Evlenme hastalığı diye bir şey var mı?

n Yavuz Bingöl’ün Vildan Atasever’le aşk yaşadığı idiaları var. Atasever bunu yalanlıyor. Bu haberleri okurken birden aklıma geldi, Çağla Kubat ne yapıyor?..

n O... Çocukları diye film adı mı olur?

- Nereye gidiyorsun?

- O... Çocukları’na...

- Nerden geliyorsun?

- O... Çocukları’ndan...

Sansasyonel film adı bulacağız diye durum bu kadar da abartılmaz ki...

Medyada ne yapsın sürekli O... Çocukları diye manşet atıyor, bakın ben bile filmi iki satır yazacağım diye kaç defa ağzımı bozdum.


n Evlenme hastalığı diye bir hastalık olabilir mi acaba?

Yoksa da ben şimdi buldum!

Bu hastalığa yakalananlar özellikle 2’inci evlilikte de duvara toslarlarsa, hız kesemeyip 3-4-5 diye gidiyorlar.

Bakınız, Hakan Aysev önceki akşam Pelin Doğan’la 3’üncü evliliğini yaptı.

Üstelik müstakbel eşiyle 15 gün önce tanışmış.

15 günde evlilik kararı almak, olsa olsa evlilik hastalığının belirtileridir.

Pelin Doğan’ın da 3’üncü evliliğinin olması bu iddiamı güçlendirmiyor mu?



n Dünyanın en seksi erkeği George Clooney de gay çıktı!

Var mısın Yok musun’da 500 bin açıldığında duyulan "crash" sesi gibi bir etki yaratmıştır eminim kadınların kalbinde...

Bu haberi veren bir internet sitesi.

Dünyanın en yakışıklısı için bu iddiayı ortaya atabilecek kadar cesurlar.

Türkiye’de magazinin bu konuda eli konu bağlıdır.

George Clooney’in yerine bir Türk yakışıklısının ismini koyun (geçmişte bir iki deneme oldu), bakın neler oluyor.



n Mevlüt Tezel cumartesi Kelebek’te, "Köyüme gideceğim diyen Teoman televizyon programlarına çıkmaktan çekip gitmeye fırsat bulamıyor" dedi.

Gerçekten de haklı.

Pazar günü de Güneri Cıvaoğlu’nun programında gördüm Teoman’ı.

Medyadan uzaklaşmaktan bahsedip bu kadar medyanın içinde olmak nasıl bir şey...

Tıpkı Okan Bayülgen gibi...

Bu yıl televizyonda olmayacağım dedi, görünmediği ekran kalmadı.

Beyaz da son dönemde dillendirmiyor ama yıllarca TV’yi bırakıp çekip gitmekten bahsetti durdu.

Kavafis bizim ünlülere yazmış sanki şiirini;

Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.

Bu şehir arkandan gelecektir.

Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,

Aynı mahallede kocayacaksın;

Aynı evlerde kır düşecek saçlarına.

Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.

Başka bir şey umma.

n Cafe ve restoranlarda sigaraların pahalı satılması çok saçma değil mi, müşteriyi yolunacak kaz gibi gören bir anlayış bu.

Geçen akşam balıkçıda bir paket Marlboro istedi arkadaşım, 8 lira dedi garson.

2 lirayı da çocuğa bahşiş bıraktık, 10 lira.

4 lira 8 kuruşluk sigarayı, yüzde yüzden fazla karla 10 liraya satıyor mekanlar.

Daha pahalıya satanları da biliyorum.

Bakkaldan bir-iki karton sigara stoklayıp müşteriye yüzde yüz karla satmak nasıl bir işletmecilik?

Yurtdışında mekanların girişinde sigara makineleri vardır, isteyen parasını atıp marketteki fiyattan hatta bir iki cent daha da düşük sigarasını alır.

Bizde restoranlar ticaret kapısı yapmış durumdalar bu işi ama 3-5 liraya tenezzül ederek prestijleriyle oynuyorlar farkında değiller.

MUBARİZ MANSİMOV’DAN CEVAP VE DÜZELTME

Hürriyet Gazetesi’nin 09.11.2007 tarihli KELEBEK ekinde yazarınız Cengiz Semercioğlu tarafından kaleme alınan "Bir baskının perde arkası" başlıklı yazıda, 08.11.2007 tarihli SABAH GAZETESİNDE yer alan müvekkil Mubariz Mansimov’un mesnetsiz, hayali, gerçeğe aykırı iddia ve isnatlarla Deniz Akkaya isimli kişi ile aşk yaşadıkları haberine dayanılarak, bu haberim müvekkil tarafından yayınlatıldığı ima ve iddia edilmiştir. Bu yalan haberin Sabah Gazetesi’nde müvekkil tarafından yayınlatıldığı iddiası gayri ciddi ve gerçeğe aykırıdır.

Sabah Gazetesi’nde yer alan iddiaların hiç birisinin gerçeği yansıtmaması nedeniyle müvekkilin şahsını, şeref ve haysiyetini yaralayıcı nitlikteki iş bu iddialara karşı derhal TEKZİP hakkı kullanılarak Sabah Gazetesi’ne tekzip metni gönderimiş, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yayının durdurulması için dava açılmış ve haberin sorumluları hakında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca tazminat davası da açılacaktır. Müvekkil Mubariz Mansimov, uzun yıllardır Türkiye’de yaşayan, deniz ticareti ile iştigal eden, bu güne kadar asla magazin dünyasına konu olmamış, ciddi ve saygın bir işadamıdır. Aynı zamanda evli, düzenli bir yaşama sahip mazbut bir aile reisidir. Yazıda yer alan Sabah Gazetesi’ndeki haberi müvekkilin ayınlattığı iması ve iddiası gerçeğe aykırı, düzeysiz, asla kabul edilemeyecek bir iddiadır. Bu yazıyı müvekkilin yayınlattığına dair hiçbir somut bilgi, kanıt yoktur. Yazı tamamen hayali ...miş, ...muş ifadeleriyle kaleme alınmış, her türlü ciddiyetten uzak, basit bir dedikodu niteliğindedir. Böyle bir dedikodu haberi gazetenizde yayınlamak en başta Hürriyet Gazetesi’nin ismine, ciddiyetine ve dürüst habercilik anlayışına yakışmamıştır.

Bu yalan ve cidiyetsiz haber müvekkilin kişilik haklarını ihlal etmiştir.

Basın Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca işbu cevap ve düzeltme yazısının tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda yayınlanmasını rica ederim.

Saygılarımla

Av. Tuğrul Cılanbol

Mubariz Mansimov vekili
Yazarın Tüm Yazıları