Paylaş
Henüz Ankara'ya kar yağmadı.
Gözlerimi kısıp bulutlara bakıyorum.
Ey bulutlar, bulutlar...
Küçük beyaz çocuklar...
Nerde kaldılar?..
*
Her akşam kar şarkılarımı mırıldana mırıldana başımı yastığıma koyup, kar hayalleri kurarım.
Bu kent beyaz olsun.
Binalar beyaz, çatılar beyaz, kapılar beyaz...
Beyaz örtsün her şeyi.
Parlamento beyaz, Çankaya beyaz, Bakanlıklar beyaz, mahkemeler beyaz, devletin büyük büyük binaları beyaz.
Masalar beyaz, koltuklar beyaz, oturumlar beyaz, sözler beyaz, dosyalar beyaz.
Devlet beyaz...
*
Gözlerim gökyüzünde...
Kar, kar...
Ve beyaz kardan adamlar olsun.
Burnu havuç, elinde süpürge, başında huni... Ama beyaz beyaz bembeyaz adamlar.
Elleri beyaz, ayakları beyaz, kafaları beyaz.
Dilleri beyaz, kursakları beyaz, beyinleri beyaz.
Cepleri beyaz.
Yüzleri beyaz.
Beyaz beyaz bembeyaz...
*
Bir de beyaz beyaz meydanlar olsun.
Bu kentin bulvarlarındaki o geniş kaldırımlarda kırmızı kırmızı lekeler var.
Daha kaç gün önce çocukları vurdular.
Çocuklar kaldırımlara yeşil yeşil, mavi mavi, ela ela ağladılar.
Yine geçenlerde; yaşlı hastalar, emekliler, işçiler, memurlar... Bu kentin meydanlarından geçerken, köşe başlarına kara kara yazgılarını bıraktılar.
Kar yağsın, kar.
Bu kirin üzerine bir beyaz örtü...
Bir beyaz şal...
*
Gözlerim bulutlarda beklerim.
Kar, kar...
Benim küçük beyaz beyaz çocuklar...
Nerde kaldılar?..
Paylaş