Yeni yılın sabahı

iPad az daha elimden düşecekti pardon, şimdi rahat rahat yazacağım.
Yahu nereden, nasıl başlayayım, bu yazıyı da o “bir”i “Birazdan geliyorum, bir sürprizim var, bekle” deyip gitmişken, elim ayağım birbirine girmişken, kafamda hâlâ sağa sola birileri sanki şarkı söylüyor, dans ediyorken, o “bir”i de gelmeden nasıl yazmalıyım, bitirmeliyim ki ben? Hızlıca yazayım o zaman ama şu satenlerden bir kurtulursam... Bakın onlardan kurtuldum, tepemdeki cibinlik, aman Allah’ım ya sarıldı şimdi kollarıma, bu nasıl bir egzotik oda, acayip mutluyum, Dubai’deyim ben.
Bir haftalık aşk, işte beklenmeyecek bir şey. Üç gündür adımı sorsanız Ayşe’den başka her şeyi diyebilirim; aşk, melek, huzur, ay valla neydi adım? Durun bir an unuttum, sevdiğim adamın adı, ha işte benim adım artık bu, öyle bir ruh halindeyim yani.
Bir haftalık bir şey bizimkisi, yıldırım aşkı dedikleri. “Hadi” dedi, “Dubai’de yılbaşı”...
Dubai’yi oldum olası severdim. Hele şimdi...
Durun terasa çıkayım bir. Of ya deniz, denizin güzelliği... Aman ya denizi geçin, ya bizim teras? Bizim teras yıkılıyor, size nasıl anlatsam, kendimize ait terasımızın önünde küçük bir havuzumuz var.
Gözlerim her şeyi dört görüyor, olsun. Yüz değil, dört yüz bin falan gül yaprağı. Havuzun üzeri güllerle kaplı.
Bu yazı kesile kesile yazılacak anlaşıldı çünkü kapı çaldı, “o” geldi. Yazıya devam edeceğim birazdan da kucağa en son ne zaman alınmıştım ben, hatırlayamadım birden. Herhalde en son barsaklarım düğümlendiğinde hastaneye yetiştirilirken.
Canım ya, bana üç günde üç yılbaşı hediyesi aldı, şimdi yine elinde paketler...
Bu seferki çok anlamlı en yeni iPad, benimki artık S.O.S veriyordu. Yazı yazacağım dedim ya ona, “uğurlu gelsin, yeni iPad’inden yaz” dedi bana. “Ben yazmaya başlamıştım aşkım” dedim, güldü, “Şimdi ara ver” dedi. “Gel kahvaltı edelim dünya güzeli”...
Size neden mi bahsetmedim ondan hiç, çünkü çok yeni.
Aslında onu tanıyorum çok eskiden. Her şey çok çabuk gelişti.
Yeni yılın ilk sabahı...
Harikayım ben. Uçuyorum. Mutluyum.
Daha ne yazayım ki işte, değil mi sizce de?
Not: Bakın cuma yazım bile yoktu gazetede, yaaa aşk işte, yazamadım, affedin beni, halden anlarsınız, değil mi?

Yeni yılın ilk sabahı

Moron moron uyandım, saat sekiz. Evde herkes uyuyor benden başka. Evde kim var diyecekseniz senden başka? Muhabbet var; sağ kol, eski sevgili var; artık kanka olan, baktı yalnızım, kıyamadı, kalktı geldi bana, ha bir de kanka kız arkadaş, kedim, köpeğim falan, aile durumu yani yaşanan burada.
Dün akşam ne oldu, ben zaten kızımla bir gün önceden hindili mindili yemek yiyivermiştim, sonra yılbaşı akşamı da bizimkiler geliverince kalanlara mezeler ekledim.
Kapı çaldı, bunlar ahahahahah şen ve şakrak eve giriverdi. Bense hiç yeni yıl havasında olmadığımdan bunları mahahahaha diye en şık geceliğimle karşılayıverdim.
Aman bana bir kızdılar. “Ne ruhsuzmuşum”...
“İnsan gidip üzerine şık mık bir şeyler giyermiş”...
Sanki kendileri tuvalet ve smokinlerle gelmişler!
“Canım istemiyor” dedim. “Siz yabancı mısınız?” dedim.
“Of hep aynı Ayşe!” dediler. Müzik açtılar. İçki koydular. Hadi ben de içeyim dedim. Ayol içki severim ama olur ya, oldu da içki de gitmedi, içemedim.
Yemek yedik, konuşulanlara eşlik etmeye çalıştım, olur ya geyik de yapamadım.
Bende bir uyku, bir uyku, içim bir geçti, aklım yatakta, nasıl bir keyifsizlik...
Yahu dedim yabancı değilsiniz. Ben yatayım, siz beni 12’ye beş kala uyandırıverin. Allah ne laf ettiler, ne yuhu kaldı, ne çüşü.
Ama ben kazandım, yattım. 12’de kalktım. Herkese bir öpücük kondurup tekrar uykuya kondum. Mod çok önemli, yeni yıla sevgilinle girmek başka işte. Kızmasın kimse, insan istiyor birini yanında, değişmez bu cümle. Zorlama eğlenemiyor insan, eğlenmen gerekince tam tersi oluyor bende ama dedim ya olsaydı yanımda biri, belki de masaların üstünden inmezdim o gece. Yine şükür, dostlarım vardı evde.
İşte bir yeni yıl sabahı Dubai’de uyandım sevgilimle. Bir yeni yıl sabahı evde sabahın sekizinde, dostlarımla birlikte. Şükür, hayal kurabildiğim için de şükür, yanımda olanlar ve sağlıkla yeni bir yıla merhaba diyebildiğim için de...
Her şeyin başı yine sağlık bu sene. Sağlıklı, huzurlu, bereketli bir yıl diliyorum sizlere.
Ayşe’nin çok önemli notu: Cuma günü yazım yoktu, çok reklamımız vardı gazetede, yazıma yer yoktu ondan, yoksa aşktan meşkten değil yaaaa, nerede...