Saygı duruşu izlenimleri

* Bu yıl ki gözlemim... Araçlarından inip saygı duruşunda bulunanlar, bulunmayanlardan fazlaydı...
* Zorlu Center’dan kalabalık bir grup inmişti binanın önüne... Yol boyunca başka işyerlerinde kapı önüne çıkanlar da vardı...
* Geçen yıl araçlarından inenlere bir sürücünün inip küfür ettiğine şahit olmuştum, trafiği tıkıyorsunuz diye, bu yıl böyle bir tepkiye ben rastlamadım...
* “Ata sirenle değil fatihayla anılır” diyenlere şunu söyleyeyim, biri diğerinin önünde engel değildir... Buyrun dün CHP mevlit de okuttu Atatürk için...
* Kızımla birlikte araçtan inip saygı duruşunda selfie’si çektirdiğim için eleştirdiler beni sosyal medyada...
* Geçen yıl 10 Kasım Pazar’a gelmişti ve Dolmabahçe’nin önünde de kızımla birlikte saygı duruşu selfie’si yapmıştık...
* “Saygı duruşu selfie’si mi olur” diye bana kızanlara, kızım Pera için bu foroğrafların 20 yıl sonra anlamlı olacağını düşünüyorum. Çünkü bu gidişle, gün gelip “Eskiden 10 Kasım’larda böyle saygı duruşunda bulunulurmuş” deneceği için...
* Beşiktaş’tan Dolmabahçe’ye akın akın gidenler arasında Çarşı grubu da vardı dün sabah... Beşiktaş’ta insan zinciri de oluşturulmuştu...
* “Bir Güney Kore’de kaldı böyle anmalar bir de bizde” diye dalga geçenlere... Orada zorunlu, bizde gönüllü... Kimse kimsenin kafasına silah dayamıyor Atatürk’e saygı duruşunda bulun diye... Ama bu ülkede her 10 Kasım’da milyonlar ayağa kalkıyor kendi isteğiyle...
* Emin olun dünyada sadece bizde kalsa bile 10 Kasım’larda Ata’sına saygı duruşunda bulunanlar her zaman olacak...

Çocuk filmine ekstra temizlik ücreti isteseler!

Bizim çocukluğumuzun çizgi filmi Arı Maya, şimdi sinemalarda gösteriliyor...
İki saatlik sinema filmi olarak hem de üç boyutlu haliyle...
Üç boyutlu filmler çocukların gözleri için zararlı olabilir mi?
Sağlık sayfaları bu işi uzmanlara sorsalar da öğrensek...
Ben emin olamadığım için 3D olmayan seansı tercih ettim...
Geçenlerde yazmıştım prensesli, şiddet içerikli animasyonların bütün çocukları nasıl etkisi altına aldığını...
Arı Maya bugünkü çizgi filmlerin yanında o kadar masun kalıyor ki...
Çocuğunuz, yeğeniniz varsa kapıp kolundan götürün, arkadaşlığı, dayanışmayı gösteriyor çizgi film...
Bu arada hayatımda ilk kez çocuklarla dolu bir salonda çocuk filmi izledim...
Sinema salonları çocuk filmlerine ekstra ücret talep etse vallahi haklarıdır...
Film bitikten sonra sinema salonu savaş alanı gibiydi...
Yerlerde patlamış mısırlar, çöpler, su şişeleri, çikolata paketleri...
Çocuk filmi gösteren bir sinema salonunu temizleyenlere Allah kolaylık versin...
Bu arada aman salon işletmeleri başlığı ciddiye alıp çocuk filmlerine zam yapmaya kalkmayın, sadece şakaydı bu söylediğim...

Tütünden sonra zeytin
Maden faciası sonrası Soma ve çevresini gezerken köylüler hep aynı şeyi söylüyordu...
“Bölgede tütünü bitirdiler bizi madene mahkum ettiler...”
Eskiden tütün üreten köylerin gençleri artık madende çalışıyordu...
Şimdi bölgede tütünden sonra zeytine göz dikti, Numan Kurtulmuş’un deyimiyle vahşi kapitalizm...
Ne Soma Yırca’da ne başka yerde zeytin ağaçlarının kökünden sökülmesine, doğanın tahrip edilmesine, tarımın bitirilmesine sessiz
kalabilirz...
Çünkü doğa, bugün sökülen o zeytin ağaçlarının faturası 10 yıl sonra ila bir şekilde önümüze koyacaktır...

Eski eşinin eski eşiyle canlı yayında
Okan Bayülgen’in ilk programında Osmantan Erkır’ı konuk etmesi bir bana mı ilginç geldi...
Tamam Osmantan, Star’a yeni bir program hazırlıyor, onun tanıtımı için konuk oldu programa...
Tamam bir ekran yüzü olarak ilk program için hiç fena bir konuk değil...
Ama diğer taraftan Osmantan Erkır, Okan Bayülgen’in boşandığı eşi Şirin Ediger’in eski eşi...
Şirin, Okan’la evlenmeden önce bir süre Osmantan’la evli kalmıştı...
Eeee, ne var bunda...
Bunda hiçbir sakınca yok elbette...
Osmantan’ı da tanırım Okan’ı da...
Programı izlemedim, her zamanki gibi tüm centilmenlikleriyle, iki medeni erkek gibi sohbet ettiklerinden hiçbir şüphem yok...
Sadece her şeyi yazan magazin basını “Eski eşinin eski eşini konuk etti” diye bu detayın üzerine neden balıklama atlamadı onu
anlamadım...