20 Aralık 2010
Bitti. İlk yarıda bitti şampiyonluk şansıda bitti. Matematiksel olarak devam ediyor ama liderle puan farkı 14 e çıktı. Yapılan birçok yıldız transfer, getirilen kariyerli hocada Beşiktaş' ı kurtarmaya yetmedi. Yazık oldu. Elde un var, şeker var ama helva yapılamıyor çünkü bunu yapacak usta yok. Schuster helva yapmayı bilmiyor.
Schuster'e şimdilik birşey demiyorum. Haklı olduğu ve mazeret gösterebileceği birçok neden var. Peki bu sakatlıklar düzeldiğinde ve takıma takviye yapıldığında sonuçta değişen birşey olmazsa, o zaman kimi eleştireceğiz. Haftalardır sakatlıklarla boğuşuyor bu takım. Başkan bu sezon bir hastane açsaydı valla sırf Beşiktaş'lı oyunculardan paraya para demezdi.
Beşiktaş cezası nedeniyle Antalya'da Gaziantepspor'la seyircisiz oynadığı maçta berabere kalarak tüm umutlarını yitirdi. Seyircisiz bir maçta amaç da olmuyor. Bakın ilk 45 dakika iki takımda resmen uyuyor. Bu konuya başka bir çözüm bulunmalı. Şiddetin her zaman cezası olsun fakat bu ceza seyirciye kesilmesin. Seyirci çorbanın tuzu, biberidir. Bu tarz yaşanan olaylarda seyircisiz ceza vereceğine takımların puanlarında silmeler yapsınlar. Bakın o zaman Bursa İstanbul'a, Beşiktaş Bursa'ya gider mi ve/veya yönetimler onay verirler mi?
Bu kadar sakatlığın olduğu bir sezon hatırlamıyorum. Varsa bilen bana söylesin. Bunun bana göre tek nedeni Carlos Cascallana' dır. Öyleki Ferrari maç öncesi ısınma hareketleri yaparken sakatladı. Buna da yuh artık derler.Carlos Cascallana' yı karşısına alıp bir hesap soran varmı ? Stefano Marrone neden bu takımdan gönderildi hiç anlamış değilim.
Bu Tabata Beşiktaş'ın oyuncusu falan değil, olmadı olamazda. Bu adam her maçında rezalet top oynuyor. İstekli ve arzulu da değil. Gönderin gitsin. Tabata' yı göndermek inanın onu bilmem ama Beşiktaş adına çok faydalı bir iş olacaktır.
Ernst ve Guti' nin eksikliği çok ama çok hissedildi. Bu iki oyuncunun takıma katkısı tartışılamaz. Bu Gaziantepspor maçında bariz bir şekilde ortaya çıktı. Ahh Guti ahh. Ne vardı o acemice yaptığın hareketten dolayı kart görmeseydin.
Başkan Demirören, Schuster konusunu bir daha düşünmelidir. Bu kadro ligin en iyi kadrolarından bir tanesidir. Bu kadar kötü bir yerde olmayı asla haketmiyor. Schuster' in Alman inadı malesef Beşiktaş'ı olumsuz etkiliyor. Merak ediyorum; bu Schuster Beşiktaş'tan gönderilse acaba nerede hocalık yapabilir.
Kaybedilen 2 puanı artık mesele etmek ve saha içerisinde şu böyle oynadı bu oynamadı demek istemiyorum.
Söylemek istediği sadece bu maçın İnönü'de 30.000 kişinin önünde oynansaydı, nasıl farklı bir havada olacağıdır. Keşke Bursa İstanbul'a hiç gelmeseydi. Her iki takıma da yazık oldu.
Yazının Devamını Oku 16 Aralık 2010
Uefa Avrupa liginde Beşiktaş sahasında Avusturya temsilcisi Rapid Wien'i Quaresma ve Ernst' in golleriyle 2-0 yendi. Beşiktaş 2 Aralık da deplasmanda oynadığı CSKA Sofya maçını kazanarak gruptan çıkmayı önceden garantilemişti. Bu maç her iki takım içinde antreman maçı, taktik maçı veya eksiklikleri görme adına bir maç oldu.
Soğuk ve maçında geç saatte başlaması tribünlerde yer yer boşlukları doğurdu. Fakat tribünlerde yerini alan Beşiktaş taraftarı her zaman olduğu gibi 90 dakika hiç susmadılar. Soğukmuş, karmış, kötü gidişatmış onları hiç etkilemez ki.
