Nükhet Duru: Deli miyim kendime saygı albümü yapayım

“Yaşayan sanatçılara yapılan saygı albümlerine sıcak bakmıyorum” demiştim ben de...
Nükhet Duru aradı, “Şekerim deli miyim ben kendime saygı albümü yapayım” dedi...
Meğer bu bir saygı değil, düetlerden oluşan bir albüm olacakmış...
Unutulmaz Nükhet Duru şarkılarını, popüler ve güçlü seslerle birlikte söyleyecekmiş sevgili Nükhet...
Sıla’yla Yaralım... Kalben’le Melankoli gibi...
Evrencan Gündüz, Cem Adrian, Ceylan Ertem gibi isimler de yer alacak bu albümde...
“Albümü de kendi
şirketimden çıkarıyorum” dedi Nükhet Duru...
Geçen yıl Erol Evgin’in düetleri ortalığı yıkmıştı, Nükhet Duru da aynı etkiyi yaratacaktır eminim...
Şarkılar zaten iyi, üzerine isimler de iyi çünkü...

Kadıköy Sineması ve askıda bilet...

Kadıköy Sineması 1968 yılında kapılarını açtı ve o
günden bu güne ilk yapıldığı şekliyle ayakta kalan Kadıköy’ün tek sinema salonu olma özelliğini taşıyor...
Geçen yıl Kadıköy Sineması’nın işletmesini, mülk sahibi Funda Kocadağ oğluyla birlikte almıştı.
1968’de İtalya’da özel tasarım ödülüne layık görülen salonun mimarisi aynen duruyor...
318 kişilik bu özel salonda üniversite öğrencileri için askıda bilet uygulaması da var.
Sitesine girip bir bilet alıyorsunuz ve üniversite öğrencileri gidip o biletle film seyredebiliyor.
Sinemalar bir tek yıkılırken, perdelerini kapatırken ses çıkarırız biz...
Ama ondan daha önemlisi normal zamanda destek vermek...

Pick-up çelişkisi

Son yıllarda büyük ilgi gören pick-up araçlar İstanbul’da birinci köprüden geçemiyor...
Oysa o pick-up’lardan çok daha büyük cipler, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden elini kolunu sallayarak geçebiliyor...
Bu pick-up araçların otomobil vergisi ödeyip, kamyonet muamelesi görmesi bir garip çelişki değil mi?

Öne çıkanlar: Sırma

Her gün radyoda canlı yayın yapınca yeni yetenekleri, yeni şarkıları daha iyi keşfeder ve takip eder oldum...
Kim hangi şarkıyı çıkarmış, hadi Reynmen’i ilk biz çalalım, bakalım Spotify’dan alınacak bir şeyler var mı diye bakıyoruz sonuçta her gün...
Geçen gün arkadaşlar bir şarkı attılar bizim gruba, “Çalalım mı” diye...
Müthiş bir ses, “Coming Undone” diye bir şarkı söylüyor... “Yabancı şarkı çalmıyoruz bilmiyor musunuz” dedim ama şarkıyı da bayılarak dinledim...
“Öyleyse bunu çalalım” diye bu kez Türkçe bir şarkı gönderdiler. “Belki Bir Gün” diye bir şarkı... Meğer Coming Undone’ı söyleyen de aynı isimmiş. Adı Sırma... Şarkıyı 3-4 ay önce çıkarmış...
Liseyi bitirip Berklee College of Music’e kabul edilince Amerika’ya yerleşmiş. Halen Üstün Yetenek Vizesi’yle New York’ta yaşıyor... Şarkı yazıyor, vokalistlik, aranjörlük, prodüktörlük yapıyor.
İngilizce şarkılar söylemiş, caz parçaları yorumlamış, hatta 18 yaşındayken caz vokal yarışmasında üçüncü olmuş...
“Belki Bir Gün” ilk Türkçe single çalışması...
Sırma’nın şarkılarını ve diğer çalışmalarını, canlı performanslarını internetten bulup izlerken yıllar öncesine gittim...
1988 yılında gazeteciliğe ilk başladığım zamanda Öne Çıkanlar diye bir sayfa yapardık Sokak Dergisi’nde... “Boğaz’da Sait Halim Paşa Yalısı’nda genç bir yetenek sahneye çıkıp caz söylüyor, git onu Öne Çıkanlar sayfasına yap” demişlerdi bana...
Gittim sahnede dinledim, fotoğrafını çektim, konuştum ve portre yazısını yazdım...
O genç yetenek kimdi biliyor musunuz?
O dönem kimsenin tanımadığı Sertab Erener...
Belki de ilk haberlerinden biriydi Sertab’ın...
Sırma’nın huzur veren sesini dinleyince bunu hatırladım. İşte yıllar sonra bir Öne Çıkanlar da Sırma için yazdım...
Belki Bir Gün’ü de radyoda çalmaya başladım...
Mutlaka Türkçe şarkılara devam etmelisin Sırma...
Not: Böyle genç yetenekler varsa şarkılarını sosyal medyadan gönderin bana lütfen, tanımak ve çalmak isterim...