Paylaş
Eylül 2000’de toplanan Birleşmiş Milletler (BM) Milenyum Zirvesi’nde 147 ülke “küresel düzeyde insan onuru, eşitlik ve esenlik ilkelerinin güçlendirilmesi için topluca taşıdıkları sorumluluğu” kabul ederek Birleşmiş Milletler Milenyum Deklarasyonu’nu (Binyıl Bildirgesi) ilân ettiler.
Söz konusu bildirge kapsamında sekiz temel kalkınma hedefi belirlendi ve 2015’e kadar gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı. Bu hedefler şöyleydi:
1. Aşırı yoksulluk ve açlığın ortadan kaldırılması
2. Evrensel ilköğretimin gerçekleştirilmesi
3. Cinsiyet eşitliğinin ve kadın haklarının geliştirilmesi
4. Çocuk ölümlerinin azaltılması
5. Anne sağlığının iyileştirilmesi
6. HIV/AİDS, sıtma ve diğer hastalıklarla mücadele edilmesi
7. Çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması
8. Kalkınma için küresel bir ortaklık geliştirilmesi
189 ülke tarafından benimsenen Binyıl Kalkınma Hedefleri uluslararası düzeyde önemli bir farkındalık yarattı. Temmuz 2015’te yayınlanan Binyıl Kalkınma Hedefleri Raporu’nda; Binyıl Bildirgesi’nde belirtilen sekiz hedefin gerçekleştirilmesi için dünya çapında gösterilen on beş yıllık çabanın, bazı eksikliklere rağmen, büyük oranda başarılı olduğu belirtildi. Raporun tanıtım toplantısında; BM Genel Sekreteri Ki-moon, Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin yoksulluğa karşı tarihin en başarılı hareketi olduğunu, 1990’da 1.9 milyar olan aşırı yoksulluk içinde yaşayan insan sayısının yarı yarıya azalarak 2015’te 836 milyona düşmüş bulunduğunu söyledi.
Söz konusu rapor; dünya genelinde Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin çoğu için önemli kazanımlar elde edildiğinin, ancak aynı zamanda bu ilerlemenin çok büyük eksiklikler bırakarak her bölge ve ülkede eşit olmadığının altını çiziyordu.
25–27 Eylül 2015 tarihlerindeki Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde, BM’e üye ülkeler 2030 yılında daha yaşanabilir, daha iyi bir dünya yaratmak için bir araya geldiler ve uluslararası gelişme ile ilgili bir dizi hedef üzerinde anlaştılar. BM’in 2000 yılında başlattığı ‘Milenyum Hedefleri’nin devamı olarak kabul edilen 2030 hedefleri, 17 genel konuyu kapsıyor. Ocak 2016’da yürürlüğe girmiş bulunan bu 17 hedef sayesinde insanlar ve toplumlar için daha güzel bir dünya oluşturulmak isteniyor. Toplumda zengin-orta gelirli-yoksul kesim demeden, tüm dünyadaki dengelerin eşit şekilde oluşturulması hedefleniyor.
BM’e üye olan ülkeler tarafından üzerinde uzlaşma sağlanan 17 hedef ise şöyle sıralanıyor:
1. Yoksulluğu, dünyanın her neresinde olursa olsun sona erdirmek
2. Açlığı bitirmek, gıda güvenliğini sağlamak, beslenme imkânlarını geliştirmek ve sürdürülebilir tarımı desteklemek
3. İnsanların sağlıklı bir yaşam sürmelerini ve herkesin her yaşta refahını sağlamak, bebek ölümlerini azaltmak
4. Kız ve erkek çocuklara eşit ve kaliteli eğitim sağlamak ve herkese yaşam boyu eğitim imkânı tanımak
5. Cinsiyet eşitliğini sağlamak, kadın şiddetine son vermek ve kadın ve kız çocuklarının toplumsal konumlarını güçlendirmek
6. Hijyenik ve sağlıklı suya ulaşımı sağlamak
7. Güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerji sağlamak
8. Ekonomik kalkınmayı sağlamak, bunun üretici istihdamı ve insan onuruna yakışır bir şekilde yapılmasını güvence altına almak
9. Dayanıklı altyapı inşa etmek, sürdürülebilir ve kapsayıcı sanayileşmeyi ve yeni buluşları teşvik etmek
10. Ülkelerin içinde ve aralarındaki eşitsizlikleri azaltmak
11. Kentlerde halka kaliteli ucuz toplu ulaşım ve konut sağlamak
12. Sürdürülebilir tüketimi ve üretimi sağlamak, gıda israfına son vermek
13. İklim değişikliği ve etkileri ile mücadele için acil olarak adım atmak
14. Okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını sürdürülebilir kalkınma için korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak
15. Karasal ekosistemleri korumak, restore etmek ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak, ormanların sürdürülebilir kullanımını sağlamak, çölleşme ile mücadele etmek, toprakların verimlilik kaybını durdurmak
16. Sürdürülebilir kalkınma için barışçı ve herkesi kucaklayan çözümler için toplumları teşvik etmek, herkesin adalete erişimini sağlamak, her seviyede etkin, hesap verebilir ve kucaklayıcı kurumlar inşa etmek
