Dudak dudağa, sarmaş dolaş yakalarsın yine de ‘Hayır!’ der, kabul etmez

İzmir Dedektiflik kaç yıldır hayatımızda?

-22 yıldır bu işi yapıyorum. 90’lı yılların başında Amerika’da ve Avrupa’da dedektifliğin popülaritesini gördüm. Baktım pek çok şeyi hızlı, güvenilir, kanunlar çerçevesinde çözüyor; “Neden olmasın!” dedim. Bugün dünya dedektiflik sektörünün liderlerinden biriyiz diyebilirim.Dünyanın ve Türkiye’nin her yerine 7 gün 24 saat hizmette sınır tanımıyoruz!

Kaç kişi çalışıyor?

-Kemik kadro 20 kişi. Ama hizmetin, araştırmanın niteliğine göre sayı 100’ü buluyor. Hemen hemen herkes diplomalı.

Dedektiflik için bir okul var mı?

-Yurtdışındaki bazı üniversitelerde ‘Dedektiflik ve Kriminoloji Bölümleri’ var. Ülkemizdeki bazı meslek liselerinde ‘Araştırma Takip Uzmanlığı’ dersleri veriliyor. Bizim personelimizin çoğu Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Teşkilatı’ndan, istihbarat birimlerinden emekli.

Müşteri profiliniz nasıl?

-Bireysel ve kurumsal hizmet veriyoruz. Bireyselde kadınlar, kurumsalda erkekler çoğunlukta. Dedektif tutmak isteyenlerin yüzde 60’ı erkek, yüzde 40’ı kadın.

Belgeleri ne tür yöntem ve araçlarla elde ediyorsunuz?

-Dünyanın en büyük gizli kamera koleksiyonuna sahibim. FBI’dan ve CIA’den yetkililer koleksiyonumu Amerika’ya istediler, götürmedim. Koleksiyonumla uluslararası fuarlara katılıyorum. Başta ÖSYM olmak üzere Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün çeşitli istihbarat birimlerinden yetkililere fuarlarda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Çin’de bir kamera fabrikasıyla ortaklığım var. Tasarımlar bize ait ve Türkiye’de satışı yok. Kravat, kemer, şapka, gözlük, sakız kutusu, şarj aleti, askı kamera... Çeşit çok!

Dedektif aracınızı Çeşme’de, Bodrum’da gördüm. Tatil beldelerinde olmalarının bir sırrı var mı?

-Biliyorsunuz kadınlar tatilde, eşler şehirde. Herkesin aklı birbirinde. Kadınlar da arıyor, erkekler de.

Günde kaç kişi arıyor?

-Özellikle tatil yerlerinden 50–55 kişi arıyor. Mail yoluyla da 20–25 kişi firmamıza ulaşıyor.

BAYİ TOPLANTILARINA DİKKAT!

Erkekler mi daha çok aldatıyor, kadınlar mı?

- 90’lı yıllarda erkeklerin yüzde 80’i, kadınların yüzde 20’si aldatıyordu. Teknolojiydi, sosyal medyaydı derken bugün resmi rakamlarda erkeklerin yüzdesi 75’e düşerken, kadınlarınki 28’e çıktı. Ama bana sorarsanız kadınlar daha çok aldatıyor. Ve hikâyeler daha çok iş ortamlarından çıkıyor.

Erkeklerin aldatma oranları hangi bölgede daha yoğun?

-Kültür seviyesi yüksek, geleneklerimizden uzak ve aldatmayı sıradan bir olay gibi gören, üç büyük şehirde yaşayan, iyi para kazanan, cebi dolgun ve hayatında seyahat olan erkeklerin hemen hepsi aldatıyor! Hani “Bayi toplantılarına gidiyoruz!” diyorlar ya; bilin ki hepsi sekse gidiyor.

Nasıl yani?

-Mesela Bursa’dan bir hanımefendi aradı; geçen yıl eşiyle birlikte Tayland’a bayi toplantısına gitmişler. Ama bu yıl eşi bayi toplantısına bekâr gidileceğini söylemiş. Sonra hanımefendiyi İstanbul’dan bir arkadaşı aramış; “E, siz gelmiyor musunuz? Biz gidiyoruz!” demiş. Adamın yalanı pat diye ortaya çıkmış. Biz de tabii takıldık adamın peşine.Vatandaş Tayland’da sevgili gibi değil karı koca modunda geziyor. El ele uçağa biniyor, uçaktan iniyor, otele giriyor, dudak dudağa eğleniyor, yüzüyor, fillerin üzerinde safari yapıyor.

Erkekler yakayı nasıl ele veriyor?

-Restoranda yemek yerken, kadeh tokuştururken, araç içinde öpüşürken, sahilde, ormanlık yerlerde sevişirken, cinsel temas halinde... Otele girip 1 saat sonra çıkarken...

Peki ya kadınlar?

-Kadınlar daha dikkatli ve titiz oldukları için iş daha zor ama süre değişmiyor. Ne olursa olsun 3 ile 7 gün arasında çözülüyor. Genelde kadınlar sevgilileriyle günübirlik kiralanmış evlerde, otellerde buluşuyor.

Aldatıldığımızdan şüphe ettik, size geldik. Bizden ne isteyeceksiniz?

-Eşinizin kimlik bilgileri, ev, işyeri adresi, araç plaka, marka, model bilgisi, son dönemlerde çekilmiş bir adet fotoğrafı yanınızda hazır olsun. Ön görüşmeden sonra aldatıldığınıza inanırsak sözleşme imzalarız.

Biz de peşinize takılmak istiyoruz. Olur mu?

-Sık sık böyle talepler geliyor ama yok! Olay yerinde bir sıkıntı çıkmaması için izin vermiyoruz.

Başınıza gelen ilginç bir hikâye var mı?

-Bir hanımefendi aradı, eşinin evlerinin yakınındaki bir parkta ara ara genç bir kadınla buluştuğunu ve aldatıldığından şüphelendiğini söyledi. Takibe başladık. Gerçekten de adamın genç bir kadınla sahilde kol kola yürürken görüntüledik. Hanımefendi görüntüleri eşiyle paylaşmış. Meğerse genç kadın adamın sevgilisinden olan kızıymış. Ya da mesela erkek aldatıldığından şüpheleniyor. Biz olayı belgeleyince bu defa “Çocuk benden mi değil mi? Araştırın!” diyor. Aldatma olunca iş çocuğa da dönüyor. Ayrıca bizim işin en ilginç yanı, vatandaşı dudak dudağa, sarmaş dolaş yakalarsın önüne görüntüleri koyarsın, yine de “Hayır!” der, kabul etmez.

ÂŞIKSA HAFTADA EN AZ 3 GÜN GÖRÜŞÜR

Eş takibi, aldatma ve yasak aşk hikâyeleri 3 ile 7 gün içinde sonuç veriyor. Ama özel durumlarda 2–3 günlük ek süre istiyoruz. Sağlıklı bir kişi haftada 1 ile 4 kez cinsellik yaşıyor. Yani kişinin sevgilisi varsa haftada bir kez mutlaka sevgilisiyle görüşüyor. Ciddi bir aşk varsa 4–5 kez de olabilir. Sevgilisi şehir dışında olanlar da var, buluşma sıklığına göre süre değişiyor. Takip edeceğimiz kişinin arabasına, gittiği restorana, kaldığı otele, seyahat sıklığına göre bizim maliyetimiz de artıyor. 500 ile 3 bin lira arasında rakam değişiyor.