Paylaş
Hayat ne tuhaf dimi?
İnsanlar, sizi dayanılmayacak bir noktaya kadar getiriyor ve sizi görmezden geliyor. Sonra üzerine siz deliymişsiniz bundan siz sorunluymuşsunuz gibi gözünüzün içine bakıyor.
İnsan diyor ki bende bu noktaya gelmezdim. Hiç kendilerine öz eleştiri yapabiliyorlar mı acaba çok merak ediyorum ama kötüler hep kötü kalıyor maalesef. Bir kere kötülük yapmış biri asla iyi olamıyor. Bir kere iyilik yapmış biri de asla kötü olamıyor. Bu ne enteresan bir tat dimi. Neyin tadını alırsan onunla ilerliyorsun.
Dün çok severek okuduğum bir kıssadan hisseyi paylaşmak istiyorum.
Ünlü İslam komutanı Tarık bin Ziyad, komutasındaki ordusu ve gemilerle, bugün adına Cebeli Tarık dediğimiz boğazdan İspanya’ya geçmiş. Tarık Bin Ziyad ve askerleri karaya ayak bastıklarında, İspanya kralının yüz bin kişilik bir ordu hazırladığı ve saldırıya geçeceği söylenmiş.
Tarık bin Ziyad, askerlerinin endişe duymaya başladığını fark eder. Bütün askerlerin yüksekçe bir tepeye çıkmasını emreder ve sahilde bıraktığı birkaç askere ise gemilerin yakılmasını söyler.
Tarık b. Ziyad, askerleri ile bulunduğu tepeden gemilerin alev alev yanışını izlemiş. Durum karşısında ne yapacaklarını şaşıran askerlere dönüp, tarihe iz bırakan şu konuşmayı yapmıştır:
“Gördüğünüz gibi artık geriye dönüşümüzün bir yolu yok. Gemileri yaktık…
Ya gelen İspanya ordusuyla savaşıp ilerleriz, ya da ölürüz. Ona göre savaşın!”
İslam ordusu, İspanya kralının ordusuyla çarpışıp galip gelir. Böylece Endülüs Emevi devletinin temelleri atılmış olur.
Bu hikaye aynı aslında şuan gökyüzündeki Mars-Satürn karşıtlığını anlatıyor. O zaman da Satürn kova burcundaymış ve bu açılar varmış. Hepimizin kendine göre bir limanı yok mu aslında…
Hayat birbirini benzerliklerle kovalıyor. Hiçbirimizin hayatı diğerinin hayatından farklı değil. Konular, koşullar ve kişiler farklı sadece…
Sabah uyandığımda twitterda TT olmuş yine bir konu gördüm. #elmalıdavası
Yahu söylenecek öyle sözler öyle laflar var ki…
Nasıl bir döneme nasıl bir çağa geldik bilinmez.
Olayı burada yazacak gücüm yok.
Olayı herkes biliyor bilmeyende hemen araştırsın. Kısaca 6 ve 9 yaşındaki iki çocuğa anneleri, üvey babaları, anneanneleri, dayıları tarafından cinsel istismar uygulanmış. Adli tıp raporuna, çocukların çizdikleri resme ve tüm delillere rağmen tutuksuz yargılanma kararı verilmiş.
Yahu siz iki küçük çocuğa nasıl bunları yaptınız. Çocuklar çizerek anlatmış olmamış, yazarak anlatmış olmamış. Bu nasıl bir imtihan. Ben okuduğumdan beri bu haberi ağlıyorum. Şu an bu satırları yutkunarak ve gözümde yaşlarla yazıyorum. Aklımı oynatmamak için ve çıldırmamak için zor tutuyorum. Bunlar nasıl serbest kalır? Asıl sorum budur. Bunlar nasıl tutuksuz yargılanır????
Kız çocuğu: "en çok beni seçiyorlar." Ve bunları bana yaparken annem seyrediyor bu cümleyi okuduğumdan beri kendime gelemiyorum. Siz nasıl rahat uyuyabiliyorsunuz? Çocuk diyor ki bana bunlar yapılırken annem izliyor. O nasıl bir anne!!! Bu kadın nasıl dışarıda…Bunları bilip hiçbir şey yapamamak bizler içinde ne büyük imtihan. Benim gücüm ancak buradan duymayanlara da duyurmak ve dikkat çekmek olabilir. Bu sabah o iki evlat için ancak buna gücüm yetti. Lütfen ne olur bu konuya hissiz kalmayın! Bir kerede böyle bir olay olduğunda tutuklandı ve ömür boyu hapse atıldı gibi bir yazı okumak istiyorum. Sürekli serbest kaldı nedir ya?????
Çocukları ihmal eden toplumlar imha olurlar.
Adaleti twitterdan aramaktan da inanın yorgun düştük. Twitleri okuyunca nefesim kesildi canım yandı bu nasıl bir vicdansızlık bir anne nasıl çocuklarını kıyar daha fazla neye şaşırıp iğrenebilirim ki diyorum her geçen gün daha çok iğreniyorum. Böyle anne, böyle insanlık olmaz. Bunları bırakanda insan olamaz. Lütfen bugün bence sabah uyandığınızda yapacağınız en önemli iş bu olmalıdır. Ben çizdikleri resmi gördükten beri gözümü kapatamıyorum. O resim önüme geliyor. Bu çocuklar bunu yaşadı. Çocuklar elleri öpülesi çiçekler…
İnsan büyüdüğünde hayatının en zor zamanlarını çocukluk denen bahçesinde açan çiçeklerin kokusu ile atlatır. Çocukluğunuzda ne kadar güçlü ve hasarsızca büyürseniz öyle iyi ve güçlü bir insan olursunuz. Lütfen bu çocukların bahçelerindeki pislikleri hep birlikte temizleyelim.Yeni çiçekler ekelim. Kokuları tüm pislikleri unuttursun…
Mutlu günler dilerim….
Paylaş