PaylaÅŸ
Bu yüzden de bazı insanlar çantanıza, çantanızın içindekine, ayakkabınıza, nasıl giyindiğinize, otomobilinize, arkadaşlarınıza, evinize bakarak karakterinizi analiz edebileceklerini iddia ederler. Psikoloji veya sosyoloji bilimiyle bir ilgileri olmasa bile... Madem öyle, ben de alışveriş arabasına bakarak karakter tahlili yapabileceğimi iddia ediyorum! Buyrun bakalım. Giderim bir süpermarkete, insanların alışveriş sepetini neyle doldurduğuna bakarak kim olduklarını söyleyebilirim. Efendim? Kim olduğumu, uzmanlık derecemi, neye güvendiğimi mi bilmek istiyorsunuz?
Elbette bunca yıllık Alışveriş Cadısı olmamdan kaynaklanan, son derece sübjektif ve non-bilimsel gözlem yeteneğime ve tecrübelerime...
Referansımı güvenilir bulmadıysanız, yapacak bir şey yok. Ben markete doğru yola çıktım bile.
Bu iÅŸ için günün hangi saatini seçtiÄŸiniz ve hangi semtin marketine gittiÄŸiniz çok önemli. Pek çok deÄŸiÅŸken söz konusu oluyor çünkü. Diyelim ki hafta arası, saat 11.00 civarını seçtiniz. Bu saatte çalışan orta sınıfın yaÅŸadığı bir mahallede ancak ev kadınlarına rastlayabilirsiniz. Ama market Cihangir’deyse durum deÄŸiÅŸir. Buranın ağırlıklı nüfusu sabah 9-akÅŸam 5 mesaisi yapmadığından ev kadını genellemesini toptan çöpe atmanız gerekir.Â
Ä°ÅŸ çıkışı saatlerini seçerseniz de ev kadınlarını kaçırmış olursunuz, onlar çoktan alışveriÅŸini yapmış, akÅŸam yemeÄŸi yetiÅŸtirme telaşına girmiÅŸtir çünkü. Yine de dengeli bir dağılım için ben saat 19.00’u seçtim kendime.  Â
Başta planım kasanın yanında durup notlar almaktı ama ilk iki müşteriden sonra hem kasiyerde hem de alışveriş yapan kişide şüphe uyandırdığımı fark edip, raflar arasında dolaşmaya başladım. İşte gözlem sonuçları:
Sebze, meyve alışverişini taneyle yapan biri kesinlikle yalnız yaşıyordur ve pek de ev kuşu sayılmaz. Muhtemelen nadiren evde yemek pişiriyordur ve o akşam yiyeceği kadar alışveriş yapıyordur. Kasap reyonunda iki dilim bonfile, üç kalem pirzola sorması da bundandır.
Sepeti hazır çorba, kutu kutu bira, kuruyemiş, cips, sıcak su dökünce hazır olan erişte, şarküteri ile doldurmuş bir erkeğin bekar evinde yaşadığını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Bu adamların alışveriş sepetinde temizlik malzemesi, tuvalet kağıdı filan göremezsiniz. Bir evin temizlenmesi gerektiğini pek akıllarına getirmezler. Bu tip alışverişi onların yerine kız arkadaşları, anneleri ya da varsa eve gelen yardımcı kadın halleder.
Aynı sepeti bir kadın doldurmuşsa ya akşam evde maç seyredecek bir ekip vardır ya da oyun gecesi filan düzenleniyordur.
Organik yiyecek reyonunda uzun uzun takılıp, tüm etiketleri okuyan genç kadın... İşte iyi eğitimli, örnek vatandaş olma çabasında, über bilinçli üst orta sınıfın vücuda gelmiş hali. En az bir yabancı dili çok iyi konuştuğunu, yabancı yayınları takip ettiğini söyleyebiliriz. Muhtemelen üniversitede birkaç sosyal sorumluluk projesinde çalışmıştır. Kesin diş ipi kullanıyor, çöpleri ayrıştırıyordur. Karbon ayak izini hesaplayıp ona göre yaşamaya çalıştığından neredeyse emin olabiliriz. Kasaya vardığında poşet istemeyecek, aldıklarını tekrar tekrar kullandığı bez çantaya dolduracak.
Birkaç şişe iyi kırmızı şarap, yabancı peynir çeşitleri alıp sızma zeytinyağını şişesine göre seçen kişi. Lezzet düşkünü, yemek kurslarına katılmış olabilir. Öyle yerli kanallardaki salçalı yemek tariflerine yüz vermez. Jamie Oliver’ı takip eder. Evinde yığınla dekorasyon dergisi vardır. Zeytinyağını şişesine göre seçmesi, bu merakındandır. Ah, yemekteyiz programına katılmaya bir tenezzül etse ortalığı silip süpürecektir ama, yarışmada şarap servisine izin verilmemektedir.
Tepeleme doldurulmuş alışveriş arabasına bakıp da hakkında hiçbir şey kestiremediğiniz adam kesin pisboğazdır. Kargalar gibi rafta kendisine parıltılı gelen her şeyi sepete atar çünkü. Hem fıstıklı çikolata hem de light kola alması bundandır.
PaylaÅŸ