Paylaş
ŞAKRAN Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda konuştuğumuz kadınların neredeyse tamamı yeni bir yasal düzenleme ve af istiyor. Çoğu daha önce gündeme gelen düzenlemelerden faydalanamamış. “Çoluğumuza çocuğumuza, torunumuza, işimize kavuşmak istiyoruz. Özgürlük istiyoruz. En azından indirim bekliyoruz” sesleri oldukça fazla.
Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda en yürek burkan anneleriyle birlikte ceza yatan küçük çocuklar. Şakran’da 37 çocuk annesiyle birlikte. Onlar da 0-6 yaş kreşinde günlerini geçiriyor. Atölyelerin hepsi dolu. Kadınlar tel kırmadan, okuma yazmaya, halk oyunları, nakış, takı, tekstil nikah şekeri, ahşap boyama, kuaförlük gibi kurslarda hem meslek ediniyor hem de dört duvar arasında geçmek bilmeyen saatleri el becerilerini geliştirerek dolduruyor. Buradaki sohbetlerin çoğunda yüzler hüzünlü.
17 YILI GEÇTİ
Tekstil atölyesinde sigortalı çalışan bir kadın mahkumun gözleri doluyor. “Anlatacak, konuşacak çok şey var. Ama şu dört duvar arasında geçen yılları anlatmaya bu zaman yetmez” diyor. Gözyaşlarını tutamayarak devam ediyor: “17 yıldır cezaevindeyim. 23 yaşındaydım girdiğimde. Oğlum 6 yaşındaydı. Tek başına bensiz büyüdü. Ben artık ıslah oldum. Vatan haini değilim. Yeni çıkan yasalardan ben de faydalanabilmek isterdim. Ama cezam çok. Daha 13 yılım var. Allah bir daha haram yedirmesin. Geçimimi buradan kazandığım aylık 170 lira ile sağlamaya çalışıyorum. Eşim yok. Zaten suçu bana o işletmişti. Tek başına ayakta durmaya çalışıyorum. İdare bana yardımcı oluyor. Kıyafetlerimi bazı ihtiyaçlarımı veriyorlar. Paşakapısı’ndan Kastamonu’ya, Çankırı’ya kadar birçok cezaevi gezdim. Artık affedilmek istiyorum.”
AF İSTİYORLAR
Kadınların birçoğu eş cinayetinden yatıyor. Yaşı hayli geçkin olan da var gencecik olan da. Hepsi pişman. Kader mahkumu olduklarını vurguluyorlar, gözyaşlarını tutamayarak, “Özgürlük, af istiyoruz büyüklerimizden. Eş cinayetinde kadınlara indirim uygulansın. Hiçbir kadın, anne, cinayet işlemek istemez” sözleri dökülüyor dudaklarından.
Burada da kadınlar için kütüphane, terapi odaları, kurslar, atölyeler, çocuklar için kreşler var. Ancak elbette yine akşam olup biz evimize doğru ayrılırken cezaevine çöken hüzün bize de çöküyor. Dudaklarımızdan, “Allah kurtarsın” sözleri dökülüyor.
Paylaş