Hırsızınız yolda...

Kalkıp bakıyorsunuz ki yerinde olması gereken bir şeyiniz yerinde yok.

Ondan sonra ikinci derecede yerinde olması gereken şeyinize koşuyorsunuz, bakıyorsunuz yerinde mi, değil mi?

Zaten o da yerinde olmuyor.

Bu arada sizden ‘Aaaaa...’, ‘Uuuuu...’, ‘Tüüüü...’, ‘Vuuuu...’ gibi sesler çıkıyor.

*

Geçen gün evine hırsız girmiş birisi olarak bilirim.

En enteresanı şu sıralar herkesin evine hırsız girdiği için, siz nasıl soyulduğunuzu anlatacağınıza, herkes size sizin nasıl soyulduğunuzu anlatıyor:

‘İçeri camdan girdi, baktı uyuyorsunuz, sessizce geldi, saati aldı, sonra çekmeceyi çekti, içine baktı...’

Ve bir çarpıcı tavsiye:

‘Hırsızı görünce uyuma numarası yapacaksın...’

Ey kahraman Türk...

Erkek millet...

Demek ki şöyle olacak bu; tek gözünüzü açıp bakacaksınız ki hırsız yatak odanızda ve uyuma numarası yapacaksınız utanmadan.

Bu demokrasimizdeki ‘Çalsın ama iş yapsın’ın, eve hırsız girdiğindeki versiyonu olmalı:

‘Hırsız girdiğinde uyuma numarası yapmak...’

*

Bizim hırsız yakalanamadı.

Sıradan insanların evleri soyulduğunda medya aldırmıyorsa da, dün hırsız İstanbul’daki siyasileri ve işadamlarını soymuştu ve gazetelerde-televizyonlarda birçok ünlünün soyulduğu haberi vardı.

Daha hepinizi soyacaklar.

Hırsızlar dalga dalga geliyorlar.

Yüzlercesi, belki de binlercesi her gece yola çıkıyor.

Evlerinize girip, yatak odalarınıza kadar gelip başınızın ucundaki saatinizi, yüzüğünüzü alacaklar.

Ben ise hırsızın, af yasasıyla ne kadar kapkaççı-hırsız varsa sokağa salan Rahşan Ecevit’in evine girip, çay tepsisini çalmasını umutla bekliyorum.

Bir gece sizi de soyacak hırsız.

Çünkü itin-kopuğun bol, ama devletin olmadığı her yerde bu böyle olur.

Bekleyin, hırsız gelecektir.

Unutmayın:

Uyuma numarası yapacaksınız...