İlhan Selçuk heykeli

Geçen yıl haziranda Etiler Akmerkez’in oraya konulan İlhan Selçuk heykelini yazmaya niyetliydim, Hasan Bülent Kahraman benden önce davrandı Sabah’ta.
“İlhan Selçuk asıl şimdi öldü” dedi.
Yerden göğe kadar haklı...
Beşiktaş Belediyesi’nin heykeltıraş Mehmet Aksoy’a yaptırdığı bu heykelin ne estetik bir yanı var ne de pencere önünde tasvir edilen kişi İlhan Selçuk’a benziyor...
Mehmet Aksoy geçen yıl Başbakan’ın ucube dediği ve sökülen İnsanlık Anıtı heykeliyle gündeme gelmişti...
Ben hiçbir sanat eserine ucube demem ama İlhan Selçuk’un heykeli İnsanlık Anıtı heykelinden daha fazla tartışmayı hak eden bir çalışma olmuş.
Bu heykel işinde bir yere dikmeden önce kılı kırk yarmak lazım...
Dikildikten sonra söküp kaldırsan sanatçıya ayıp...
Sökmeyip yerinde bıraksan şehrin sakinlerine ve heykeli yapılan kişiye ayıp...
İsmail Ünal çıksın bakalım şimdi işin içinden...
Heykel demişken, bir sözüm de Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e...
Şehrin en güzel heykellerinden biri Maçka’da duruyor; Abidin Dino’nun yaptığı Eller heykeli...
1993 yılında Fatma Girik’in başkanlığı döneminde dikilmişti bu heykel buraya.
Ama geçenlerde yürüyerek önünden geçtim, pislik içindeydi...
Abidin Dino imzası taşıyan bu güzel heykelin hem temizlenmesi hem ışıklandırılıp daha çok öne çıkarılması konusuna bir el atmalı Sarıgül...

Ajda, Gülşen’in şarkısıyla yaza hazır

Geçenlerde Ajda Pekkan’ın ipod’undan yaza doğru çıkaracağı şarkıyı dinledim ilk defa...
Sözler Gülşen’e ait...
Müzik Gülşen ve Ozan Çolakoğlu’na...
Yavaş başlayıp, yüksek bir tempoya ulaşan, tam bir club, beach şarkısı olmuş.
Tam Ajda’lık bir şarkı!
Ben şarkıyı Gülşen’in sesinden dinledim, Ajda bu şarkıyı daha okumamış.
“Önümüzdeki günlerde stüdyoya gireceğim” dedi.
Eminim Ajda’nın sesiyle çok daha fazla örtüşecek şarkı.
“Ajda feat Ozan Çolakoğlu” ve Gülşen sözleri çok iyi bir işbirliği çıkaracak.
Bu arada hem Beni Durdursan mı adlı son albümü, hem Ajda’ya verdiği bu şarkı Gülşen’in yeniden doğuşunu müjdeliyor bize...
Hadi şarkının az biraz sözlerini de yazayım da tam olsun:
Kuş havalandı, kaçış mubahtır...
İntikam soğuk, bazen ara sıcaktır...
İçimdeki okyanusta aşksız yüzmesi...
Tehlikeli ve yasaktır...
Ajda’nın bu şarkısı için ay sonunu bekleyin...

Reina’nın şarap menüsü

Kola içmem ama kafelerin sadece belli bir kola markasını satmasına da, restoranların sadece belli üreticilerin şaraplarını menüsünü almasına da şidetle itiraz ediyorum.
Hele Reina gibi dünya çapında bir restoranın bunu yapmasını kabul edemiyorum.
Geçen gün yemek sipariş ederken şarap menüsüne baktım, sadece Kavaklıdere ve Doluca’nın şarapları var Reina’nın menüsünde...
Ayıp olmasın diye de Urla’nın sadece iki şarabını koymuşlar.
Masamızda mekanın sahibi Mehmet Koçarslan ve ortağı Ali Ünal da var.
“Türk şarapçılığı müthiş bir atılım içinde... Dünyanın bütün ünlüleri, yabancı turistler bu mekana geliyor. Dolayısıyla şaraplarımızı en iyi tanıtacak olan sizsiniz. Sadece iki üreticinin şarabını menüye koymak Reina gibi bir mekana yakışmaz” dedim...
Koçarslan grubun diğer mekanları ve yatırımlarıyla ilgilendiğinden, topu Ali Ünal’a attı...
“Doğru söylüyor, diğer üreticilerin şaraplarına da yer vermek gerekiyor” diyerek...
Umarım gerçek olur da Reina’nın şarap menüsünün çok daha zenginleştiğini, harika Türk şaraplarından örneklerin de yer aldığını görürüz.