Paylaş
Sofya yakınlarındaki bu stüdyoda çekecek yeni filmini...
Dün Habertürk’te Kadir Kaymakçı, Cem Yılmaz’ı neden Bulgaristan’a kaptırdık diye soruyordu...
Bizde yıllardır söylenip de bir türlü kurulamayan film stüdyolarından bahsederek...
Haklı... Resmen kendi elimizle Türkiye’nin en fazla gişesi olan oyuncularından birinin çekeceği filmi Bulgarlar’a kaptırdık...
Ama bizde dünya çapında stüdyoların kurulamamasından çok Bulgarlar’ın stüdyosunun imkanları da çok önemli...
Cem Yılmaz’ın filmini çektiği Nu Boyana Stüdyoları’na geçen yıl gitmiştim, üç boyutlu çekilen Herkül filminin setini ziyaret etmiştim...
Bulgarlar’ın bile dünya çapında stüdyosu var deyip geçmeyin...
Sadece son iki yılda 35 Hollywood filmi burada çekildi...
Bugünden yarına olmuş bir iş de değil bu...
Bu stüdyoları 1960’ların başında Sovyetler Birliği kuruyor Bulgaristan’a, hem kendi hem de müttefik ülkelerin sinemasının gelişmesi için...
Başta dönemin büyük Rus filmleri olmak üzere Macar, Bulgar, Polonya filmleri yıllarca bu stüdyolarda çekiliyor...
1990’ların sonlarına doğru ise Bulgaristan hükümeti stüdyoları özelleştiriyor ve yapılan yatırımlarla bugünkü halini alıyor...
New York’un meşhur caddeleri burada yeniden inşa edilmiş...
Bir diğer tarafta Los Angeles’ın klasik evleri var...
Biraz ötesi Roma İmparatorluğu’nda kocaman bir meydan...
Hemen arkası yıkık dökük bir Ortadoğu şehri...
Hollywood stüdyolarıyla yarışacak kadar başarılı bir kompleks burası...
İşte Cem Yılmaz’ı da bu yüzden kaptırdık Bulgarlar’a...
Bizde böyle bir stüdyoyu bulması mümkün değil Cem Yılmaz’ın, korkarım bu gidişle gelecekte de bulamayacak...
Halit Ergenç bizim değil Araplar’ın parasını aldı
Halit Ergenç, Meryem Uzerli’nin de anlaştığı O3 yapım şirketiyle anlaştı...
1 milyon 300 bin lira peşin para aldığı söyleniyor...
Henüz daha ortada proje, senaryo falan da yok daha...
Dün Sina Koloğlu köşesinde soruyordu, “Bu para nasıl çıkacak, en az 10’luk bir reyting alması şart” diye...
Halit Ergenç’in aldığı para bizim değil, Arapların parası...
O3 şirketi, Arap sermayesiyle kurulmuş ve Arap dünyasında sevilen Türk oyuncuları kendi bünyesine bağlamak isteyen bir yapım şirketi...
Sina’nın dediği gibi gerçekten de oyunculara verilen bu paraların bugünkü reklam ve dizi pazarında çıkması zor...
Yapımcılar da bunu biliyor...
Zaten onların amacı da bu parayı Türkiye’den değil, Ortadoğu pazarından çıkarmak...
Meryem’in dizisinin, Halit’in dizisinin maliyetini Ortadoğu satışlarından elde edilecek gelirlerle çıkaracaklar.
Kıvanç’ın Kurt Seyit dizisinin düşük reytinge rağmen uzun süre ekranda kalmasının nedeni de buydu...
Yurtdışı satışlarından maliyeti kurtarmak...
Arap sermayeli O3’nin çekeceği Meryem’in Halit’in dizileri de 10 ve üzeri reyting alırsa kanallarının yüzünü güldürür...
8-10 bandında kalırlarsa da yurtdışı satışlarıyla maliyetlerini kurtarırlar...
Ortadoğu’da sevilen ve bu paraları daha proje ortada yokken peşin alabilecek Türk oyuncu sayısı da bir elin parmaklarını geçmez...
Halit de onlardan biri...
İstanbul Modern zamanı
Havalar düzeldiği zaman İstanbul Modern’in keyfi bir başka oluyor...
Modern sanat eserlerini, resim çalışmalarını görmek, yeni sergileri takip etmek bir yana...
Girişindeki çimlere yayılmak...
Restoranında, limana demirlemiş dev gemilerin gölgesinde bir şeyler yiyip içmek İstanbul Modern’i benzersiz kılıyor.
Şu sıralar Geçmiş ve Gelecek sergisi var, koleksiyondaki eserler de cabası...
Çoluk çocuğu kapıp biraz temiz hava biraz sanat solumak için bu aralar İstanbul Modern aklınızda olsun...
Paylaş