Ama hiçbir zaman o tahta kimse oturtulamadı.
Sezen Aksu dendi, Ajda Pekkan dendi, Hande Yener ile Demet Akalın senelerce kıyaslandı, kavgalar ettirildi, küstürüldü ama polemik bitmedi.
Hadi buyurun buradan yakın; bu hafta itibarıyla iki sanatçımız daha dahil oldu “taht kavgası”na!
Hadise’nin ‘en iyi şarkıcı’ dalında Pantene Altın Kelebek almasının ardından Gülşen sosyal medyada bir paylaşım yaptı.
Ünlü popçu, bir takipçisinin “Gülşen’e bir şey olursa Türkiye’de bitmek üzere olan pop müziğine veda ederiz.
O yüzden Tanrı Kraliçe’yi korusun” şeklindeki paylaşımına kendi hikayesinde yer verdi, altına da “Nokta” yazdı.
Onun bu çıkışıyla birlikte magazin kazanları kaynamaya başladı; “Hadise mi, Gülşen mi?” diye.
Turizmde zirvenin bayrağını taşımaya devam ediyor gibi gözüküyor Dubai.
Expo 2021’in de açılmasıyla 20 milyon kişinin geldiği şehirde ciddi bir yoğunluk ve event çılgınlığı var. Restoranlarda yer bulmak imkansız olmasa da biraz zorlanabilirsiniz.
Yeni yerlerin de açılmasıyla bu sezonun kazananı yine Dubai olur gibi hissediyorum.
“Orada yaşam nasıl?” diye sorarsanız, ülkeye girerken PCR testi yaptırma zorunluluğu devam ediyor.
Geldiğiniz yerde yaptırmanız yetmiyor, uçaktan indikten sonra havaalanında da test yapıyorlar. Sonra şehre giriş yapabiliyorsunuz.
Expo 2021’den dolayı mekanlarda iş yemeği yiyen takım elbiseli erkekler ve şık kadınlar göze çarpıyor.
“Alışveriş nasıl?” derseniz, mağazalarda ürün bolluğu mevcut ve her şey kapış kapış gidiyor desem abartmış olmam.
Bazılarımız “Ay ne kıro!” derdik, bazılarımız da “Ohh ohh” der dans ederdik.
Ama orkestradakiler ve garson arkadaşlar o paraları toplarken de mutlu olurduk.
Şimdilerde canlı müzik eğlencelerinin artmasıyla birlikte bu kültür geri geldi. Para atan kişiler için “çok eğlendiğini gösterme şekli” olan bu uygulama, sanatçılar açısından da rahatsız edici bir durum değil bana kalırsa.
Kimseyi rahatsız etmeyen bir eğlence anlayışı bu.
Kısacası alan memnun, veren memnun.
Ama tabii eskiden atılan dolarlar şimdi yerini Türk lirasına bıraktı, onu da belirtmeden geçmeyeyim...
‘Selam ben influencer Sinem’
Son dönemin yükselen değeri influencer’lık.
Bir sanatçımızın menajerliğini yapan bu arkadaşım, hafta sonu konserlerinden sonra Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönerken rahat uyuyabilmek için içinde para olan ufak çantasını koltuğun üstündeki dolaba yerleştirmiş.
Ve uçağın havalanmasıyla uyumaya başlamış.
O ara bir kişi arkadaşımızın uykusundan istifade ederek çantasından dolar dolu zarfı güzelce almış.
100 dolarlık banknotları alıp zarfı 1 dolarla doldurmuş.
Üzerine de anlamasın diye iki adet 100 dolarlık banknot bırakmış!
Uçaktan inip havaalanında alışveriş yapan arkadaşım kasaya geldiğinde ne görsün; 100 dolarlık banknotların yerinde 1 dolarlar var!
Hemen havaalanı polisine gidip şikayette bulunmuş.
Bu konu herkesi ikiye ayırır, hem zengin hem yakışıklı/güzel bulan sesini bile çıkarmaz, oylamaya yorum dahi yapmaz tabii ki...
Geçtiğimiz günlerde Los Angeles’taki LACMA davetine dünyanın en zengin adamı Jeff Bezos ile sevgilisi Lauren Sanchez de katıldı.
Jeff Bezos’un yakın arkadaşı Leonardo DiCaprio da davetteydi.
Lauren’in DiCaprio’ya bakışı, tüm dünyada dedikodu kazanlarını kaynattı.
“Sevgilin zengin de olsa, bir yakışıklı görünce unutuyorsun” söylemlerini alevlendirdi.
Eee güzele bakmak sevaptır diye boşuna dememişler.
Haklı mı haksız mı diye ankete düşmüş bu söylemi.
Bana göre haklı olduğu tarafı, yurtdışında kutlanması konusu.
Evet, orada doğal ve daha coşkulu oluyor, daha büyük partilerle karnaval havasında geçiyor Cadılar Bayramı.
Haksız olduğu kısım ise “komik duruma düşürüyoruz” eleştirisi. Komik duruma düştüğümüz o kadar çok durum varken bu mu seni rahatsız etti sevgili Gökhan?
80 milyonluk ülkede toplasan 500 ya da 1000 kişinin “Cadılar Bayramı” adı altında parti yapıp eğlenmesi bana hiç de komik duruma düşüyormuşuz gibi gelmedi vallahi.
“Giyin, süslen, değişik makyaj yap, dans et” kafasında herkes.
Kenan Doğulu’nun dediği gibi; “Bir yerlerde şenlik olsa, sebeplensek eğlensek” kafası...
Stres koçu
Yeni adres Galataport
Galataport, uzun hazırlıklar sonucu eksikleri olsa da kapılarını açtı.
Resmi açılışını 29 Ekim’de (yarın) yapacak olan Galataport, birçok markayla İstanbul’a yeni bir soluk getirmeye aday.
Büyük cruise gemilerinin yanaşmaya başladığı mekanların hummalı bir şekilde çalıştığı yerde, mağazalar da hazırlıklarını son sürat sürdürüyor.
Sahil kısmında boydan boya yürüyüşünüzü yaparken, mekanlara göz atıp canınız nereyi istiyorsa oturabileceğiniz yerler açılıyor. Bodrum’un meşhur balık restoranı Sait en başta konumlanıyor. Hemen altında Londra ve Dubai’de de yer alan Roka Restoran hizmete girecek. Açılış şubat ayında.
Onun hemen yanında senelerin Karaköy Liman Lokantası var. Mekan, hazırlıklarının çoğunu bitirmiş, kapılarını açmış bile. Değişmeyen menüsü, hatta eklemeleriyle gayet başarılı bir mutfak çıkarmışlar. Yanında da Beymen mağazası açılıyor, şubat ayında.
Gençler için Popülist isimli, 600 kişilik bir mekan yapılmış Galataport’ta. Teras katını da 150 kişi kapasiteli etkinlik alanı yapmışlar.
“Birlikte çalışması en zor sanatçılardan” derlerdi.
Ama görüyorum ki enerjisi 180 derece değişmiş oyuncunun. Giyim tarzı, sosyal medya fotoğrafları, eşi Burak Özçivit’in davetinde magazinci arkadaşlara verdiği röportajdaki sıcaklığı inanılmaz hoşuma gitti. Demek ki anne olduğu için uzun ara verdiği setlere dönmek yaramış Fahriye Evcen’e...
İzmir çıkarmasının ardından
Avrupa seyahatine çıkamadığım haftalarda Türkiye’de bir yerlere gidiyorum ya da gitmeye çalışıyorum.
Geçen hafta sonu da bir İzmir çıkarması yaptık arkadaşlarla.
İki yakın arkadaşımızın açtığı İzmir Marriott Hotel’de gerçekleşen partiye katıldık.