Cumadayım

Kendi saha ve seyircisi önünde kara kartal Konyaspor ile 2-2 beraber kalarak kan kaybetmeye devam etti. Beşiktaş taraftarını üzmeye devam ediyor.

Haberin Devamı

Quaresma sakatlandı ve ilk yarıyı kapattı.
Bu hafta kaybedilen 2 puana gerçekten yazık oldu. Trabzonspor, İstanbulspor, Kayserispor ve Galatasaray' ın puan kaybettiği bir haftada Beşiktaş' ın da puan kaybetmesi, liderle puan farkının aynı kalmasına neden oldu.
 
Maça baktığımızda Beşiktaş' ın rakibine oranla oldukça iyi bir oyun sergilediğini söyleyebiliriz. Konyaspor' un bırakın gol pozisyonu nu, orta sahayı bile geçtiği parmakla sayılır.
Beşiktaş' ın ilk yediği gol onlara ders olmalı. Bir korner sonrasında Konyaspor' lu Grajciar yaklaşık 60 metre elini kolunu sallaya sallaya gidiyor ve muhteşem bir gol atıyor. Defansda son adam Üzülmez. Geriden gelenler yetişemiyorlar. Bir korner atışına bu kadar adamla gidilirmi. Oldu olacak Cenk' te çıksaydı.
 
Beşiktaş' ın yediği 2. golde de defansın sağında oynayan, oyuna sonradan giren Erhan Güven' in hatası oldukça büyük. Ya oyuna girdiğini unuttu yada tribünlerde birilerini arıyordu. Bu Erhan Güven' den Beşiktaş'a futbolcu olmaz diye diye dilimde tüyu bitti. Ya ben kimim, kimim ki Schuster gibi bir adamı eleştirebiliyorum veya ona akıl hocalığı yapıyorum. Ne haddime değilmi ? Ederim abicim. Sen teknik adamsan bende Jose Mourinho' yum. Olmaz hoca inatla takım olmaz. Astarı gömleği belli oyuncuları inatla takımda oynatmak hem sana hemde bu takıma zarar veriyor.
 
Tabata sadece korner kullanısın diye oyunda tutulmamalı, Holosko aldığı tüm topları ezsin diye oyunda kalmamalı, Mehmet Aurelio geriye dönsün dursun diye Necip' i kesmemeli. Hatta Quaresma hep ben gol atacağım diye oyunda olmamalı.
 
Nihat' ın sakatlanması hem kendisi için hemde takım için bir şans oldu. Belki bu kötü gidişini bu sakatlık sonrası düzeltebilir. Ekrem' i gerçketen çok arıyorum. Ne kadar önemli bir oyuncu olduğu hissediliyor. Dilerim en kısa zamanda takıma geri döner.
 
Önümüzde ki hafta iki ağır yaralı takımın maçı var. Bu maça derbi demek bu oynanan futbola ihanet olur, dememek ise tarihe çok büyük ayıp olur. İki takım içinde ölüm kalım maçı. Mağlup olan takım lige havlu atacağı gibi, beraberlikte ise her iki takım için şampiyonluk sadece hayal olur.
 
Birde Fatih Tekke olayı var. Cuma namazındayım geleceğim diye dükkanın camına yazı yazan esnaf geliyor aklıma. Kimse kimsenin ibadetine karışamaz. Ama futbol sahası ibadethane değildir. Konu doğru ise Schuster doğrusunu yapmış Tekke konusunda. Fatih için işler hiç iyi gitmiyor. Deveye sormuşlar neden boynun eğri diye. Nerem doğru demiş deve. Beşiktaş' da doğru ne var.

Yazarın Tüm Yazıları