Bayram Aydın

TRABZON’un ligdeki görüntüsü pek hoş değil. Avrupa’daki görüntüsü de kararıyor.

Nedense taktik hep aynı. Önce iyi savunma yap ve yenilme. Vahid Hoca yenmeyi ne zaman düşünecek acaba? Vahid Hocam sen zaten sahaya takımının başında çıkma. Direkt tribünde başla. Nasıl olsa dayanamayıp oraya çıkacaksın. Bana göre bu sinirle, nadiren sahada takımınla olabilirsin.

NET PENALTIYDI

TRABZONSPOR’un Avrupa’da başka olacağını düşünmüştüm. Ama düşündüğüm gibi olmadı. İlk yarıda takımın en iyisi Bosingwa’nın ofsaytı bozması rakibin gol bulmasına neden oldu. Ondan önce faul var ama böyle vermeyebilir de. Tabii ki bu pozisyona takılacak değiliz. Trabzonspor’un sahada ki görüntüsü çok kötü. Bosingwa biraz hareketliydi. Cardozo yok gibiydi.

GEÇ AÇILDILAR

İKİNCİ yarının son 15-20 dakikasında Legia geriye çekilince Trabzon baskı kurdu. Pozisyon da buldu ama gol gelmedi. Kendi sahanda şu maçı alsan, hemen hemen turu garantileyeceksin. Vahid Hoca’nın şapkasını önüne koyarak düşünmesi gerekir. Bu son 15-20 dakikalık Trabzonspor’u her zaman görmek istiyoruz.

TRABZONSPOR, Ukrayna da bulduğu moral ve özgüvenle Başakşehir karşısında maça çok iyi başladı.

Ama eksik olan bir şeyler var. Baskı kuramıyor, lüzumsuz yere çok yan pas yapıyor, yani rakibini ısıramıyor. Aslında Başakşehir bu saydıklarıma çok uygun. Belli ki kendi sahasında da olsa yenilmemek için sahaya çıkmışlar. Trabzonspor’da orta sahada oyunu kuracak ve takımı yönlendirecek oyuncu yok. Waris ve Ekici kişisel yetenekleri ile bir şeyler yapmaya çalışıyor, o kadar. Constant kendisine o kadar güveniyor ki sanki tek başına oynuyor. Vahid Hoca da devre arasında cezasını kesiverdi. Trabzonspor, koşuyor, pres yapıyor ve iyi mücadele ediyor ama sonuca gidemiyor. Zamana da ihtiyaç var. Ama Vahid Hoca’nın dediği gibi 2-3 ay değil.

SİNİRLERİNE HAKİM OL

İKİNCİ yarı başlarken Trabzonspor defansı topu seyrediyor ama Visca nefis vuruşuyla golü de seyrettiriyor. Trabzonspor hemen şoka giriyor. Costa, Trabzonspor defansını allak bullak ediyor. Boyu ufak ama futbolu büyük. Tabii ki Visca’yı da unutmamak gerekir. Defans yaptı, hücum yaptı ve golünü de atarak geceye damgasını vurdu. Trabzonspor ilk yarıda işi biraz sıkı tutsaydı son dakikada beraberliği kurtardığına sevinmezdi. Vahid Hoca’nın da kendisini frenlemesi gerekir.

YALAN DÜNYA

İLHAN Ağabey bizleri öksüz bıraktı. Hep hastaneden gelecek müjdeli haberi beklerken, kara haber geldi. Mekanın cennet olsun İlhan Söyler. Yerinde rahat uyu güzel adam...

TRABZONSPOR, kurduğu kadro ile gerçekten büyük iş yaptı.

Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe karşısındaki taktik dün de aynıydı. Önce gol yemeyeceksin bulunca da kaçırmayacaksın. Bu kez oldu. Trabzonspor bulduğunu attı. Vahid Hoca yalnızca günü kurtarmaya çalışmıyor, geleceğin Trabzonspor’nu da kurmaya çalışıyor. Sabır gösterirsek galiba bu kez olacak. Tamam bu sezon fazla bir şey beklemiyoruz ama yine de umutluyuz.
Dün akşam Ukrayna’da gerçekten inanmış bir Trabzonspor vardı. Bir de kalesinde yine devleşen bir Onur vardı. Ne oldu?... Milli maçta hatalı goller yemiş. Ne yapalım yani her zaman dört dörtlük oynayacak hali yok ya. Yani hiç mi hakkı yok bu kadar üstüne gidildi Onur’un. Kardeşim, bu da insan. İhanet mi etti yani... Tabii ki onları da anlamak lazım. Fenerbahçe maçı var ve yapmaları gerekeni yaptılar da. O da dün akşam da gereğini yaptı ve cevabını da verdi. Vahid Hoca’yı da eleştirdik, hep bir şeyler istedi. İsteklerinin çoğunu yaptı. Takım neredeyse tamamen değişti. Ha Vahid Hoca’nın tüm istedikleri oldu mu, olmadı. Ama bu kez sıkılmadan seyredeceğimiz bir Trabzonspor oldu. Müjdeyi de vereyim, devre arasında da en az iki tane takviye var.
Şunu de belirtmek gerekir gerçek Trabzonspor’da bu değil. Bu takıma şu anki kadrodan katılacak en az üç beş futbolcu daha var. Trabzonspor dün akşam Avrupa’da nasıl oynanacağını gösterdi. Beraberlik golünü yiyene kadar, kendini rahatlatacak skoru da alabililerdi ama tecrübesizlik. Ne istediğini bilen Trabzonspor, sonuna kadar kovaladığı galibiyeti aldı. Özlemişiz doğrusu...

İLK yarıda neredeyse çok iyiye yakın bir Trabzonspor seyrettik.

Trabzonspor, öyle hırslı, arzulu ve istekli başladı ki doğruyu söylemek gerekirse bizleri şaşırttı. Öncelikle Vahit Hoca, Fenerbahçe’nin can damarı olan iki beki Caner ve Gökhan’ı kilitleyerek en önemli önlemini almış. Trabzonspor’un gol dışında ise ilk yarıda ki en önemli eksiği organize olarak gelememesiydi. Yalnızca defansın arkasına atılan toplarda hızlı oyuncuları gol aradılar. Aslında orta sahada biraz organize olabilse ve sorumluluk alan futbolcusu olsa Fenerbahçe’yi sahadan silebilirdi. Tabii ki eksiklikler var ve zamana da ihtiyaç var ama özlenen Trabzonspor yolda, geliyor. Biraz sabır ve hoş görü gerekiyor. İlk yarıda ki Fenerbahçe ise sahada yok gibiydi. Deyim yerinde ise kanatları kırılmış Kanarya uçmayı bırakın yürüyemedi bile.

YALNIZCA GOL EKSİKTİ

TRABZONSPOR ikinci yarıya başlarken de aynı isteğini ve hırsını korurken üstüne sahanın her yerinde pres de yaparak Fenerbahçe’yi yıldırmayı başardı. Eksik olan pozisyon ve dolayısı ile goldü. 56. dakikada Yatabare ile onu de buldu ama Mert izin vermedi. Üst üste ataklar Trabzonspor’u daha da morallendirdi ama Mehmet Topal’ın füzesi direkte patlayınca Trabzonspor risk almayı bırakıp frene basmaya başladı. Hırsından arzusundan bir şey kaybetmedi ama daha sakin oynamaya çalıştı. Fenerbahçe ise biraz geriye çekilerek tecrübeli golcüleri pusuya yattı. Zaman zaman kaleyi yokladı ve üç puanı alıp kaçarım dedi ama başaramadı. Trabzonspor ise böylesine üst düzey maçlarda bulunabilecek pozisyonları da buldu ama topu kaleye sokamadı. Ancak yaptığı mücadele ve oynadığı futbolla da şampiyonluk yarışında olduğunu da ispatladı.

GÜZELLİK: Uzun yıllardır ilk kez Trabzonspor taraftarının takımını doksan dakika boyunca desteklemesi.

ÇİRKİNLİK: Maç öncesi ve maç oynanırken edilen küfürler.

