Paylaş
VÜCUDUMUZUN bir çok damarında enfarktüs dediğimiz ani olarak kan akımının kesilmesine bağlı organ yetmezlikleri görülebiliyor. Bunlardan en çok bilinenleri kalp ve beyin olmakla beraber, kulağımıza giden damarlarda da olabiliyor.
EKOL Kulak Burun Boğaz Hastanesi’nden Doç. Dr. Çağlar Çallı, kulak enfarktüsü ile ilgili şu uyarılarda bulundu:
“Eğer iç kulağımıza giden bu damarlarda böyle bir problem oluşursa bu ani işitme kaybı olarak adlandırılır. Ani işitme kaybı, 3 günden daha kısa bir sürede ortaya çıkar ve hastaların çoğunda bir kaç dakika ya da saat içinde oluşur. Senede 100 bin kişiden 5-20 kişide görülen hastalık 40’lı yaşlarda daha sık ortaya çıkar. Kulak enfarktüsü kadınları ve erkekleri aynı sıklıkla etkiler. Rahatsızlık hücresel düzeyde tetiklediği için çok hızlı bir şekilde tanınıp tedavi edilmesi gerekir.”
Erken teşhis önemli
Erken tanıda, başarı şansı yüksek olmakla beraber özellikle 2 haftadan sonra başarı şansı azalır. Bu hastalığı oluşturan sebepler arasında viral enfeksiyonlar, tümörler, travmalar diğer bazı hastalıklar olmakla beraber günümüzde belkide en çok karşılaşılan sebeplerin başında stres gelmektedir. Rahatsızlık, toplumun her seviyesinde karşılaşılmasına rağmen, özellikle sosyokültürel düzeyi yüksek, yoğun iş temposuna sahip insanlarda daha sık görülür.
Hastalığın belirtileri
Doç. Dr. Çallı, hastalığın belli başlı belirtilerinin, ani işitme kaybının yanında, kulakta çınlama, uğultu, dolgunluk basınç hissi, dengesizlik, başdönmesi bulantı kusma olabildiğini, ek şikayetlerle görüldüğünde gidişat daha kötü olacağını söyledi. Tedavi için de, tanı konduktan sonra dolaşımı açmaya yönelik bir takım ilaçlar kullanıldığını belirten Doç. Dr. Çağlar Çallı, “Kortizon, serum tedavisi, hiperbarik oksijen bunlar arasında. Kuvvetli anti ödem özelliği bulunan kortizon sistemik olarak ağızdan ve damardan verilebildiği gibi kulak zarı içine de enjekte edilebilir. Kulak içi enjeksiyon tedavisi olarak adlandırılan bu tedavi son yıllarda daha sık kullanılıyor. Diğer tedavilerle birlikte yapılabildiği gibi, tek başına da kullanılabilir. Tam eşitme kayıplarında kesin etkili bir tedavi yoktur, ancak bir iyileşme görülebilir. İyileşme hastalığın başlangıcından önceden tahmin edilemeyecek bir süre sonra başlayabilir. Ancak tedavi gecikirse beklenti de azalır. Bu nedenle erken tedavi çok önemli” dedi.
Çocukların büyük aşkı DONDURMA
YAZIN gelmesiyle anne ve çocuklar arasında yıllardır devam eden ve asla da bitmeyecek olan bir savaştır durdurma... Çocuklar çok sevdikleri için sürekli yemek ister. Anne ve babalar ise, çocuğumuz hasta olacak endişesi ile buna karşı çıkar.
Dondurmanın yararlı olduğunu belirten Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Yılmaz Bay, bu konuda ne yapmamız gerektiğini şöyle anlatıyor:
“Dondurma çocuk beslenmesinde temel gıda değildir, ancak ana maddesi süt, salep, şeker, bitkisel yağlar, çeşitli meyve karışımları, çikolata ve kakao olan dondurma, besin değeri oldukça yüksek bir gıdadır. Protein, karbonhidrat ve yağların yanında iyi bir kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum ve magnezyum kaynağıdır. Ayrıca A, B, C, D ve E grubu vitaminler bakımından da zengindir. Böylesine bir gıdayı uygun zamanlarda, uygun miktarlarda ve uygun koşullarda çocuklara sunarsak bu vazgeçilmez tadı onlar için yararlı hale getirebiliriz” dedi.
Çocukların severek aldığı bu tat, yemekten sonra günde bir kez 1–2 top şeklinde tüketmesinin faydalı olacağını belirten Dr. Bay, “Dondurma, yeterince süt, yoğurt, peynir tüketmeyen çocuklar için ek bir protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral kaynağıdır. Özellikle çocuklarda kemik gelişmesi için gerekli olan kalsiyum yönünden oldukça zengindir. Çocuklarda mutluluk hormonlarını artırarak aile içi ilişkilerin daha olumlu olmasını sağlar” diye konuştu.
NE ZAMAN VE NE KADAR
Tüketim kurallarına uyulmak kaydıyla dondurma yılın 12 ayı yenebilir. 1–1.5 yaşından sonra günlük 100 gramı geçmeyecek şekilde her gün ya da gün aşırı 1–2 top şeklinde çocuklara dondurma verilebilir.
Paylaş