Paylaş
Sağlıklı ve uzun bir ömür herkesin en büyük dileği. Ama bunun için çaba göstermek gerekiyor. Dahiliye uzmanı Dr. Ümit Yoket, bebeklikten yaşlılığa hastalıksız yeni hayatı anlattı:
ANA RAHMİNE DÜŞTÜĞÜMÜZ AN
Sağlıklı bir yaşam için öneriler ana rahmine düştüğümüz andan itibaren başlar. Burada anne ve babanın sağlık durumlarının ve genetik yapılarının nasıl olduğunun bilinmesi, bunu hekimleri ile paylaşıp danışmaları ilk akla gelecek adımlardır.
Artık günümüzde rahimdeki bebeğin genetik problemlerinin olup olmadığının saptanması rutin uygulamalardan biridir. Hamilelik esnasında gestasyonel diabetes mellitus, gebelik hipertansiyonu olarak bilinen eklampsiye kadar gidebilen durumlar, hipotiroidi, anemi, hormonların, vitaminlerin ve minerallerin durumu, fetusun normal gelişimleri üstünde direkt etkili olan ve bireyin doğduğu andan itibaren nasıl bir yaşam süreceğini belirleyen faktörlerdir.
Doğumdan itibaren öncelikle uygun süre anne sütü ile beslenme özellikle bağışıklık sistemimiz açısından, sonrası için de yaşamsal değeri olan en önemli faktördür. Aşılanma tablosuna uyulması, dengeli beslenme, uyku süreleri, özellikle karbonhidratlar dediğimiz başta şeker ve undan, ileri yıllarda da fast-food değimiz hamburger, cipsler ve şekerlemelerden uzak durulması ilk yıllardan yaşamın sonuna kadar başa gelebilecek hastalıklardan korunmada birinci derece önem taşır.
Toplumumuzun üçte birinin şeker, yine üçte birinin hipertansiyon hastası olduğunu hatırlarsak, bunlara bağlı obezite, damar, kalp ve beyin, böbrek hastalıkları ve hatta kanser çeşitlerinden korunmada yukarıda belirttiğimiz uyarılara uygun davranmak yaşamımız boyunca sağlıklı olmamızın önünü açacak temel yapı taşlarıdır.
Kanımca bir insanın yaşamının ileri yıllarında sağlıklı olması bebeklik, çocukluk ve adolesan dönemlerindeki fazla kiloları ile direkt bağlantılıdır. Obez ve hareketsiz bir yaşam şekli yaşamımızın her döneminde sağlığımızı olumsuz etkileyecek en önemli faktörlerdir. Gençlik ve yetişkin bir birey ise yine önce anne-babasında veya her ikisinde birden mevcut olabilecek hastalıkları iyi bilmeli ve beslenmesinden sporuna kadar yaşamını buna göre düzenlemelidir. Artık bu dönemlerde hem yaşanan yaşam diliminde, hem de ileriki yıllarda sağlıklı veya sağlıksız yaşama anlamında kötü alışkanlıklar çok ama çok önemli bir faktör olarak karşımıza çıkar.
Yine başta şekerli gıdalar, fazla tuz tüketimi, her türlü gazlı ve şekerli içecekler, sigara ve tütün ürünleri, aşırı alkol tüketimi, uyuşturucu kullanımı, elektronik cihaz bağımlılığı, başta uyku olmak üzere düzensiz yaşam, spordan uzak durma hemen akla gelen kötü alışkınlıklardandır.
OLMAZSA OLMAZLARIMIZ NELER?
Çocuk ve erişkin aşılama programına uymak, sağlıklı beslenmeye dikkat etmek, düzenli sağlık kontrollerini yaptırmak, spordan uzak durmamak, kötü alışkınlıklardan kesinlikle uzak durmak ve bir nedenle ilaç kullanmak gerekiyorsa bunu mutlaka hekim kontrolü altında yapmak giderek uzayan yaşam sürelerine sağlıklı bir biçimde ulaşmak için olmazsa olmazlarımızdır diye düşünüyorum.
Bir iç hastalıkları uzmanı olarak yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi anne-babanın genetik yapısı, hamilelik döneminde annenin sağlık durumunun detaylı tespiti ve problem varsa yakından takip edilerek fetüsün gelişiminin normal koşullarda sürdürülmesi sağlıklı yaşam açısından ilk temel taşlarıdır. Anne sütü, aşılama programlarına uyulması, uygun beslenme bebeklik döneminin en önemli unsurlarıdır. Depremlere ve doğal felaketlere dayanıklı sağlam bir binanın en önemli unsurun temeli olduğunu düşünürsek konunun önemini bir kez daha vurgulamış oluruz sanırım.
Çocukluk ve adolesan dönemde binanın inşaatına devam edilir. Erişkin dönemde ise öncelikle o güne kadar nasıl bir yapılanma olduğu önemli iken, bir yandan da mevcudu sağlıklı bir şekilde korumak ve ileriki yılların altyapısını sağlıklı bir şekilde kurgulamak önemlidir. Artık orta yaş dönemi 79’a kadar çıkarıldığına göre gerek beden, gerek ruh sağlığımızı ve beyinsel fonksiyonlarımızı 80’lerden de öteye götürmek tamamen elimizde. Yeter ki, gerek olağan kontrollerimizde, gerek bir rahatsızlık durumunda mutlaka ama mutlaka ilgili hekimle işbirliği içinde davranalım. Sağlıklı, huzur ve sevgi dolu, kimseye muhtaç olmadan yaşanacak uzun yaşamlar dileklerimle...
Paylaş