SEZON başı olduğu için biraz hoşgörü ile bakmamız lazım. Ama adın ‘Trabzonspor’ ise ve şampiyonluğa oynuyorsan en azından biraz mücadele etmen gerekir.

Özellikle ilk yarıda Trabzonspor hiçbir şey oynamadı. Tabii ki eksiklikler var, gelecek olanlar var ve zamana ihtiyaç var. Bunları kabul ediyorum. Ama dün akşam sahada olanların bir çoğu takviyeler yapıldıktan ve sakatlar iyileştikten sonra inanın yedek kulübesine bile giremezler.
Trabzonspor’un, daha doğrusu Vahid Hoca’nın öncelikle sol bek için çok acil bir alternatif bulması gerekir. Görüldü ki ne Musa, ne de İshak buraya bir çare olamayacak. Belki ukalalık olacak, belki Vahid Hoca’nın işine karışmak gibi olacak ama Yusuf orada oynarsa sorun giderilecek gibi...

AYAK UYDURAN YOK

ACEMİLER mangasına gelirsek... Dediğim gibi sezon başı ve her iki takım da sanki hazırlık maçı oynuyormuş gibi... Erciyesspor ilk yarıda biraz daha diri ve fizik olarak da iyi... Trabzonspor’da dün akşam ilk yarıda öne çıkan iki isim, birincisi klasik olacak ama yine Onur... İlk yarının tek pozisyonunda 27. dakikada nefis bir top çıkartarak kalitesini ortaya koydu. Diğeri ise yeni transfer Constant... Yalnızca terini değil, sahaya kanını bile akıttı ama ona ayak uyduran olmadı.

İYİ ALTERNATİF OLAMAZ...

Trabzonspor ikinci yarıya biraz daha hareketli başlıyor. Deniz 2 dakika içinde 2 gol kaçırıyor. Hadi birincisi neyse, arkası dönük vurdu ve top direkten döndü. Ama ikincisi... Kaçırmak dana zordu ve Deniz de zoru başardı. Bu tür maçlarda yani deplasmanlarda bunları yakaladıysan atacaksın ki kadrodaki yerini sağlamlaştırasın... Yoksa ilerleyen haftalarda iyi bir alternatif bile olamazsın. Dakikalar ilerledikçe her iki takım da risk alarak gelmeye başlayınca maç da maç olmaya başladı. Tek eksik goldü ama İlhan Parlak da direğe takıldı. Bana göre ikisi de 2 puan kaybetmedi, ikisi de 1’er puan kazandı.

TRABZONSPOR turu ilk maçta zaten garantilemişti.

Dün akşam Rusya’da kolay bir maç oynamadılar ama kontrollüydüler. Rostov, ilk karşılaşmada aldığı skora razı olmayacak ve sonuna kadar zorlayacaktı rakibini.
Sahaya çıkan kadroyu gördüğümüzde Vahit hocanın risk almayıp işi sıkı tuttuğunu gördük. Rus ekibi öyle bir başladı ki, Trabzonspor’da buna çanak tuttu. Tamamen geri çekilerek ilk 20-25 dakikada yalnızca defans yaptılar.
Ancak 35. dakikadan sonra forvet ve orta saha rakibi biraz rahatsız edip pres yapınca kolay kolay gelemediler. Hatta elle tutulur gibi olmasa da bir iki pozisyon da bulduk. Trabzonspor ilk yarıda istediğini tam olarak yapamasa da beklediğini aldı.

BUNDAN SONRASI ZOR

Trabzonspor biraz dişini gösterdiği zaman Ruslar ne yapacağını şaşırdı. İkinci yarıda dakikalar ilerledikçe Rostov oyuncuları normal yoldan gol atamayacaklarını anlayınca penaltıya oynamaya başladılar. Trabzonspor yenilenen kadrosuna rağmen rakibinden kat kat kaliteli bir takım olduğunu gösterdi. Ben bu sezon bordo mavililerden çok umutluyum. Bir veya iki takviye ile Avrupa’da da yarışmacı bir takım olabilirler. Bundan sonrası çok daha önemli.

TRABZONSPOR için bir şeyler söylemek ve ahkam kesmek yanlış olur.

