Adını kalbine kazıtan bile var

Onun gibi bir belediye başkanı zor bulunur...

Haberin Devamı

Tenha bir kış akşamı da olsa, kalabalık bir yaz gecesi de olsa pek fark etmiyor. Bodrum Belediye Başkanı DP’li Mehmet Kocadon, kalabalığın içinde yerli halktan biri gibi kayboluyor. Bir masaya oturup sohbete dalıveriyor. Sokaklarda gezerken, esnaf arasında turlarken belediye başkanı değil de onlardan biri gibi... Zaten o da tam bir Bodrumlu. Bodrum geleneklerini yaşantısına aynen yansıtıyor.

Bundan bir yıl önce, 28 Mayıs’ta başına gelen yolsuzluk operasyonu sonrası yaşanan görüntüler de onun Bodrum’daki bu hallerinin geri dönüşü gibiydi. Rüşvet, usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarıyla tutuklandığında, hakkında 6-80 yıl arasında hapis cezası isteniyordu. Tahliye olduğu 8 Eylül’e kadar binlerce mektup aldı, sevgi seli tutuklu bulunduğu Muğla Cezaevi’ne doldu taştı. Tahliye edildiğinde Muğla’dan Bodrum’a 1 saatlik yolu konvoyla 3.5 saatte gelebildi. Görevine geri döndüğü 30 Ekim’de ise belediye binasına kadar 100 metrelik yolu 35 dakikada yürüyebildi. Kah ağladı, kah Bodrum’da artık slogan olan “Ver coşkuyu” sözleriyle kalabalığı coşturdu.

Haberin Devamı

Aradan bir yıl geçti. Kocadon’la Bodrum’da hem cezaevi günlerini hem de göreve yeniden başladığı dönemi konuştuk. Belediyenin kapısında karşılaştığımız bir görevli ise sohbetin en ilginç görüntüsüydü. “Açıver” dedi Mehmet Kocadon... Belediye görevlisi, başkanın adıyla kalbinin tam üzerine yaptırdığı dövmeyi gösterdi. Gözlerimize inanamadık! “Başkanı kalbime kazıttım” sözleri her şeyin özeti gibiydi.

Makamın bir önemi yok

- Geçen zaman içinde sizi en çok etkileyen ne oldu?
- Bodrum’da bu kadar sevildiğimi bilmiyordum. İnsanın yaşarken bu kadar sevildiğini görmesi çok güzel. İşte bu tarafı beni mutlu ediyor. Ben halkın içinde olan, onlar için çalışan bir insanım. 14 yıla yakındır halka hizmet ediyorum. Yaşarken ne kadar sevildiğimi gördüm. Bu çok önemli bir şey. Bu sevgiyi gördükten sonra benim için makamın bir önemi kalmadı.

- Artık makamın bir önemi yok mu sizin için? Ama önümüzde yerel seçimler var. Herkes sizin adaylığınızı merak ediyor...
- Halkım takdir ederse tekrar makama otururum. Halka hizmet etmeye devam edeceğim. Zaten yerelde de şahıslar çok önemli. Bodrum halkı da çok medeni, görgülü, oy kullanmasını iyi bilen bir halk. Parti gözetmeden bir şahsa oy atabiliyorlar. Bunu geçen seçimlerde gösterdiler. Bunun için çok mutluyum. Sevilmek kadar güzel bir şey yok.

Haberin Devamı

Adını kalbine kazıtan bile var

Bodrumlu beni koruyor

- Hiç kırılmadınız mı? Varlıklı bir ailesiniz. “Değmezmiş, ne işim var bunca sıkıntıyı çekmeye” diye düşündüğünüz oldu mu?
- Ben asla devletime ve halkıma küsmem. Çünkü şuna inanıyorum... Bunlar Türkiye’nin demokrasiye geçişinde yaşanacak süreçler. Yanlış yapmadığına inanan, kendine güvenen biriyim. Bu talihsiz olay başıma geldiğinde (ki, ben buna iş kazası ya da zorunlu tatil diyorum) ertesi gün Bodrum halkı beni zaten akladı. Kamuoyunda aklanmak çok önemli. Türkiye’nin birçok il ve ilçelerinden, yurtdışından destek mektupları geldi. Bunları okudukça, hapishaneye gelen ziyaretçileri gördükçe yanlış yapmadığımızı gördüm. Onun için hiç halkıma, devletime küsmedim. Bu sürecin geçeceğine inandım. Bugün nasıl genelkurmay başkanımız, bilim insanlarımız, gazetecilerimiz, büyüklerimiz bunu yaşıyorsa... Bunları düşündüm, Nazım Hikmet’in, “Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” dizeleri hep dilimde durdu.

Haberin Devamı

Umudunuzu hiç kaybettiğiniz oldu mu?
- Çıkacağıma inanıyordum. Bugün adli duruşmalarımız devam ediyor ama güzel olan şey kamuoyunda aklanmak. Bodrum halkı beni yeterince koruyor, bunu da gösterdi zaten. Bu suçları işleyen bir insan sokaklarda tek başına gezebilir mi? Akşam beni görürsünüz yürüyerek eve giderim. Bodrum halkı beni koruduğu için korumaya da ihtiyaç duymuyorum.

Affetmeyi öğrendim

- İlk çıktığınızda neler yaşadınız?
- Tutuksuz yargılama kararını verdi Muğla Ağır Ceza Mahkemesi. Ve ondan sonra müthiş bir kalabalıkla, bin araçla beni almaya geldi Bodrum halkı. Nereden baksanız 1 saatlik yolu 3 saatte geldik. 15-20 bin kişi karşıladı beni. Sarılan bırakmıyordu, çok müthiş bir duyguydu. Sayın bakanımız da takdir etti, kısa bir sürede beni göreve döndürdü. Bıraktığımız yerden, “Daha çok işimiz var” diyerek geri döndük. Bunlar bizim sevildiğimizin bir göstergesi. Benim yolum sevgi yolu. 14 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum, konuşmadığım sadece iki kişi var. Kinin ve nefretin insana kazandırdığı bir şey yok. Türkiye bunun acısı çok çekiyor. Bunun için artık birlik-beraberlik, el ele tutuşma, dil-din-ırk-mezhep ayrımı yapmadan yaşama zamanı.

Haberin Devamı

Bu yaşadıklarınız sonrası hayata bakışınız değişti mi?
- İnsanın başına ne zaman ne geleceği belli olmuyor. Rüyamda görsem inanmazdım böyle bir olay yaşayacağımı, onun için kimseyle küs olmaya gerek yok. Kimseyle derdim yok, kimsenin kalbini kırmışlığım yoktur. Eğer öyle bir hatam olursa zaten özür de diliyorum. Bu olayda affetmeyi öğrendim. Herkesi affediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları