Paylaş
Yepyeni bir günden güzel bir merhaba gönderiyorum.
Bugün Perşembe diye söyledim durdum kendime.
Dediğim gibi günler karışmaya başladı mı eyvah ki ne eyvah.
Bugün 16:30’da sevgili Cengiz Semercioğlu’nun Show Radyo’daki Ters köşe programının konuğu olacağım.
Mayıs ayını konuşacağız. Arzu ederseniz bekliyorum.
Bugün gökyüzü menümüzde bakalım neler var.
Sizlere bugün biraz zayıflıklarımızdan ya da zaaflarımızdan bahsedeceğim.
Goethe diyor ki:
“Bazı zayıflıklarımız doğduğumuzdan beri bizimledir, bazılarıyla eğitim yüzünden ortaya çıkmıştır. Önemli olan en çok hangi zayıflıkların hayatımızı mahvettiğidir.”
Her insanın hayatında kontrol edemediği veya yönetmekte zorlandığı duygusal durumları vardır.
Bu duygu durumlarını bazen bir kişiye bazen de bir olguya karşı geliştirebiliriz.
Mesela Astrolojinin birçok alanının aydınlatan Yunan mitolojisinde gezegenlerinde zayıflıkları vardır.
Örneğin Mars’ın zayıflığı şiddeti ve öfkesidir.
Satürn’ün zayıflığı güç zehirlenmesidir.
Jüpiter’in zayıflığı her koşulda iyimserliğidir.
Venüs’ün zayıflığı aşk ve maceradır.
Merkür’ün zayıflığı bilgisini doğru kullanamamasıdır.
Zaaf duygusu enteresan bir duygudur. İçinizde bir şeyin eksikliğini hissedersiniz ve onu tamamlayan kişiyi ya da durumu ararsınız. O kişi onu tamamlamayı seçmezse ömrümüz boyunca o acı içinde kendimize ve çevremize hayatı zehir edebiliriz.
Bazen öyle zamanlar vardır ki içimizdeki yoksunluk duygusunu çok alakasız birine yükleriz ve orayla yaramıza pansuman yapmaya çalışırız. Bu noktadan sonra artık bazı şeyleri bağımlılık durumuna taşırız.
Bu bazen aşktır bazen mevkidir bazen manevidir bazen içkidir bazen kumardır vs…
Bunlar bizim ruhumuzu bir süreliğine belki de bir ömür boyu yani biz gerçekten uyanana kadar oyalayabilen olgular olurlar.
Vazgeçemediğimiz şeyin kölesi olduğumuz ve kendimize saygımızı yitirdiğimiz aşamalarda kızgın, çelişkili, takıntılı ve üzgün insanlar haline gelebiliriz.
Zaafları olmayan bir insandan bahsetmek mümkün değildir. Önemli olan onları tanımlayan ve doğru yöneten kişilerden olmayı başarmalıyız. Herkes aslında kendisini bir ülke olarak görse ve bu ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğini bilse daha sağlıklı ve mutlu yol alacağız. İşte astroloji bize bu noktada muazzam bir fener.
Size zarar verdiğini düşündüğünüz bir alışkanlığınızdan kurtulmak istediğinizde haritanıza göre bunu çok daha doğru anlayabilirsiniz. Astroloji bu konuda çok yardımcı olabilir sizlere.
Bir şeylere bağımlı olmak aslında acıdan uzaklaşmak için ve içimizdeki yetersizlik duygusu ile yüzleşmemek için olabiliyor. Değişmekten korkma ya da var olan düzenimizin bozulmasından endişe etme gibi durumlarla kaygılanmamak için bu noktada bağımlı kalmayı seçebiliyoruz.
Bizler insanız. Öncelikle bunu kabul ediyor olmalıyız. Elbet ki zaaflarımız olacaktır. Astroloji ruhumuzun zarar gören yönlerini bize söyler. Ve unutmamalıyız ki en büyük sınavlarımızı zayıf olduğumuz yerlerden veririz.
Satürn gezegeninizin haritanızdaki konumu zayıflıklarınız ya da zaaflarınız hakkında güzel bilgiler size sunabilir. Astrolojiyi kendinizi daha yakından tanımak olarak kullanırsanız ruhunuzun boşluklarına uygun parçaları, sizler ekleyebilirsiniz. İnsanın kime ihtiyacı olduğunu ya da kime ihtiyacı olmadığını anladığı an kendi hayatını kontrol edebildiği andır. Kendi gücünüzü bulduğunuzda yani merkez noktasına kendiniz geldiğinizde pergeli tam o noktaya koyup doğru ölçü alabilirsiniz.
Louis L’Amour Şöyle demiş;
Sadece zayıf olanlar; ailesini, zamanı, şansı ve kaderi suçlarlar.
Teşekkürler Astroloji, İyi ki varsın :)
Mutlu günler dilerim.
Paylaş