İlk yarı Beşiktaş iyi bir futbol sergiledi. Guti kaptan olarak çıktığı karşılaşmada gecenin yıldızı oldu. Quaresma uzun süren sakatlığın ardından golle İnönü' ye döndü. Ama ne gol. Yok böyle bir gol. İnanın seyretmeyenler için yazıyorum bu gol, bilgisayar oyunlarında bile kolay kolay atılmaz. Gol iyide Quaresma formsuz. Devre arasının gelmesi bu sakatlıklar ve formsuz oyuncular için iyi olacak.
Cenk GÖNEN : kalesinde o kadar sağlam durdu ki, net 3 gol pozsiyonunda rakibine izin vermeyerek galibiyette çok büyük katkısı oldu. Fabian ERNST: Biyonik adam. Soğuk ama iç ısıtan alman. Mücadele adamı. Tam bir görev adamı. Kel kafasına o gol çok yakıştı. Ersan GÜLÜM: Zapo' nun 23. dakikada sakatlanmasının ardından oyuna girdi. Defansda ve ofansda çok güzel işler yaptı. Beşiktaş' ın bu seneki en formda isimlerinin başında geliyor. Biran önce bonservisi alınmalı. GUTİ: Efsane oyuncu bu maçta dinoma gibi çalıştı. Orta sahada tüm toplar onda topladı. Aralara attığı ince paslarla ve attığı çalımlarla rakibe zor anlar yaşattı. İsmail KÖYBAŞI: Çok genç ve yetenekli fakat Üzülmez gibi bir adamı kesmek kolay değil. Oda bunu bildiğinden görev aldığı tüm maçlarda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor.
Tabata sahada tek sırıtan adam oldu. Tabata artık tribünler tarafından istenilmeyen adam. Bu oyuncunun suçu asla yok. En büyük suçlu geçmişde küçük düşünüp büyük paralar harcayan Beşiktaş yönetimi ve Beşiktaş başkanı Sn. Yıldırım Demirören' dir. Umarım başkan hatasından ders almışdır da, bir daha böyle transfer yapmaz/lar.
Yazının Devamını Oku 11 Aralık 2010
Beşiktaş Eskişehir deplasmanından ağır yara alarak evine döndü. 38. dakikada Guti kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktı. Giden 3 puanın önemi o kadar büyük ki, Beşiktaş' ın artık ağzıyla kuş tutması gerekecek. Takımın yarısından fazlası sakat. Buda takıma olumlu yansımıyor olabilir fakat, bu kadar sakatlık neden oluyor acaba bir bilen varmı ? Holosko ve Necip' te malesef sakatlar kervanına katıldı.Bu sene şansızlıklar senesi. Bu sene ızdırap ve acı senesi.
Guti takımın en önemli ismi. Geldiği günden beri takımının faydası için çalışıyor. İstekli ve arzulu futboluyla, sempatikliliği ve efendiliği ile örnek bir futbolcu oldu. Lakin dün akşam gördüğü kırmızı kartla onun hakkında olumsuz düşünenleri haklı çıkarttı. Ben asla Guti için olumsuz bir cümle bugüne kadar söylemedim, yazmadım. Hep tebrik ettim hep takdir ettim. Dün akşam gördüğü acemice kartla kendisinden soğudum ve çok üzüldüm. Yönetimin yerinde olsam çok ağır bir ceza veririm kendisine. Dün akşam ki yenilginin tek sorumlusu Guti' dir. Olmadı Guti. Sen milyonlarca Beşiktaş' lıyı yasa boğdun. Şimdi çıkıp özür dilesen ne fayda.
Dün akşam Eskişehirspor' un oynadığı futbolu beğendim. Beşiktaş' a hiç açık vermediler. Birçok gol pozisyonu buldular. Biraz dikkatli olsalardı maç çok farklı bitebilirdi. Tello kalitesini gösterdi. Gittiğinde gerçekten çok üzülmüştüm. Tabata, Ferrari,Fink ve Zapo gibi yabancılar dururken Tello' nun gitmesine aklım basmadı. Tello gibi Erkan Zengin' de dün akşam çok iyi bir maç çıkardı. Sezer' i keşke transfer edebilseler. Tebrikler Eskişehirspor'a.
Schuster takım 10 kişi kalınca kurtarıcı diye Ali Kuçik' i çıkartıp oyuna Erhan Güven' i aldı. Takdir edilecek bir teknik adamlık. İddaa ediyorum bu takımın başında Ünal Akkoyun (Malzemeci) olsa daha iyi bir takım olurduk.Çıkıp birde hakemi eleştiryor. Volkan kart gördüğünde neden bu konudan bahsetmedi. Dün akşam Bünyamin Gezer çok iyi bir maç yönetti.