Ancak şunu da belirteyim, Vahid hoca gibi de umutsuz ve karamsar değilim. Geldiğinden bu yana yüzünün güldüğünü ve ya mutlu olduğunu hiç görmedim. Hep transfer istedi ve yapıldı da. Şimdi de geç kaldık ve zamana ihtiyacımız var diyor. Sayın Hacıosmanoğlu, Vahid Hoca’nın bu tavırlarına ve söylemlerine nasıl katlanıyor doğrusu çok merak ediyorum. Önceki akşam Vahid Hoca’nın basın toplantısını izliyorum ve şok oluyorum. Turu geçmemiz mucize olur diyor. Vahid Hoca burası Cezayir Milli takımı değil, Trabzonspor. Avni Aker’de ve Avrupa’da ne mucizeler çıktı biliyormusun?... Ayrıca da Trabzonspor’un Rostov gibi sıradan bir takım karşısında mucizeye de ihtiyacı yok. Tamam takım tam olarak hazır değil ama özellikle ilk yarıda Trabzonspor’un ortaya koyduğu mücadele gerçekten de alkışlanacak cinstendi. Aksaklıklar tabii ki var ama zamanla düzelecek.
Bosingwa ve Mustafa Yumlu hem defansı ayakta tuttular, hem de hücuma büyük katkı sağladılar. Sol tarafta oynayan Musa ise çok sırıttı. Bu tür maçlarda kendi sahanda oynuyorsan yemeden atacağın golün büyük önemi var. Trabzon bunu ilk yarıda başardı.

HAKEMİ DE YENECEKSİN

2. yarı başlarken de yine istekli Trabzonspor vardı sahada. Bir an önce ikinci golü bularak turu Trabzon’da geçmek isteyen Trabzonspor’du. Hele Cordozo’nun nefis topuk vuruşu gol olsa, iş bitmiş olacaktı. Ama Cordoza fazla bekletmedi ve klasına yakışır bir gol atarak turun kapısını epeyce araladı. Trabzon tam olarak hazır değil ama en azından iyi mücadele ediyor ve ne istediğini biliyor. Bir de hazır olduğu zaman seyretmek gerçekten de büyük keyif verecek. Son söz Bosingwa’ya. Bana göre sahanın yıldızıydı. Oyundan hiç kopmadı ve mükemmel oynadı. Bu performansı ile daha en az beş yıl oynar. Dün akşam ki maçın iyisini kötüsünü fazla aramıyorum ama en kötüsü orta hakemdi. Her ikili mücadele de tercihini hep rakipten yana kullandı, Rostov’a yardım etmeye çalıştı ama beceremedi. Demek ki özellikle Avrupa’da yalnızca rakibini değil, hakemleri de yeneceksin.

TRABZONSPOR için biraz değil Vahid Hoca’nın da söylediği gibi bir hayli zaman ve transfer gerekli...

Tabii ki bu takım bu sezon şampiyonluğa oynayacaksa... Bazen Vahid Hoca’nın söylemlerine kızıyoruz. Yok ‘10 transfer isterim’, yok ‘8 transfer isterim’, yok ‘Şunu isterim’, yok ‘Bunu isterim’ diyor.

Bütün imkanlar seferber edildi

Aslına bakarsanız haklı da... Çünkü en başından konuşurken, şampiyonluğa oynayacak bir kadro kuracaklarını söylemişlerdi.
Yönetim gerçekten de bütün imkanlarını seferber etti bile... Hala da yapmaya devam ediyor. Kusura bakma Vahid Hoca, sana Real Madrid’in veya Barcelona’nın kadrosunu söz vermediler. Bundan sonrası sana kalmış... Öyle şikayet etmeye falan hakkın da yok. Senden şapkadan tavşan falan çıkartman da istenmiyor. Sakın hazırlık maçlarına bakıp da ahkam kesmeyin. Vahid Hoca’nın zaman isteğine katılırım ama transfer isteğine katılmıyorum. ‘Katılmıyorum’ derken, transferi her teknik adam ister ama bence bu kadro yeterli. Gerçekten de çok iyi bir kadro kuruldu. Un ve şeker var. Helva yapmak Vahid Hoca’nın işi...