Paylaş
Tipik bir “okumuş erkek” yaklaşımı...
Bu yaklaşım, bu aralar herkeste pek moda.
Okumuş, bağımsızlığını seven bir kadın evlenemez mi yani?
Alyans da takamaz mı? Çocuk da isteyemez mi?
Bu Kezbanlık mıdır?
Hem o alyans bize değil oğlanın babasına gösteriliyor ya!
Ahmet Hakan neden alındı dersiniz?
Yoksa bu mesaj Meltem’e değil de başkasına mı?
Meltem sana söylüyorum, gelinim sen anla misali?
Ey etrafımdaki kadın ahalisi, benden yüzük müzük istemeyesiniz!!
Ne dersiniz? :))
(Pelin Y.)
İyi ki evlenmişim
SEVGİLİ Pelin Y.,
Ahmet Hakan’ın ne hissettiğini bilemem. Onu seviyorum. Tarafsız olamam. Zaten dünkü “Tarafsız Bölge” de çok iyiydi, o yüzden hiç olamam.
Ama biliyor musun ben de senin gibi düşünüyorum.
Hatta, “Ben de Kezban’ım” demek istiyorum.
Hatta bir yerde hepimiz Kezban’ız.
Bir süre önce Nil Karaibrahimgil’le röportaj yapmıştım, bir insanın hayatta verebileceği en önemli kararının eş seçimi olduğunu söylemişti.
Doğru söylüyor bence.
Ama o eşle evlenmek zorunlu mu değil mi derseniz, o konu tartışılır.
Sevdiğin, heyecan duyduğun, arzuladığın biriyle evlenmeden de birlikte olabilirsin.
Eskiden ben de öyle düşünüyordum.
Nikâh denilen akit tapon geliyordu bana da.
Dönemin gazına da geldiğimiz için utanç verici ve köylülük belirtisi olarak görüyordum.
Hani aşmış, gelişmiş, modern, kendine yeten, birey olan kadınların böyle kompleksleri yoktur anlamında.
Ben o rüzgârla evlenmezdim de kocamla.
Allah yüzüme bakmış da Dubai’de hamile kalmışım, orada doğurabilmek için evlenmek gerekiyor.
Pek çok insan bana, “Sana yakışmadı. Sen tabu yıkan kadınsın, evlilik ne iş, evlenmeden çocuk yapmalıydın ki örnek olsun” dedi.
Allah’tan mecbur olduğum için evlenmişim.
Dünyadaki şanslı kadınlardan biriyim.
Sevgilimin karısı olmaya da sevgilimi birilerine eşim diye tanıtmaya da bayılıyorum.
Ben Ahmet Hakan’ı anlıyorum. O, yüzüğü insanların gözüne sokmayı görgüsüzlük olarak değerlendiriyor. Ve o jesti “Gördünüz mü, adamı kafaladım, imzayı bastırdım, evlendim...” diye tercüme ediyor.
Ama ben Meltem Cumbul’u da anlıyorum.
Evlenen bir kadının nasıl bir ruh halinde olduğunu Ahmet Hakan bilemez ama ben biliyorum.
Ve bu sadece evliliğe yönelik değil, ilk anne olduğun zaman da aynı görgüsüz duygulara kapılıyorsun, tüm dünyaya ilan etmek istiyorsun...
Bu bir kadınlık hali.
Ne Kezbanlık ne de başka bir şey.
Şurada itiraf ediyorum, kocamın sevgilisi olmaktan acayip memnunum, ama insan sevdiği adamın sadece sevgilisi değil, karısı da olmak istiyor.
Her canlı tadar mı bilmiyorum.
Ama inşallah Allah, Ahmet Hakan’ın gönlüne göre de verir.
Mürüvvetini görürüz!
Onun karısı da, Ahmet ona güzel bir yüzük aldığında gösterir.
Göstersin de.
İnsanın sevdiği adamın hediyesiyle gurur duyması kötü ve utanılacak bir şey değil.
Savcı, Aslı Nemutlu davasında 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istedi
METİN Nemutlu... Milli kayakçı kızınız Aslı Nemutlu, federasoyunun ihmali sonucu antrenman sırasında tahta perdelere çarparak öldü. Dava açıldı. Şu anda mahkemede durum nedir?
- Erzurum Başsavcılık makamı, bu ayın 4’ünde hazırladığı iddianameyle davayı Erzurum 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açtı. Sanıklar, “Taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan ifade verecekler.
Kimler suçlanıyor?
- Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık, kulüp antrenörü Fidan Kırbaç Özbakır, yardımcı antrenör Recep Dilik, Erzurum Kayak İl Temsilcisi Nevzat Bayraktar.
Bu suçlamanın cezası kanunda ne kadar?
- 2 yıldan 6 yıla kadar hapis.
Siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
-Kötünün iyisi. Bu dava açıldı ama kamuoyunun ilgi ve baskısının sonucunda. Ve ancak bu kadar ceza istenebildi. Bundan sonra sıkı takip edilirse söz konusu kişiler ceza alabilir. Alınan 3-5 aylık cezalar tabii ki bizi mutlu etmez. Aslı’nın boşu boşuna ölmediğini gösterecek kalıcı değişiklik ve kararlar çıkarsa biz mutlu oluruz. Amacımız, insanları hapse attırmak değil, hataların hızlı kararlarla değiştirilip düzeltilmesi. Ancak bu şekilde Aslı ve biz huzura ereriz.
Bundan sonra ne bekliyorsunuz?
- Kamu yönetiminin bir an evvel görevini ihmal eden, gereği gibi yerine getirmeyen kamu görevlilerini koruma içgüdüsünden vazgeçip gerekli cezaları vermesi en büyük dileğimiz. 5 aydır karar vermeyi bekleyen -daha doğrusu cesareti ve gücü olmadığı için savcılık kararını takip eden- Spor Genel Müdür Merkez Ceza Kurulu’nun, artık federasyon başkanı ve yönetimini görevden alması ve gerekli cezaları vermesi şart. Suiistimaller ve kayırmalar ortaya çıkarılmalı...
Hukuki süreç uzun sürerse ne yapacaksınız...
- Bizim acelemiz yok. Biz sabırlıyız. Bizim için her şey daha yeni başlıyor. Amacımız, kızımızın adını yaşatmak. Emniyet tedbirlerinin, güvenlik sistemlerinin Türk kayağına, Türk sporuna yerleştirilmesi için elimizden geleni yapacağız. Çürümeye yüz tutmuş kamu yönetiminin ıslahı için de var gücümüzle çalışacağız. Sizlerden destek bekliyoruz.
Paylaş