Bana göre Beşiktaş lige havluyu attı. Rakipleri bu kadar üst üste puan kaybedermi ? Asla. Eee o zaman yapılması gereken Uefa Avrupa ligine önem vermek. Yapılacak transferler mutlaka Uefa için yapılmalı. Takıma faydası olacak oyuncular bulunmalı. En az yarı final oynamak tüm yaşanan acıları unutturabilir.
Ersan Gülüm ve Ernst haricinde takımda ruhuyla oynayan dün akşam tek kişi yoktu. Ruhu olmayanın umudu da olmaz. Burada asla yönetimi suçlayamam fakat bunlarında hesabını sorması gereken de yönetimdir.
Yazının Devamını Oku 5 Aralık 2010
Beşiktaş ile Bursaspor taraftarları arasında malesef husumet devam ediyor. Stad çevresinde birçok üzücü olaylar yaşandı. İki takım taraftarları maçtan önce karşı karşıya geldiler. Bıçaklar, sopalar ve tekmeler havada uçuştu. Eline ne geçirirse geçirsin acımadan karşı tarafa fırlattılar.
Bu taraftarları karşı karşıya getiren İstanbul Emniyeti ve İstanbul Valisi en az taraftarlar kadar suçludur. Böylesine gergin bir ortamda rakip seyirciyi maça almak bu üzücü olayları doğurmuştur. Malesef her iki takım tarafları, İstanbul emniyeti ve valiliği sınıfta kalmıştır. Yaralan seyircilere acil şifalar diliyorum. Dileriz bir daha bu ülkede böyle olaylar yaşamayız ve sadece futbolu konuşuruz.
Beşiktaş kazanmak zorunda olduğu maçta Bursaspor'u 65. dakika Filip Holosko' nun attığı golle 1-0 yenmeyi başardı. Maçta Beşiktaş Bursaspor'a göre daha iyi oynayan ve daha çok gol pozisyonuna giren takımdı. 8. dakikada Holosko kaleciye takıldı. 10. dakikada Guti' nin ortasında Toraman golle burun buruna geldi. 41. dakikada Ali Kuçik' in kafa vuruşu direkten döndü ve Holosko topu elle kaleye gönderdi. Hakem haklı olarak golü iptal ederek Holosko' ya sarı kart gösterdi.
45. dakikada Volkan Şen Üzülmez'e yaptığı müdahale sonucunda sarı kart gördü. Bu kararı alkışlayarak protesto eden Volkan' a hakem Fırat Aydınus önce 2. sarıyı ardından kırmızı kartını çıkardı. Hakem Aydınus maçı genelinde iyi idare etti. Kritik pozisyonlarda neredeyse sıfır hatayla oynadı. Ama bazı göstermediği kartlar onu sınıfta bıraktı. Hilbert ve Ozan arasında yaşanan birçok pozisyonda her iki oyuncuyada en azından sarı kart vermesi gerekirdi. Mehmet Aurelio' da üst üste yaptığı fualler sonrasında bana göre sarı kart görmeliydi. Hakem Mustafa Keçeli' nin son dakikalarda yaptığı fual sonrasında da 2. sarıyı gösteremedi.
2. devrede Beşiktaş Bursaspor defansı birkaç kez boş yakaladı. Biraz dikkatli olunsa maç farklı bitebilirdi. Bursaspor kaleci Cenk' in hatasından yararlanan Serdar Aziz'in vuruşunda direkten dönen topu haricinde gol pozisyonu üretemedi.
87. dakikada bir kendini bilmez taraftar elinde yeşil bir bayrakla saha girdi. Bu kişi güvenlik engelini nasıl olurda geçip de, sahaya girebiliyor anlamış değilim.
Beşiktaş hakettiği bir maçı kazandı. Çok iyi bir oyun sergilemese de, oldukça tempolu ve istekli oynadı. Bu kadar eksik kadroyla Bursaspor'u yenmek gerçekten başarıdır. Haftalardır eleştirdiğim Schuster'i tebrik ediyorum. Beşiktaş takım olma yolunda önemli işler yapmaya başladı. Aurelio, Guti, Holosko ve Ernst gecenin yıldızlarıydı.
Deplasmanda oynanacak maça Beşiktaş seyircisi alınacak mı bilmiyorum ama eğer seyirci gidecekse, ki gitmemesi en doğrusu, Emniyete, yönetime ve taraftara çok iş düşecek benden söylemesi. Dileriz bir daha böyle olaylar yaşanmaz.
Yazının Devamını Oku 3 Aralık 2010
UEFA Avrupa ligindeki tek temsilcimiz Beşiktaş deplasmanda Bulgaristan liginin güçlü ve köklü takımı CSKA Sofya'yı yenerek gruptan çıkmayı garantiledi.
Beşiktaş, Avrupa arenasında deplasmanda oynadığı 8 resmi karşılaşmada hiç yenilgi yüzü görmedi.
Bu maçın zor geçeceği önceden belliydi. Beşiktaş Galatasaray maçında da olduğu gibi önce defansını sağlam tuttu, sonra hücum etti. İyide yaptı. Schuster hatalarından azda olsa ders almış gibi bir görüntü çiziyor.
Bulgar temsilcisi eti butu belli bir takım. Akmaz ve kokmaz ama haddini de bilerek oynuyorlar. Kazanmak zorunda oldukları bir maçta bile en fazla üç adamla hücum ettiler.
İlk yarının son dakikalarında Cska gole çok yaklaştı. Michael’in sol çaprazdan uzak köşeye sert vuruşunda kaleci Cenk topa harika uzandı, adeta uzadı. Maçın belki de kırılma noktası bu pozisyondu. Üzücü yanı ise Cenk ikinci yarıya başlayamadı. Gol pozisyonun da sakatlanarak yerini Hakan Arıkan'a bıraktı. İkinci yarıya başlayamayan bir diğer sakat ise Nobre'ydi. Nobre'nin yerine de oyuna genç Ali Kuçik girdi.
Yazının Devamını Oku 29 Kasım 2010
Ali Sami Yen Stadı’nda oynanan SON derbide Beşiktaş ezeli rakibi Galatasaray'ı mağlup etti.
Maç öncesinde iki takımında hayatta kalmak için kazanmaktan başka şansı yoktu.
8. dakikada Ali Turan'ın Holosko' ya yaptığı faul sonrasında kazanılan penaltıyı Guti gole çevirdi. Beşiktaş öne geçtiği dakikadan sonra rakibini sahasında kabul etti. Cimbom ilk yarı oldukça başarılı bir oyun sergilemesine rağmen bir türlü aradığı golü bulamadı. Kara kartal daha çok kontra atakla gol aradı.
İkinci yarıda Beşiktaş orta sahayı ele geçirince maça ortak oldu ve daha çok topla oynamaya başladı. 67. dakikada Holosko'nun köşeden sert vuruşunda top direkte patladı. Galatasaray' da Kewell ve Pino'nun etkili oyunu ne kadar kartalı zorlasa da, 79. dakikada Guti'nin ortasında suskun golcü Nobre topu ağlarla buluşturdu. Maçın uzatma dakikalarında Kewell’ın kafa vuruşu ile Galatasaray golü buldu. Galatasaray'ın golünde genç Cenk'in hatası büyüktü.
Beşiktaş azda olsa rahatlarken Galatasaray iyice dibe vurdu. Schuster ilk kez mantıklı bir oyun sergiletti. Ama Alman adam inadından asla vazgeçmiyor. Mehmet Aurelio ne iş yapıyor bu takımda anlamıyorum. Fatih Tekke neden kadroya alınmıyor. Bu adamı madem oynatmayacaksın gönder gitsin Paf takımına. Oyuna giren Ali Kuçik, Tekke' den dahamı tecrübeli.
Yazının Devamını Oku 22 Kasım 2010
Kendi saha ve seyircisi önünde kara kartal Konyaspor ile 2-2 beraber kalarak kan kaybetmeye devam etti. Beşiktaş taraftarını üzmeye devam ediyor.
Quaresma sakatlandı ve ilk yarıyı kapattı.
Bu hafta kaybedilen 2 puana gerçekten yazık oldu. Trabzonspor, İstanbulspor, Kayserispor ve Galatasaray' ın puan kaybettiği bir haftada Beşiktaş' ın da puan kaybetmesi, liderle puan farkının aynı kalmasına neden oldu.
Maça baktığımızda Beşiktaş' ın rakibine oranla oldukça iyi bir oyun sergilediğini söyleyebiliriz. Konyaspor' un bırakın gol pozisyonu nu, orta sahayı bile geçtiği parmakla sayılır.
Beşiktaş' ın ilk yediği gol onlara ders olmalı. Bir korner sonrasında Konyaspor' lu Grajciar yaklaşık 60 metre elini kolunu sallaya sallaya gidiyor ve muhteşem bir gol atıyor. Defansda son adam Üzülmez. Geriden gelenler yetişemiyorlar. Bir korner atışına bu kadar adamla gidilirmi. Oldu olacak Cenk' te çıksaydı.
