Sessizlik

“Sessizlikten yaratmışsa evreni yaradan; seslerden sessizlikler yaratmaktır yaratıcılık.” (Can Yücel)

Haberin Devamı

Sessizlik saygıdır kimi zaman, kimi zaman dinginlik, huzur... Kimi zaman kifayetsizlik ve suçluluk duygusuyken... İyiyi de, kötüyü de kabullenmek oluyor kimi zaman... Bazen sonsuzluğa kapı açarken, bazen de ölüm olabiliyor. Tekdüzeliğin de sıkıntının da sebebi oluyor, sonrasında kopacak fırtınanın, gürültünün kaynağı da. Her şey sessizce oluyor; biz farkında olmadan dünya dönerken, gecenin sessizliği, günün cıvıltılı aydınlığına zemin hazırlıyor. Ağaçlar sessizce büyüyor, çiçekler sessizce açıyor. Okyanusun derinliğinde köpek balığı avına sessizce yaklaşıyor. Duygularımızın girdiği kalıplarda, zihnimizin algısında, yanılsama ya da sanrı ihtimalinde, iç dünyamızın şekillenmesinde de ‘sessizlik’ var. Ana karnında cinsiyetini seçme şansı olmadan sessizce şekillenen cenin; doğduktan sonra; erkekse gürültüye, kadınsa sessizliğe alıştırılıyor. Kadın çocuk yaşlarda cinsel obje olarak algılanmaya başlanırken, erkeğin o yaşlarda tuvalet eğitimi henüz devam ediyor. Evliliklerde kimi seçeceği erkeğe bırakılırken, “çocuğa sorulmaz” diye kadın sessiz kalıyor. Kadının çocuk olması önemsenmezken; erkek hangi yaşta olursa olsun, cinsel iktidara sahip olması yetiyor. Doğanın adaletinde tüm canlılar eşitken, sessiz kalan insan adaletinin; erkekler tarafından yazıldığı sessizce gün yüzüne çıkıyor. Osho “Dinleyeni olmadığından değil, anlayanı olmadığından sessizleşir insan” derken, tüm çocuk gelinlerin sessizliğini özetliyor. Ses-siz-siniz...

Sessizlik

SES-SİZ // SILENT

Haberin Devamı

Girişteki yazımın da içerdiği mesajın da ilham kaynağı; Güzel sanatlar Üniversitesi’nde doktor öğretim üyesi ve seramik sanatçısı sevgili ‘Sevinç Köseoğlu Ulubatlı’nın Farabi’deki ‘Tosca Art Gallery’de açtığı bir sergi oldu. Halen toplumsal yaramız olan ‘Çocuk gelinler’ gerçeğine dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı harekete geçirmek için hazırladığı seramik enstalasyon ve formlardan oluşan sergisini gezdiğimde etkilenişimden kaleme yansıyanlar. Sevgili Sevinç Hoca’yla ayaküstü sohbetimizde, “Görmezden gelip sessiz kaldığımız yanlışların, bir süre sonra hayatımıza doğru olarak yerleştiğinin farkında olmalıyız” sözü su götürmez bir gerçek. Sanatın dili de ‘sessizlik’ olduğuna göre, Sevinç Köseoğlu Ulubatlı sizi sessizlikten doğan çok sesliliğe, farkındalığa ve duyarlılığa davet ederken, en güzel eseri sevgili kızı ‘Asya’ya sıkıca sarılıyor.

Sessizlik

‘TOSCA’ SANAT GALERİSİ

Haberin Devamı

Ankara’nın en sevdiğim sokaklarından Farabi’de en sevdiğim tarzda kurulmuş bir atölye, kafe ve yukarıda altını çizerek bahsettiğim serginin de olduğu sergi salonu ‘Tosca.’ Unutulmaz opera sanatçımız Semiha Berksoy’la da özdeşleşen Puccini’nin meşhur operasının da ismi Tosca. Sevgili Selin ve Zerrin Saygılı’nın büyük bir özveri ve özenle kurdukları, ‘serigrafi’ ve ‘linol’ baskı teknikleriyle birlikte sanatının da öğretildiği atölyenin kokusunda; üretim ve sanatın nefis kahve ve kurabiyelerle oluşturduğu armoni duyumsanıyor. Selin Saygılı’nın maharetli parmaklarıyla resimlediği kitapların da teşhir edildiği, kitaplardan yansıyan gizem kokusunun da eşlik ettiği havasını soluduğunuzda kendinizden geçeceksiniz. Atölye’nin sevimli Golden Retriever cinsi ‘Boris’ isimli köpeğinin sizi karşılarken seslenişinin yankılandığı yüksek tavanlı mekânın duvarlarında, yine sevgili Selin’in yaptığı nefis panolarla birlikte yaydığı güzel enerjiye kapılmamak mümkün değil.

Sessizlik

KAHVE BAHANE ATÖLYE ŞAHANE

Haberin Devamı

Mekana girdiğinizde evinizin salonu, üniversitede atölye ya da kütüphane, sanat merkezi, matbaa izlenimleri ediniyorsunuz. Saydıklarımın hepsi insana dinginlik veren mekânlar. Linol baskı için kalıba desen yapmaya çalışan öğrencisine yardımcı olan Zerrin, bir anda kahve siparişi için tezgâhın arakasına da geçebiliyor, servise de çıkabiliyor. Bazen de, lezzetlerine bayıldığım ‘Pastel de Nata’ları pişiren Semin Hanım’ı getirdiği taze nataları vitrine yerleştirirken görebiliyorsunuz. Atölyenin kafe kısmının bahçesindeki çam ağacına bayılacaksınız. Çocukken çam ağacını resimlediğimizde böylesini yapmaya çalıştığımızı anımsadım. Yeni yıl ağacını da andırıyor, doğayı da, mutluluğu da, sevgiyi de. Kahve bahane olsa da, kokusuna ve kalitesine kayıtsız kalamıyorsunuz. Yıllardır yeni nesil kahve kavurma işinin ehli, İstanbullu meşhur ‘Probador’ kahve markasını kullanıyorlar. Cortado nefisti, soğuk kahveler de efsane mutlaka tatmanız gerek. Kafeye gitmişken boş oturmak istemeyeceksiniz etkileneceğinizi garanti ederim, hatta atölyede baskı, kalıp hazırlama eğitimleri almak isteyeceğinize de eminim. Farabi’ye gidince bana hak vereceksiniz. Hadi gidin.

Yazarın Tüm Yazıları