Sıla’ya değil genele küfrettim

“Beni çok sert eleştirmene ve kırmana rağmen seni arıyorum, çünkü vicdanlı ve hakkaniyetli bir kalem olduğunu biliyorum” dedi.
“Ama sen de bir kadına küfrederek ayıp ettin Davut” dedim.
“Keşke arayıp sorsaydın, bir de beni dinleseydin” diyerek devam etti...
“Ben bir defa s...r çekmişim, bana günlerdir edilmeyen hakaret, edilmeyen küfür kalmadı. Bu mu demokrasi? Ölmüş anama, 7 yaşında kaybettiğim kız kardeşime sövüyorlar. Bu mu insanlık?
Görüntülerde de var, normal konuşurken birden kızıyor ve sinirleniyorum. Küfretmeye başlıyorum.
Çünkü gerçekten bu milletin 15 Temmuz’dan bu yana neler yaptığına her gece şahit oldum.
Onları düşündükçe deliriyorum. O konuşma sırasında da öyle oldu.
Ben orada doğrudan Sıla’ya küfretmedim. Vatanını sevmeyenler, milletinin yanında olmayanlar için s...sin gitsin diyorum.
Genel olarak küfrediyorum.
Sıla vatanını sevmediğini, milletin yanında olmadığını mı söyledi?
Ama bak, bunu söyleyen kim olursa küfrederim. Kardeşim olsa s...i çekerim.
Allah’a şükür benim kardeşlerimin arasında hiçbiri böyle değil, olamaz.
Ama olsa onu bile kardeşlikten reddederim, vatan sevgimiz böyle bizim.
Genele küfrettiğim bir şeyden benim kadın düşmanlığına, kadına şiddet uyguladığıma götürdüler işi...
Geçmişte kendi attıkları yalanlara kendi inandı bazı gazeteler...
Benim böyle bir konuyla gündeme gelmek gibi bir derdim yok, hiç de böyle bir şey olsun istemedim.
Bak kaç gündür telefonlarım susmuyor, programlara, haber bültenlerine, haber kanallarına çağırıyorlar ‘Gel konuş’ diye.
Ben bir tek sana telefon açmak istedim, beni anlayacağını düşündüğüm için.
Gündemde olmak istesem kanal kanal gezerdim şimdi.
Benim ne böyle gündem olmaya ihtiyacım var ne de müzik dünyasından bir beklentim.
Ben 5 yıldır müzik piyasasıyla arama mesafe koydum. Ekonomik olarak iyi durumdayım, başka işler yapıyorum ve gündemde olup da müzikten para kazanmak gibi bir derdim yok.
Benim gösterdiğim tepki vatan sevgisiyle gösterilmiş bir tepkidir.
Ben Sıla’nın da, senin de, benim de, hepimizin ortak paydasının vatan sevgisi olması gerektiğine inanıyorum.”
Davut Güloğlu böyle doluydu ve uzun süre konuştuk.
Bu arada müzikle arasına mesafe koyduğu son 5 yılda inşaat sektörüne yöneldiğini toplu konutlar yaptığını öğrendim.
Davut Güloğlu’nun bir kadına küfür etmeyeceğini söylemesi de, gündem olma peşinde koşmadığını açıkça belirtmesi de önemli.
Kendisinin vatan sevgisinden şüphemiz yok zaten...
Sıla’dan şüphemiz olmadığı gibi...

Serenay’la İlker aynı reklamda olmayacak

Mavi reklamlarında Kerem Bürsin’in yerine İlker Kaleli’nin gelmesi “Serenay Sarıkaya’nın partneri değişti” diye yorumlanıyor.
Ama gözden kaçan bir şey var...
Sereney’la İlker reklamlarda yan yana olmayacaklar.
Serenay Mavi’nin başka bir ürününün, İlker başka bir ürününün yüzü olacak.
İlker, Mavi’nin erkeklere özel tasarladığı yeni koleksiyonunu tanıtacak.
Yani Serenay-Kerem çifti gibi Serenay-İlker çifti beklemeyin Mavi reklamlarında.
Serenay’a Barcelona’da çekeceği yeni reklamda Macar model Barbara Palvin’in eşlik edeceğini de belirteyim...

Cem Hakko : Digiturk’te yokuz diye üzgünüz

Power Türk ve Kral TV’nin Digiturk’ten çıkmasının müzik sektörü için büyük kayıp olduğunu yazmıştım.
Digiturk’ün aldığı yıllık 590 bin doların müzik kanalları için yüksek olduğunu ve gelecek Katarlı yeni yönetimin bu rakamı gözden geçirmesini önermiştim.
Cem Hakko’dan konuyla ilgili bir açıklama aldım.
“Power FM’le başlayan hikayemizi bugün geldiğimiz noktada ne kadar genişlettiğimizi en iyi bilen insanlardan birisin.
Power Group ailesi olarak tüm çabamız insanları mutlu etmek, güzellikleri paylaşmak, hayatın koşturmacası içerisinde müzikle bir nebze de olsun nefes aldırmak.
Şu an Digiturk gibi bir platformda olamamak her şeyin başında bizi çok üzüyor. Ama şartlar ve durum ortada.
Bu konuda köşende yazdığın yazı ve verdiğin destek için şahsım ve sektör adına çok teşekkür ederim.
Bu sadece bizi değil diğer müzik kanallarını da çok zorluyor.
Bir şekilde orta yol bulunacağına ve yeniden platformda olabileceğimizi umuyorum” diyor Cem Hakko...
Bizim ve tüm müzik sektörünün istediği de bu...

Bal olsa çekilmez

Finike Belediyesi, Ernez Mahalle Muhtarlığı Bal Festivali düzenlemiş.
“Karadeniz’in Anzer’i varsa, Akdeniz’in Ernez’i var” diyorlar...
Yapılan bal yeme yarışmasında da birinci olan vatandaş, 15 dakikada 2 kilo 300 gram bal yemiş.
Akıl alır gibi değil...
Vallahi bu festivalde bir sakatlık olmasın?
Bir insan için 2 kilo 300 gram bal yemek aşırı fazla değil mi?
Bu kadar şeker, bu kadar bal yüklemesi vücuda ne gibi zararlar yapar Osman Hocam, aydınlat bizi...