Kalbin yorulduğunda, ayaklarınla yürü; ama yola devam et. 

Biliyorum yazı geç girince kızıyorsunuz. Yahu, biz şunu sabahtan okusak da ona göre hareket etsek diyorsunuz. Bir kısmınız da “Yok Aygül Hanım, ben akşam tüm işler bittikten sonra okuyorum yazınızı” diyenleriniz de var. Bende biraz rahatsız olduğum için yazı bu iki gündür geç giriyor. Aslında laf aramızda yazacak pek gücüm olmaması rağmen iki satır düşüncelerimi paylaşayım diyorum. Sizde beni idare edin.

Bugün ay yengeç burcunda ilerliyor ve öğlenden sonra aslan burcuna geçiş yapıyor. İşleri zaten düzene sokmak ve yeni bir şeyler yapmak için öğlen 13:30’dan sonra harekete geçmek oldukça isabetli olacaktır. Şimdi bir kaçınız içinizden mırıldanıyorsunuz. Ne yani sabah 10:00’da sunum yaptım ne olacak şimdi boşuna mı gitti diye. Yok tabi ki…

Sadece belki gereğinden fazla kendinizi bir şeylere iteklemek ve zorlamak durumunda kalmış olabilirsiniz. Böyle zamanlarda bu durumu o an bilmenizin bir anlamı zaten yoktur. Önemli olan takviminizde o günü önceden biliyor ve plan yapıyor olmanızdır. Neyse ki bunun için sizlere 2019 yılı ajandası hazırlamıştım. Elinde olanlar zaten bakıyordur olmayanlarda 2020 yılı için hazırladığım ajandayı beklesinler artık.

Bugün kariyerinizle ilgili önemli gelişmeler içinde olabilirsiniz. Şaşırtıcı bir haber veya sürpriz bir gelişme havanızı değiştirebilir. Şimdi önümüzde 28 Eylül Terazi yeni ayı var sonrasında bir 15 gün sonra koç dolunayı yaşayacağız. Önümüzdeki maçlar oldukça önemli ve bu maçlara hazırlanmamız gerekmektedir. Bugün aşırı gururlu ve kırıcı hareketlerde uzak durmanızı öneriyorum. Akşam saatlerinde talep veya beklentilerinizi yükseltmeyin. Ölçülü olun ve ön yargılı davranışlardan uzak durun. Gelen tekliflere makul bütçeler sunun.

Gelelim günün tavsiyeli hikayesine;

Namson vadisindeki sazdan yapılma sade kulübede yoksul bir çift yaşıyordu; bay ve Bayan

Huh Saeng.

Bay Huh Saeng. Yedi yıldır kendini bir odaya kapatmış, soğuk odasında yalnızca kitap okuyordu... bir gün eşi gözyaşları içinde şunları söyledi:

- “Buraya bak benim iyi adamım! Bütün o kitapları okumanın ne anlamı var? ben gençliği mi başka insanlar için çamaşır yıkamak ve dikiş dikmekle geçirdim, ama benim giyecek bir etek ya da ceketim yok ve üç gündür bir şey yemedim. Karnım aç ve üşüyorum. Artık dayanamıyorum” Bu özleri duyan orta yaşlı bilge kitabını kapattı. Ayağa kalktı ve tek söz söylemeden dışarı çıktı. Kentin merkezine gelince yolda bir adamla karşılaştı.

- “Merhaba dostum, bu kasabanın en zengin adamı kim?”

Adam bilgeye acıyan gözlerle baktı;

- “Zavallı köylü! Milyoner Byon-ss’yi tanımıyor musun sen yoksa? İşte şu karşıdaki parlak çatılı, on iki kapısı bulunan evde yaşıyor” Huh Saeng. Zengin adamın evine doğru yürüdü.

Büyük kapıdan girerek konuk odasının kapısını açtı ve ev sahibine şunları söyledi:

- “Ticarete başlamam için 100.000 Yang’a gereksinmem var ve bana bu parayı borç vermenizi istiyorum.” Milyoner Byon-ss bilgenin isteğini bir soruyla yanıtladı:

- “Peki efendim, parayı nereye göndermemi istersiniz?”

Bilge;

- “Ansong pazarına, komisyoncu adına.” Dedi. Milyoner Byonn-ss bilgeyi saygıyla yanıtladı:

- “Peki efendim. İstediğiniz parayı Ansong pazarında en büyük komisyon işini yapan Kim’e göndereceğim, oradan alabilirsiniz. Hoşçakalın efendim.”

Huh Saeng. Gittikten sonra odadaki diğer konuklar Byon-ss’ye neden dilenciye benzeyen ve soyadını bile bilmediğin bir yabancıya bu kadar para verdiğini sordular.

Zengin adam yüzünde yaptığının doğruluğundan emin bir ifade ile yanıtladı onları:

- “Paçavralar içinde olsa da borç istemeye gelen sıradan bir adamın yapacağı gibi utanç ve aşağılık duygusu göstermedi. Bu adam ya deli ya iş kurmada kendisine güveniyor. Cüretkâr bakışına ve tok sesine bakılırsa, güvenimi hak eden, sıra dışı ve insanüstü beyne sahip biri. Ben parayı ve insanları bilirim. Para çoğunlukla bir adamı küçültür, ama bu adam gibi birisi büyük para yapar. Büyük bir adamın büyük bir iş kurmasına yardım ettiğim için ancak mutlu olabilirim.”

Dememiz o ki; İnsanları iyice anlamaya çalışın. Kimin ne şartta ve koşulda sizinle iletişim kurduğu ya da size ne katabileceği fikriyle yaklaşın. Ön yargılı yaklaşımlar sadece size zaman kaybettirir.