17. Sürdürülebilir kalkınma için küresel ortaklığın uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığı yeniden canlandırmak
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı’nın hazırladığı rapora göre; Türkiye, BM’nin sürdürülebilir kalkınma için koyduğu hedeflere hazırlık konusunda OECD’ye üye 34 ülke arasında son sıralarda yer alıyor. Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı, 9 Ağustos 2012’de, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Kolombiya Üniversitesi Yer Bilimleri Müdürü Profesör Jeffrey Sachs tarafından üniversiteler ve think-tank kuruluşlarını bir araya getirmek için kurulmuş bir ağ. Ağın amacı, BM’in Eylül 2015’te 2030’a kadar gerçekleşmesini kabul ettiği 17 hedefin uygulamasına katkıda bulunmak. Ağ, bu kapsamda, OECD üyesi 34 ülkenin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni gerçekleştirme konusunda hangi noktada olduğunu ortaya koyan bir rapor hazırlamış bulunuyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan G-20 Ülkelerinde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Zirvesi’nde paylaşılan bu raporun ayrıntıları Türkiye’nin 17 hedef üzerinden yoksullukta 32’nci, sağlıkta 33’üncü, eğitimde 34’üncü, toplumsal cinsiyet eşitliğinde 32’nci, suda 22’nci, ekonomide 33’üncü, altyapıda 24’üncü, eşitsizlikte 32’inci, okyanuslarda 28’inci, kurumlarda 33’üncü ve küresel işbirliğinde 10’uncu sırada olduğunu gösteriyor.
Ancak bu rakamlar sizleri olumsuzluğa düşürmesin. 2030 Kalkınma Hedefleri doğrultusunda iyi ve güzel şeyler de yapılıyor ülkemizde. Örneğin; 12 Mayıs Cuma günü Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilâtı (UCLG-MEWA) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi “Kadınlar ve Kız Çocuklarının Güçlendirilmesi” hedefinin yerelleştirilmesi amacıyla toplandı.
İstanbul Şişli Belediyesi ev sahipliğindeki toplantı UCLG-MEWA Dönem Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, UCLG-MEWA Eş Başkanı ve Ombudsmanı Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar ve UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman’ın katılımları ile gerçekleşti.
Fatma Şahin toplantıda yaptığı konuşmada kadınların güçlenmesinin eğitim, sağlık, istihdam ve kadına yönelik şiddet olmak üzere dört maddenin ele alınmasıyla mümkün olacağını ifade etti. Şahin, sözlerini; “Dünya yarışındaki hedeflerde kadın meselesini hak temelli, adalet temelli ve eşitlik temelli mesele olarak görüp sürekli merkeze koymak gerekiyor. Önce insan diye başladığımızda, önce kadın, önce çocuk demediğimizde, bunu içselleştiremediğimizde hep bu sorunun parçası olacağız.” diyerek tamamladı.
Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ise toplantıda, kadınların ekonomik hayata katılmadığı hiçbir ülkenin gerçekten kalkınmış sayılamayacağını belirtti. Ardından “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması ve Kadın ve Kız Çocuklarının Güçlendirilmesi” hedefinin yerelleştirilmesi amacıyla hazırlanan taahhütname Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü tarafından imzalandı.
Söz konusu taahhütnamede şu maddeler yer alıyor:
- Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartı’nı imzalamak ve uygulamaya koymak
- Eşitlik Birimi oluşturmak ve Belediye Meclisi’nde Toplumsal Cinsiyet Komisyonu kurmak
- İlgili bilgileri İzleme Komitesi ile periyodik olarak paylaşmak
Kadına şiddet olaylarının tavan yaptığı, çocuk tecavüzlerinin ardı arkası kesilmeyen içinde bulunduğumuz şu günlerde böyle bir toplantıyı izlemek bana çok iyi geldi. Dileğim, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması ve Kadın ve Kız Çocuklarının Güçlendirilmesi” hedefinin yerelleştirilmesi ilkesinin diğer belediyelerimizce de benimsenmesi.
Umarım bu dileğim gerçekleşir ve Türkiye, Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı’nın bir sonraki raporunda ‘cinsiyet eşitliğini sağlama’ konusunda birinci sıraya yükselir.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Not: Bu yazının hazırlanmasında BM raporlarından ve İstanbul - BİA Haber Merkezi’nden Nilay Vardır’ın 12 Kasım 2015 tarihli makalesinden yararlanılmıştır.
Paylaş