Beşiktaş' ın yediği 2. golde de defansın sağında oynayan, oyuna sonradan giren Erhan Güven' in hatası oldukça büyük. Ya oyuna girdiğini unuttu yada tribünlerde birilerini arıyordu. Bu Erhan Güven' den Beşiktaş'a futbolcu olmaz diye diye dilimde tüyu bitti. Ya ben kimim, kimim ki Schuster gibi bir adamı eleştirebiliyorum veya ona akıl hocalığı yapıyorum. Ne haddime değilmi ? Ederim abicim. Sen teknik adamsan bende Jose Mourinho' yum. Olmaz hoca inatla takım olmaz. Astarı gömleği belli oyuncuları inatla takımda oynatmak hem sana hemde bu takıma zarar veriyor.
Yazının Devamını Oku 9 Kasım 2010
Beşiktaş ligin en dibinde yer alan ve ligin en çok gol yiyen takımı ile Fİ-Yapı İnönü' de berabere kalarak son 5 maçında 11 puan kaybetti. Zirvedeki Trabzonspor ile puan farkı 9 çıktı. İşin korkunç tarafı ise Sn. Schuster' in maçtan sonraki basın toplantısında. Sorulan bir soru üzerine Schuster " bu sistemle oynamaya devam edeceğiz" dedi. Hocanın hangi sistemle oynadığını inanın bu haftaya kadar çözemedim. Her maçta dünya kadar rotasyon yapmak, defans bloğu ile ofans arasındaki boşluğu 70 metrede oynatmak ne sistemidir. Dünyanın hangi ülkesinde hangi takım bu sistemle oynuyor ben bilmiyorum. Bilen varsa çıksın söylesin.
Özür dilemek insanı küçültmez, hatadan vazgeçmemek hatayı düzeltmez. Artık hocanın sistemini tartışmaktan çok, tartışılması gereken şey hocadır. Bu takıma ihanet etmeye başladı. Hocanın hatalarını tek tek sıralayacağım.
1- Lig ve Uefa maçlarında defans hatalarından yenilen ve kaybedilen puanlara neden daha önlem alamadı.
2- Kaleci hatalarından yenilen gollere halen devam ediliyor, Cenk formunun zirvesindeyken 18' e giremedi.
3- Mehmet Aurelio Schuster' in ofans oyununa hiçbir katkı yapmıyor ve Necip gibi genç ve gelecek vaad eden oyuncuyu kesiyor.
4- Nihat geldiği sezondan bu zamana yaptıklarıyla gündemden hiç düşmedi ama halen ısrar ediyor.
5- Tabata asla Beşiktaş' ın topçusu olamaz, neden bir alternatif üretmiyor.
6- Holosko sert ve kapalı defans yapan takımlara karşı oynamaz ama hoca aksine o tarz savunma yapan takımlara karşı oynatıyor.
7- Erhan Güven' den değil sağ bek Beşiktaş kulübesine bile futbolcu olmaz.
8- Sezonun en flaş adamı Üzülmez her maçta harikalar yaratırken ara ara İsmail' e neden formasını teslim ediyor.
9- Onur Bayramoğlu gibi yetenekli, genç ve hızlı bir adam neden bu takımda kendine yer bulamıyor.
Yaz yaz inanın bitmez. Hoca halen artisliğin peşinde. Geçen hafta sinirle söylediği doğru sanki. "Bizim bir sistemimiz yok" Evet hocam bu konuda sana % 100 hak veriyorum, Beşiktaş' ın bir sistemi malesef yok.
Maçtan sonra hakemler için bazı laflar etti Schuster. Bu konuda da ona hak veriyorum. Bu Kasımpaşa maçın için geçerli değil ama Beşiktaş' ın birçok maçı hakemler tarafından gasp edildi. Ama o gün yanmayan canın neden Kasımpaşa maçından sonra yandı. Burada defalarca yazdım. Birilerinin hakemler konusunda masaya yumruğunu vurması gerekiyor diye. Ülkemizde ağlamayana meme vermezler. Yöneticiler uydular sesleri çıkmadı hakemlerde istedikleri gibi at koşturdular.
Zirveden her hafta biraz daha uzaklaşıyor kara kartal. Ama acı ve üzüntü vereni halen olumlu tek bir hamlenin yapılmaması. Diyelimki, ofansda oynayan bi takımın gol yemesi normal fakat, 90+ dakikalar dışında Beşiktaş' ın net bir tane gol pozisyonu yok.
Hasta hasta maçı izledim. Maç başladığında sahadaki oyunculara bir baktım hepsi benden hasta. Onlara acil şifalar diliyorum. Beşiktaş' lı futbol severleride check-up yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Allah korusun mazallah bu sezon kanser veya verem olabilirler.
Yazının Devamını Oku