardı.
Bu orta yaşın
Mekanlar heyecanlı bir şekilde ve yeni düzene uyum sağlayarak “merhaba” dedi.
Önlemlerin sıkı tutulduğu mekanlarda hijyen en üst seviyede...
◊ Maskeli servis personelleri tarafından girişte temassız ateş ölçerle ateşiniz ölçülüyor.
◊ Maskeniz yoksa maske temini yapılıp, masanıza gidene kadar takmanız isteniyor.
◊ Masaların arası sosyal mesafe kuralına göre düzenlenmiş.
◊ Çoğu mekan barkod ve dijital menü sistemlerini devreye sokmuş. Menünün elden ele gezmesi olayı tarihe karışacak gibi duruyor.
Ama bu karantina döneminde herkesin içinden fenomen çıktı.
Oyuncusu, topçusu, popçusu...
Hepsi ev hallerini ve farklı yeteneklerini bu dönemde sosyal medya hesaplarında sergilemeye başladı. Sosyal medya halleriyle magazin sayfalarını süsleyen ünlüler, eskiden fenomenleri eleştirip, kendilerine mikrofon uzatıldığında “Uf tanımam etmem” diyordu.
Ancak bu gidişle sosyal fenomenlik hepimizin yan mesleği olacak. Ben yine de ekranda hayran hayran izlediğimiz sanatçılarımızın evdeki bakımsız ve gündelik hallerini sosyal medyada paylaşmaması taraftarıyım.
Ajda Pekkan yıllardır nasıl marka değerini koruyor? Süperstar, asla bakımsız ve makyajsız halini bize göstermedi.
Karantina döneminde spor yaparken bile şık ve bakımlı gördük onu... Demem o ki, sahnede nasılsanız sosyal medyada da öyle olmalısınız.
Yavaş yavaş yaz ayı programları şekillenmeye başladı.
Hatta bu hafta 4 günlük yasakta bile kaçanlar olmuş yazlık evlerine, teknelerine ya da arkadaşlarının çiftliklerine.
Öyle ya da böyle Türk insanı da güzel uydu karantinaya.
Ne denildiyse yaptık.
Yeri geldi camdan bakmadık, yeri geldi sokağa çıkmadık, yeri geldi korkarak birbirimizden kaçtık.
Bir süre daha böyle devam edeceğiz.
Ben “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözünün aksini düşünenlerdenim.
Her şey olması gerektiği mesafede ve önlemde olacak aslında.
Çok dip dibe eğlenmeyeceğiz, oturduğumuz yerden müzik eşliğinde dans edip yaz ayının keyfini yakın çevremizle çıkaracağız.
E bunun sonucunda her mekanda her yaz yaşanan “Niye baktın”, “Niye omuz attın” kavgaları da yaşanmayacak.
Kapılarını açmaya hazırlanan Çeşme ve Bodrum’daki beach’ler de hijyen kurallarını belirlemeye başladı.
Bu yaz beach’lere kendi havlusunu götürenler artacak.
Tabii bir de boyundan büyük cümlelerle gündeme gelen ünlüler var.
Mesela Burcu Binici... Geçen günlerde bir magazin polemiği esnasında gazeteci arkadaşımızı eleştirmek isterken kendisi eleştiri yağmuru altında kaldı.
Burcu kızımız eleştiri yaparken belaltı vurmamayı, daha seçici kelimeler kullanmayı öğrenmelisin.
Hemcinsine destek olurken daha duyarlı bir üslup benimsemelisin.
Eleştiri yaparken anne, baba ve hakaret üçlemine girdiğinde her zaman haksız duruma düşen sen olursun...
Bu dönemin öne çıkan ünlülerinden biri de Fırat Çelik... “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinin ardından Fransa’ya yerleşen
ünlü oyuncu, yeğeniyle çektiği dans videolarıyla adından yeniden söz
Ev babası playboy’umuz, geçen hafta 4 günlük ev yasağı başlamadan hemen önce fırsat bu fırsat deyip “Market alışverişine ben giderim” teklifinde bulunmuş.
Ataköy taraflarındaki evinden arabasına atladığı gibi kendini Anadolu yakasında yaşayan flörtünün yanına atıvermiş.
1 saatlik kaçamaktan sonra haliyle eve dönmeden market alışverişini yapması gerekmiş.
Zaman sınırlı olunca hızlı playboy işini garantiye almış.
Nasıl mı?
Kendi evinde olan şoförüne markete gitmesini ve yaptığı listedekileri almasını söylemiş.