Grek usulü seks boykotu

Sırtköylü kadınların eylemi aslında Şalvar Davası'na değil, bir Antik Çağ motifine dayanıyor.

Yunanlı drama yazarı Aristophanes'in ünlü komedyası Lysistrata'da da kadınlar, kocalarına karşı seks boykotu uygular. Ancak bu boykot köye su getirmek için değil, 20 yıldır devam eden, soyları kurutan Peleponnes Savaşı'nı sona erdirmek içindir. Bu antik motif, kanlı savaşları bitirmek için başka umudu kalmayanlara da ilham kaynağı oldu. Kolombiya ve Ruanda'da, hatta son G-8 zirvesinde aynı motif gündeme geldi.

TARİHİN ilk seks boykotunu, Aristophanes'in düşsel kahramanı Lysistrata mı başlattı, yoksa prehistorik çağın gerçek kadınları mı?

Antropolog Dr.Chris Knight'a göre ikinciler. Tarih öncesinde yaşayan kadınlar, ava giden kocalarının ganimetlerini yarı yolda yemeden, avlarıyla birlikte eve dönmelerini sağlamak için seks boykotu uyguluyorlardı. Avda elde edilen zaferi taçlandıracak esas armağanın evde beklediğini bilen erkekler, çabucak avlanıp dönüyordu.

Knight bu teoriyi, yakın çevrede yaşayan kadınların ayın aynı günlerinde regl olmasının sırrını çözmeye çalışırken geliştirdi. Prehistorik çağ kadınları, adet görmeyi, kitlesel bir eyleme dönüştürüyor, erkekleri avlanmaya zorlamak için, dönüşte seks vaadiyle ayda bir kez seks boykotuna gidiyorlardı. Regl dönemi, cinsellik açısından biyolojik bir engel oluşturmasa da, toplu eylemin aracı haline geliyordu. Seks yasağı avın daha başarılı geçmesini de sağlıyordu.

Bilim dünyası bu teoriyi tartışmalı bulsa da, Aristophanes'in komedyası kendi içinde bir realiteyi barındırıyor.

Lysistrata önderliğindeki kadınlar, insan soyunu da kaynakları da tüketen 20 yıllık Atina-Isparta savaşını bitirmek için ellerindeki en önemli silahı kullanır, kan dökmekten vazgeçmedikleri takdirde erkeklerini yataklarına almayacaklarını ilan ederler. Böylece kocalarını ve oğullarını korumayı düşünürler. Peki silahı ne zaman çeker kadınlar? Tabii ki erkekler cephedeyken değil. Erkeklerin Bereket Festivali'ne katılmak üzere cepheden eve dönüşleri beklenirken, Lysistrata hem Atinalı, hem de Ispartalı kadınları örgütler. Sonunda iyice acıkan iki taraf erkekleri, asi kadınlara boyun eğer ve barış anlaşması yaparlar.

Aristophanes'in eseri, esas kahramanların kadın olması açısından son derece devrimci çizgiler taşır. Çünkü Antik Yunan'da savaş karşıtlığı cesaret ister; ayrıca kölelerden bir parça daha fazla değer taşıyan kadınları kahramanlık mertebesine çıkarmak da her babayiğidin harcı değildir. Aristophanes, devrimci çıkışını fazla göze batırmamak için oyununu çılgın bir komediyle paketler.

ERKEK ÖRGÜTÇÜLER

Bu ünlü komedya yazıldığı dönemde, yani İ.Ö. 5. Yüzyıl'da pek fazla sahnelenmedi, ancak yüzlerce yıl sonra tiyarto repertuvarlarda sıkça yer aldığı gibi, savaştan bıkanlara da esin kaynağı oldu. Ancak bu kez, kadınları seks boykotuna çağıranlar kadın değil, erkekti.

1997 yılının kasım ayında, Kolombiya Genelkurmay Başkanı General Manuel Bonnet televizyona çıkıp kadınlara boykot çağrısı yaptığında bütün ülke dehşete düştü. Elinde Aristophanes'in eserini tutan General Bonnet, solcu gerillalarla uyuşturucu kaçakçıları ve milislerin eşleriyle kız arkadaşlarını Lysistrata'nın izinden yürümeye davet ederken, ‘‘Kan dökmeye son vermedikleri takdirde onlarla yatağa girmeyin. Bu silah, Antik Yunan'da işe yaramıştı. Sizler de başarabilirsiniz’’ diye sesleniyordu.

Tabii Komünist Devrimci Silahlı Güçler (FARC) örgütü bu çağrıyı pek zavallı buldu ve şu yanıtı verdi: ‘‘Kadınlarımız yatakta da savaşta da bizimle omuz omuza vuruşurlar...’’

Bu arada gerillalar arasında 2 bin kadar kadının bulunması da, generalin bulduğu yöntemin pek işe yaramayacağını gösteren diğer bir unsurdu.

Güney Afrika'nın eski Devlet Başkanı Nelson Mandela da geçen yılın temmuz ayında Burundi'deki Hutu-Tutsi iç savaşını sona erdirmek için kadınları greve çağırdı. Hutu gerillalarla, hükümet ve orduyu kontrol eden Tutsi azınlık arasında barış anlaşması imzalanması için aylarca arabuluculuk yapan Mandela, ‘‘Anlaşma imzalanıncaya kadar onlarla konuşmayın, onlara yemek pişirmeyin’’ diye seslendi Burundili kadınlara. Gerçi doğrudan seks boykotundan bahsetmedi, ancak Mandela'nın anahtar cümlesi şöyledi: ‘‘Karılık görevlerinizi yerine getirmeyin.’’

Lysistrata
motifi globalleşme karşıtı gösterilere de bulaştı. Geçen ay Cenova'da yapılan G-8 zirvesi sırasında, yerel meclisin Komünist Partili üyesi Antonio Bruno sadece kadınlara değil, her iki cinse de hitap ederek, ‘‘Zirve işbirlikçileriyle cinsel ilişkiye girmeyin’’ diye çağrıda bulundu. Bu işbirlikçilere şoförler, çevirmenler ve polisler de dahildi.
Yazarın Tüm Yazıları