Cinsel istismar herkesin sorumluluğu

Bunlardan biri Çocuk İzlem Merkezi sayısını arttırmak. Kısa adıyla ÇİM' ler toplam 13 ilde çalışmalarını sürdürüyor. Cinsel istismara uğramış çocukların ifadesini alıp aynı zamanda psikolojik destek sürecine başlıyorlar. 2010 yılında oluşturulan Çocuk İzlem Merkezleri’ ne Sağlık Bakanlığı yer tahsis ediyor ve genelde Çocuk hastanelerinde kuruluyor. Adalet Bakanlığı, Baro, emniyet ve jandarma, Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ortaklaşa çalışılıyor.
Tacize uğradığından şüphelenilen veya böyle bir durumla karşılaşılan olayların tespiti için Çocuk İzlem Merkezleri görev yapıyor. Şimdi gelelim herkesin aklındaki ilk soruya.

ÇOCUK CİNSEL TACİZE UĞRAMIŞSA NE YAPMAK GEREKİR?

5395 sayılı çocuğu koruma kanunun 6. Maddesine göre ihmal ve istismara uğramış olan çocuğu sıradan vatandaş dahi olsa polise bildirmek zorunda. Böyle bir olayla karşılaştığımızda hepimiz, konuyu yargılamaya kalkışmadan, hiç vakit kaybetmeden emniyet yetkililerine bildirmek zorundayız. Aynı zamanda öğretmen, okul müdürü, rehberlik servisi bu konuyu hem Milli Eğitim yetkililerine hem de Çocuk Polisine bildirmekle 2 kez yükümlü.

Türk Ceza Kanunu' nun 278. maddesine göre bir suçu bildirmeyene 1 yıl ceza, 15 yaş altı, engelli ve çocuğun hamile olması halinde ceza yarı oranında arttırılır. Kamu görevlisi bildirmezse 6 aydan iki yıla kadar hapis cezası söz konusu.
Eğer bir taciz olayından haberiniz varsa Emniyet Çocuk Şubeyi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hattını arayarak durumu bildiriniz.

Böyle bir durumda eğer o ilde ÇİM varsa, uzmanlar devreye girer ve çocukla ön görüşme yaparlar. Saatler sürebilen bir ön görüşmenin ardından risk oluşturuyorsa çocuk ailenin yanına değil, resmi bir kuruma gönderilerek koruma altına alınır.
Çocukla yapılan ön görüşme ise şu şekilde: Özel odada görüşmenin gerçekleşeceğini, kayda alınacağı, avukat, savcı vb olacağı ve hakları bildirilir. Aile görüşmecisi (böyle bir uzmanlık alanı var) aileye ayrı görüşür. Eğer cinsel taciz varsa, çocuğa güvenli bir ortam sağlandığında psikoterapi güçlendirildiğinde çocuk cesaretlendirilmeye çalışılır. Ne için? Travmayla başa çıkabilmesi için…

ÇOCUK İZLEM MERKEZLERİ NEDEN KURULDU

Haberlerde mutlaka dikkatinizi çekmiştir. 15 defa savcıya ifade veren tacize uğramış çocuk haberleri yer alır. Cinsel tacize veya tecavüze uğrayan çocuğun savcı, emniyet, hakim karşısında defalarca ifade verip, "ikinci tecavüz" denilen, olayı tekrar tekrar anlatıp yaşamasını önlemek üzere kurulmuş bu merkezler. Çocuğa hizmetle yükümlü bütün bakanlık ve ilgili birimler burada hizmet veriyor, acil durumlarda çocuğa koruma tedbiri alarak resmi kuruma yerleştiriyor, gerekirse anneye birlikte güvenli bir yere yerleştiriyorlar.
Çocuk İzlem Merkezleri aynı zamanda adli takibi başlatır. Bünyesinde görev yapan savcı konuyu incelemeye alarak gerekli işlemlere başlar. Bedensel muayenede bulgu varsa dosyalanır. ÇİM’ de görevli çocuk doktorları ilk muayene yapar. Tecavüz varsa gebelik olmaması için tedavi başlatılır.

Bu arada önemli bir not: TCK 287 maddesine göre, hakim veya savcı kararı olmaksızın kimseye genital muayene yapılamaz.

ÇOCUĞUN BEYANI ESASTIR

Eğer bir çocuk taciz veya tecavüze uğradığını söylüyorsa, burada çocuğun beyanı esas alınır. Unutmayalım ki çocuklar 9 yaşına kadar yalan söyleyemezler. Bazı şeyleri eksik veya değişik söyleyebilirler ancak tamamen değiştirerek veya kurgulayarak yalan söyleyemezler.

Çocuk 9 yaşından büyükse ve çeşitli bulgular veya şüphe söz konusuysa, taciz olmasa bile konuyu yetkililere bildirmekle hepimiz yükümlüyüz. Aynı zamanda delil teşkil edecek en ufak çöpü bile yetkililere ulaştırmak çok önemli.

ÇOCUKLARDA CİNSEL TACİZ VE TECAVÜZ BELİRTİLERİ NEDENDİR?

İstismar aktif ihmal pasif olgudur.
- Çocuk gelişimine uygun olmayan cinsel davranışlar sergiliyorsa… Örneğin arkadaşlarının cinsel organlarıyla ilgileniyorsa, yaşının üstünde cinsel ilgiye sahipse veya detay biliyorsa,
- İçe kapanıklık,
- Sık sık ağlama,
- Öfke nöbetleri,
- Okul başarısında gözle görülür düşüş,
- Gece kabus görerek uyanma ve uyku bozuklukları,
- Yemek yeme bozuklukları,
- İdrar veya dışkı kaçırma,
- Genital bölgede kızarıklık ve benzeri şeyler farkettiyseniz hiç durmayın yetkililere durumu bildirin.

UNUTMAYIN!

Bir araştırmaya göre Türkiye'de ensestin %57’ si öz baba, %4’ ü abi, %1’i yakın akraba, %26’ sı ise ikinci dereceden akraba,... Ensest ilişkiye maruz kalan çocukların % 80’i 12 yaşın altında.
Taciz vakaları eğer doğru bir yol seçilerek takip edilmezse çocuğun tekrar tekrar mağdur olma riski var.
İstismar vakalarını bildirmek bireylerin yükümlülüğü ise, devletin de çocuklara karşı sorumluklukları var.
1. Her ilde Çocuk İzlem Merkezlerinin arttırılmalı.
2. Meclis Türk Ceza Kanunu’ nun çocuklarda cinsel istismarla ilgili maddelerini daha ağır yaptırımlarla yeniden düzenlemeli.
3. Okullar bu konuda daha sık aile eğitimleri düzenlemeli.
4. Hakim, savcı, emniyet yetkilisi gibi sürecin içindeki kişi ve kurumlar bu konuda pedagojik yaklaşım içeren eğitimlerden geçmeli.
5. Her aile çocuğu ile iletişimine özen göstermeli ve bu konuda çocuğuna özel bölge, iyi dokunuş, kötü dokunuş nedir, gibi kavramları öğretmeli.
Türkiye’de yaşayan çocukların büyük bir çoğunluğu aile içi veya yakınları tarafından cinsel sömürüye maruz kalıyorken, bu konudan bahsetmemek vicdana sığmayacağı için herkes elinden geleni yapmalı.
Yok sayarak, konunun üzeri kapatılarak taciz konusunun önüne geçilemez. Artık hepimiz biliyoruz ki bu konuda herkes sorumlu.