‘Yahudi mi, Musevi mi? Doğrusu hangisi?’ sorusuna pek çok yanıt geldi. bendiyorumki@hurriyet.com.tr doldu taştı. Hepinize teşekkür ediyorum. Gelecek pazartesi farklı bir konu üzerine hazırlanmış başka bir ‘bendiyorumki’de buluşmak üzere...
YOKSA SİZ?
Sizin de Yahudi kökenli olduğunuzu düşünüyorum doğru mu? (T. Efe)
- Benim bildiğim kadarıyla değilim. Ama Yalçın Küçük’e göre öyleyim. Babama göre de değilim. Annemi ise bütün bunlar hiç ilgilendirmiyor, o bir Katolik. Ama hepimizin aynı Tanrı’ya inandığını söylüyor. Doğru söylüyor! Yeter ki, iyi kalpli olsun insan, hangi dine mensup olduğu önemli değil. Bu arada, annem benden daha Müslüman...
ŞALOM OLARAK BİZ
1984’te bir grup genç, bir süredir yayınına ara vermiş olan Şalom Gazetesi’ni tekrar yayınlamaya başladığımız zaman, bu soru bizim de gündemimize gelmişti. Bu konuda herhangi bir kompleksimiz olmadığı için Yahudi sözcüğünü kullanmaya karar verdik. Resmi yazışmalarda kullanılan ‘Türk Musevi Cemaati’ deyimi bile Şalom’da ‘Türkiye Yahudi Cemaati’ olarak geçer. Biz Yahudilerin büyük çoğunluğu kendimizi Yahudi olarak tanımladığımıza göre, siz de gönül rahatlığıyla Yahudi sözcüğünü kullanabilirsiniz. (L. Haleva)
- Yaşasın! Böyle daha iyi oldu. Hem Yahudi daha samimi. Öbüründe bir ayrı-gayrı var.
HER MUSEVİ YAHUDİ DEĞİLDİR
Musevi; kutsal kitabı Tevrat, peygamberi Hz. Musa olan dine inananlara verilen ad. Yahudi ise; bir ırkın adı. Aynı Türk, Yunan, Kızılderili gibi. Yahudiler bin yıllar önce Museviliği seçmiş ve bu ikisi onca zamandır bir arada anılır olmuş. Musevilik de yayılmacı bir din olmadığından, ağırlıklı olarak Yahudi toplumu içinde sınırlı kalmıştır. Ama her Musevi, Yahudi olmak zorunda değildir. Aynı her Müslüman’ın Türk olması gerekmediği gibi. Yayılmacı olmamanın temeli bir dini inanışa dayanır. Anaerkil bir din olan Musevilik inancına göre doğan çocuk, onu doğuran annenin dinini alır. Yalnızca Musevi bir anneden doğan çocuklar Musevi kabul edilir. Bu nedenle Musevilik de kandan geçen bir din olarak kabul edildiğinden ırk gibi algılanmakta ve Yahudilik ile karıştırılmaktadır. Yahudi kelimesi, halk arasında yıllar boyu hakaret amaçlı kullanıldığı için (Yıllarca Moşe Efendi olan komşu, aşağılanmak istendiğinde Yahudi Moşe olur!) uzak durulan bir sıfat olmuştur. Oysa ki biz Yahudiler, üzerine farklı bir anlam yüklenmedikten sonra Yahudi olarak anılmakta sakınca görmeyiz. (L. Mizrahi)
- Artık ömrümün sonuna kadar Musevi mi Yahidi mi sorusunu sormam, çünkü çaktım meseleyi. Çok teşekkür ederim.
MÜSLÜMAN AYŞE ARMAN
Doğrusu nedir diye bir şey yok. Her ikisi de doğrudur. Ama bence Türk kökenlilere Musevi denmesi daha uygun. Yalnız anlamadığım bir olay var: Niye cemaatimize ait bir ismi yazdığınızda önüne muhakkak dini simgeyi yazmayı adet ediniyorsunuz? Örneğin Müslüman Türk Ayşe Arman yazmıyorsunuz. (Davit D.)
- Doğru söylüyorsunuz. ‘İzmirli Musevi işadamı filanca’ diyoruz ya da ‘Ermeni sanatçı falanca’ ama mesela ‘İstanbullu Müslüman Kanat Atkaya’ demiyoruz. Çünkü Kanat’ı en çok tanımlayan sıfat İstanbullu olması ya da Müslüman olması değil. Var tabii bir haksızlık. Ne var ki mensup oldukları dini, kendilerini tanımlayan her sıfatın üzerinde tutanlar da var. Museviler arasında olduğu gibi Müslümanlar arasında da var. ‘Müslüman yazar bilmem kim’ boşuna denmiyor mesela. Bir de tabii ‘Galatasaraylı yazar Kanat Atkaya’ meselesi var ki... O başka bir yazının konusu!
JEW-JUDE-JUDYO-JUİF
Yahudi, ‘Yehuda’dan gelen’ anlamına gelir, Musevi de Musa’dan gelen. Bizim peygamberimiz Hz. Musa’dır ama biz ondan öncesine de inanırız, yani İbrani tarihi Hz. Musa ile değil, Avraam (Hz. İbrahim) ile başlar. Bizim kabul ettiğimiz 7 tane atamız vardır. Hz. Musa ise bunlardan dördüncüsüdür. Zaten dikkat ederseniz, İngilizce’de ‘jew’, Almanca’da ‘jude’, İspanyolca’da ‘judyo’, Fransızca’da ‘juif’ Yahudi anlamına gelir ve hepsi aynı köktendir. Musevi dendiği zaman sanki Hz. Musa’nın öncesi yokmuş gibi olduğu için Yahudi kelimesi doğrudur. (Sandy İ.)
- Son derece aydınlatıcı oldu. Başka sorum yoktur. Doğrusu Yahudi’dir, bu tartışma da bitmiştir!
Valla evlenmiyecez grubu
Nüfus kağıdı sormak yok... Babangiller kim demek yok... Borç muhabbeti yok... Bir sonraki tatil planını sormak yok... Nerdesin, kimlesin telefonları yok... Evine yerleşmek yok... Yıl dönümü kutlamaları yok... Ben sensiz yaşayamam geyikleri yok... Evlenmek yok... Söz veriyoruz!
Bu okuduklarınız bir haber grubunun www.derja.com sunuşu. (Eteğimizdeki taşlar’a giriyorsunuz.) Amaçları, elini verirse, kolunu kaptıracağından korkan erkekleri sakinleştirmek. Çok hoşuma gitti. Espri farklı bir tondan geldi. Eğlence vaatettiğini düşündüğüm için size de ilettim.