Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, ya tayinle gelen ya da reklam peşinde koşan kişilerden oluşuyor. Polemik yaratmaya bayılıyorlar. Böyle yaparak Türk futboluna zarar verdiklerinin farkında değiller.
Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, hemen her kesimden ciddi eleştiriler alıyor. Özellikle Ersun Yanal konusundaki tutumları, kararsızlıkları büyük tepki topluyor? Bir de Hasan Doğan'la ilgili, "Perde arkasından federasyonu yönetiyor" diyorlar. Federasyon sizce doğru işler mi yapıyor?
BİZİM Futbol Federasyonu çok enteresan. Ya tayinle gelen ya da bir kulüpte kısa süre yöneticilik yaptıktan sonra kapağı oraya atıp reklam peşinde koşan kişilerden oluşuyor.
Bir bakıyorsunuz, federasyonun bir yöneticisi bazı konularda ahkam kesiyor. Arkasından diğerleri. Federasyon Başkanı Levent Bıçakcı, her dakika televizyonda. Hatta Hukuk Kurulu Başkanı bile daima ekranda.
Bir federasyon başkanı, milli takım antrenörü hakkında konuşur mu? Antrenör ile başkanın ne alakası var? Federasyon başkanı bu işlerle uğraşmaz. O iş menajerin işidir. Yok eğer milli takım antrenörünü beğenmiyorsan, 'Gel kardeşim buraya, seninle çalışmak istemiyoruz, güle güle' dersin gönderirsin. Ama bunlar ne yapıyor? Sürekli konuşuyorlar; Ersun Yanal gitsin mi, kalsın mı, B planı... Bir sürü lüzumsuz laf yığını. Polemik yaratmaya bayılıyorlar adeta. Federasyon yöneticileri böyle yaparak hem kendilerine hem Türk futboluna zarar verdiklerinin farkında değiller. Çünkü bilgisizler.
Ben Hasan Doğan'la ilgili iddialara inanmıyorum. Bir otorite boşluğu olduğu kesin ama,son söz gene de Levent Bıçakcı'nındır. Bıçakcı, o kadar da müsaade etmez.
Daum'u neden seveyim
Aziz Yıldırım, "Beni seven, Daum'u da sevsin" diyor. Başkan'ın böyle konuşması doğru mu?
DOĞRUSU bu sözler çok garibime gitti. Tam tabiriyle dam üstünde saksağan vur beline kazmayı... Başkan böyle şey olmaz. Seni seven insan, Daum'u da sevmek zorunda değil. Daum'un şahsına bir lafım yok, keza son derece terbiyeli bir insan. Ancak futbola gelince iş değişiyor. Takımı üst üste iki yıl şampiyon yaptığı doğrudur, ama ya oynattığı futbola ne demeli. İki senedir defans organizasyonunu oturtamayan, orta sahayı kuramayan ve takımda disiplini sağlayamayan bir adamı ben neden seveyim? Ayrıca bu konudan sadece ben değil, bütün Fenerbahçe taraftarları rahatsız.
Yıldıray'ı Emre'ye tercih ederim
F.Bahçe haftalardır Emre Belözoğlu'nun peşinde koşuyor, bu kadar ısrar etmesi doğru mu? Ayrıca Emre ile Yıldıray arasında bir tercih yapmanız istense, siz hangisini seçersiniz?
F.BAHÇE'nin Emre Belözoğlu'nda bu kadar ısrar etmesi doğru değil. Emre çok yetenekli ama, oynadığı futbolla takımını sırtlayacak tarzda bir oyuncu değil. Dolayısıyla ona bu kadar ısrar edilmesi ve tonla para verilmesi gereksiz. İkinci soruya gelince... Son oynadığı oyunlara bakarsak, tartışmasız Yıldıray Baştürk'ü alırım. O, Fenerbahçe'ye çok daha faydalı olur. Ama şu da var; gerek Yıldıray gerekse Emre Fenerbahçe'nin gerçekten ihtiyacı olan 'komple orta saha oyuncusu' özelliklerine sahip değil. Yıldıray sürekli ileriye doğru oynuyor, savunma yönü çok zayıf. Kaldı ki, Fenerbahçe'de bu mevkide oynayan Alex var. Emre, Yıldıray'a göre daha komplike bir oyuncu ama, Fenerbahçe'nin beklentilerine cevap verir mi, ondan emin değilim.
Birileri yalan söylüyor
Frank Ribery'nin Galatasaray'ı terkedip Marsilya'ya gitmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
G.SARAYLI yöneticiler, "Biz Ribery'nin bütün parasını ödedik" diyor. Ribery ise, "Paramı vermedikleri için ayrıldım" açıklamasını yapıyor. Bir de şöyle bir iddia var; karısı Türkiye'de kalmak istemiyormuş.Yani üç bilinmeyenli denklem. Birileri yalan söylüyor ama, kimin söylediğini çözemedim. Tabii gönlüm G.Saray'ın mağdur olmasını istemiyor, ama bu işin çıkmaları zor gibi gözüküyor.
Rıza'nın eli kolu bağlı
Rıza Çalımbay, başta Juanfran olmak üzere birçok yabancı futbolcunun gönderilip, yerlerine daha kaliteli isimlerin alınmasını istiyor. Beşiktaş yönetimi ise şu ana kadar bu konuda bir şey yapamadı. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
BEŞİKTAŞ, bir yıl önce yaptığı yanlış işlerin acısını çekiyor. Söylenecek laf bu. Bilgisizce alınan futbolcular, fazla fazla verilen paralar ve acayip maddelerle dolu mukavelelerin faturasını ödüyorlar. Yönetim bu durumu düzeltebilir mi, fedakarlık yaparsa düzeltir. Yani, pamuk eller cebe gitmeli. Rıza'nın şu anda eli kolu bağlı. Yöneticiler ellerini ceplerine atarak, onu rahatlatmak zorundalar. Rıza'nın gitmesini istediği oyuncuları, paralarını verip mutlaka göndermeliler.
Gereksiz inat
Shakthar Donetsk Kulübü, Tolga Seyhan için Trabzonspor'a 3.5 milyon dolar önerdi. Tolga da gitmek istiyor ama yönetim bırakmıyor. Aynı durum Fatih Tekke için de söz konusu olabilir. Zira onunla da birçok Avrupa kulübü ilgileniyor. Trabzonspor bu oyuncuları bırakmalı mı?
TRABZONSPOR yönetimi lüzumsuz inatlaşma içinde. Shakthar Donetsk'in Tolga Seyhan için verdiği para güzel, ayrıca kendisi de gitmek istiyor. O zaman bırakın gitsin. Hem siz para kazanırsınız, hem de futbolcu. Kaldı ki, Tolga Seyhan bir defans oyuncusu. Onun açığını bir şekilde kapatabilirsiniz. Ama aynı şeyi Fatih Tekke için söyleyemeyeceğim. Çünkü Fatih, çok önemli özellikleri olan mükemmel bir golcü. Böyle bir futbolcuyu bırakmak doğru olmaz. Onun açığını kapatmak, alternatifini bulmak gerçekten zor.