Paylaş
Ay sabah saatlerinde balık burcundan koç burcuna ilerliyor olacak. Bugün ne yapmak istediğinize tam karar vermişken birden aceleci tavrınızla olacak işlerinde oldurmayabilirsiniz. İşlerinizin istediğiniz yönde ilerlemesini istiyorsanız mutlaka özellikle bugün sabırlı olmayı seçmelisiniz. Tahammül ve sabır bugün doğru anahtarlardır.
İlk adımı atmak ve uzun zamandır üzerinde çalıştığınız konularda başlamak için Merkür ve Neptün gezegenleri arasındaki olumlu etkileşimi değerlendirebilirsiniz. Kariyeriniz, eğitim talepleriniz ya da seyahatleriniz ile ilgili yaşanan aksaklıklar veya negatif söylemler asla moralinizi bozmasın. Daha sabırlı bir şekilde kendinize yeni bir alternatif bulabilirsiniz. İyi düşünün.
Gelelim günün Tavsiyeli hikayesine;
İmamı Azam Hazretleri, Hanefi mezhebinin imamıdır. Babası, Sabit isminde takva sahibi bir zattır. Sabit Hazretleri, bir gün bir akar suyun kenarına abdest almak için gitmişti.
Abdeste başlayacağı sırada, yukarıdan aşağı suyun üzerinde yüze yüze gelen bir elma gördü. Elma yaklaşınca, uzandı ve aldı. Belli ki, biraz yukarıda bulunan bir bahçedeki ağaçtan kopup düşmüştü. Bu taze elmayı canı istedi. Aldı ve ısırdı. Tam ısırmıştı ki aklına bir şey geldi. Peki bu elma kendisine helal miydi? Derhal ağzından çekti. Çekti ama, o ısırmadan dolayı boğazına birkaç damla elma suyu gitmişti. Bunu daha önce niçin düşünmediğine çok pişman oldu. Kendisine ait olmayan bir elmayı asla ısırmamalıydı. Bu elmanın yenilmesi de suyu da bana helal değildi. Yanlış yaptım. Gidip sahibini bulmalı ve sahibinden helallik dilemeliyim, diye düşündü. Suyun geldiği tarafa doğru yürümeye başladı. Biraz yukarda, bir elma ağacının akan suya doğru eğildiğini gördü.
Dalları elma doluydu. Anlaşılmıştı. Bu elma buradan düşüp kendisinin yanına kadar gelmişti. Bahçeye girdi ve bahçe sahibini buldu. Durumu ona anlattı ve:
Bana hakkınızı helal ediniz. Bilmeden, düşünmeden elmanızı ısırmış oldum, dedi. Bahçe sahibinin şartı vardı. Bana iki sene hizmet edersen o zaman düşünürüz, dedi. Sabit Hazretleri adamın şartını kabul edip başladı hizmet etmeye. İki sene boyunca adama hizmette bulundu. İki sene sonunda: Hakkınızı helal edecek misiniz, iki senedir size hizmet ediyorum, dedi. Bahçe sahibinin şartları bitmemişti.
Dedi ki: Benim bir şartım daha var. Onu da yerine getirirsen hakkımı helal ederim. O da şudur: Bir kızım var. Elleri çolak, gözleri kör, ayakları topal, kulakları sağırdır. Hakkımın sana helal olması için, bu kızımla evlenmen lazım. Düşündü ... Ahirette Allah huzurunda suçlu durumda kalmak, böyle bir kızla evlenmekten zordur, dedi ve kabul etti. Düğün yapılıp gerdeğe girdi.
İçeri girince baktı ki, her tarafı sağlam ve oldukça güzel bir kız, karşısında. Hemen dışarı çıktı. Niçin çıktığını sordular, anlattı:
Herhalde bir yanlışlık var. Bana söylenen kız sakat olması lazımdı, dedi.
Kayın pederi dedi ki: Evladım, benim kızımın gözleri kördür, hiç harama bakmamıştır. Kulakları sağırdır, hiç haram dinlememiştir. Elleri çolaktır, hiç harama el uzatmamıştır. Ayakları kötürümdür, hiç harama adım atmamıştır. Tereddüt etme, o senin helalindir. İşte İmamı Azam Hazretleri, bu anne ve babadan dünyaya gelmiştir.
Dememiz o ki; Ne olursa olsun başkasının hakkını yememeliyiz. Yemediğiniz hak sayesinde güzel bir hayat size kurgulanır. Kimin hakkına girdiğinize ya da kime hakkınızı helal ettiğinize iyi bakın. Bu dünya sizin düşündüğünüz kadar boşa dönmüyor. Hakkınızın yenmediği ve hak yemenizin nasip olmadığı günler dilerim…
Paylaş