Paylaş
Hepimizin içinde bir avuç Tanrı tozu... Her gün silbaştan hayatlar kuruyoruz. Gün içinde sayısız parçaya bölünüyoruz. Çocuk oluyoruz, kardeş oluyoruz, anne oluyoruz, eş, dost, ev hanımı, iş kadını... Kanımız Amazonlar gibi gürül gürül... Kalbimiz kulak memesi yumuşaklığında. Doğumla birlikte başlıyor mücadelemiz. Kimimiz okumak için savaşıyor, kimimiz 12’sinde gelin olmamak için...
Yorulursak geçmişte ilklere imza atan o güzel kadınları hatırlıyoruz. İlk kadın jet pilotu Leman Bozkurt Altınçekiç’i, ilk kadın makinist Seher Aytaç’ı, ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen’i, ilk kadın gazeteci Selma Rıza’yı...
Sonra bugüne dönüyoruz; 2014’e... Beyaz tülbentiyle barışa kanat çırpan, Tunceli’nin kaderine ‘Yeter’ diyen Bese Kadın’la, Bese teyzemle, bilim kadınlarımızla, kadın sanatçılarımızla aydınlanıyoruz.
Kadın dünyayı ısıtır
Peki; hiç mi ışığımızı kaybetmiyoruz? Kaybediyoruz elbet. 2014’e girerken ne çok umut yeşertmiştik yüreğimizde. Kaçı hayat buldu sizce? Biz kadınlar bu yıl da hırpalandık, taciz edildik, bıçaklandık, pompalı tüfekle vurulduk... Biz bu yıl da öldürüldük!
2014’ün ilk 11 ayında 209 kadın eşi, eski eşi, imam nikâhlı eşi, sevgilisi ya da hiç tanımadığı bir erkek tarafından öldürüldü. Sesimiz, bedenimiz, özgürlüğümüz balkon göbekli erkeklerin ayakları altında ezildi.
2014’ün bir başka gerçeği de ‘çocuk gelin’ler. Bugün 3 gelinden 1’i çocuk... Gençlik nedir bilmeden elinde oyuncağıyla 181 bin ‘çocuk gelin’imiz var. 1987 yılında Duygu Asena ‘Kadının adı yok!’ demişti, 2014’ün sonlarında hâlâ yok. Ne evde ne işte ne de siyasette.
Oysa kadın gittiği her yere barış, hoşgörü, düzen götürüyor. Bunun da en güzel örneğini Başbakan Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu verdi. Önce CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Hanım’a acısına ortak olmaya gitti. Daha sonra da Şeb-i Arus törenlerinde Kılıçdaroğlu’nun yanına gitti, elini sıktı.
Ben 2015’ten ne diliyorum biliyor musunuz? Diyorum ki keşke cumhurbaşkanından başbakana, bakanlardan temsil edilen partilerin liderlerine kadar herkes koltuklarını, görevlerini eşlerine bıraksa. Çünkü evi yöneten kadın dünyayı da yönetir. İsterse dünyayı parmağında çevirir...
Ağzına biber sürülecekler
-İzzet Yıldızhan: “Çocuklarımın annesiyle 22 yılım geçti. Yeri geldi tokat attım. Şiddet mi bu? Tokadı eğitim için çocuğuma da atıyorum. Her ailede bir kadın tokat yemiştir. Bazen şiddet sevgiyi pekiştirir.”
-Ömer Tuğrul İnançer: “Hamile kadınların sokakta gezmesi doğru değil!”, “Kadının ekonomik özgürlüğü aldatmaca, çalışan kadın yuvasını dağıtıyor…”, “Evlenmeden hamile kalmak özgürlük değil or....luktur!”
-Nil Burak, oğlu bar çıkışında bir kadını darp edince: “Benim oğlum da erkek ve delikanlı biri, sinirlenmiş. 22 yaşındaki bir genç kızın gece kulüplerinde her gece ne işi olabilir?”
ALKIŞ ALANLAR
Kadın erkek eşitliğine dikkat çekmek için yarısı erkek yarısı kadın elbisesiyle kadınlarla kol kola yürüyen İlyas Salman.…
Kadına şiddeti kınamak için yürüyüşe katılan 92 yaşındaki Mehmet Eğri: “Kadın bir çiçektir. Kadın baş tacıdır. Kadınsız iş olmaz. Kadın her zaman için erkeğin can yoldaşıdır.…”
Paylaş