Ege’nin en büyük kanser hastanesini kurmak istiyoruz

Dünyanın her yerinde dev projeler yapan büyük bir kuruluşuz

- Dünyada Lions kulüplerinin çalışmalarından örnekler verebilir misiniz?
- Afrika toprağında üreyen patates geliştirmekten, Nepal’in eğitim sisteminin oluşturulmasına, Bosna’da yıkılan okulların inşa ve tefrişinden Akdeniz’in kirlenmesini önleyen politikalar oluşturulmasına kadar çok proje var. Son 5 yıldır ana konumuz körlükle savaştır ve bunun için çeşitli ülkelerde 100 milyon doları aşkın proje gerçekleştirildi.
- Türkiye’de neler yapıldı?
- Sayısız eğitim ünitesi, binlerce öğrenci bursu, hastane odaları tefrişi, okuma yazma kursları, beceri kazandırma kursları, kütüphaneler, Atatürk büstleri, paneller, kampanyalar, sağlık taramaları, ağaç dikimleri, kültür yarışmaları, sergiler, ülkeyi tanıtan doküman, toplantı gibi hizmetleri sayabilirim. Bayrampaşa ve İdealtepe göz hastaneleri, Ahmet Ermiş Böbrek Hastahanesi, Çapa Hastanesi’ne diyabet merkezi ve göz bankası, Eskişehir ve Anadolu Özürlüler Rehabilitasyon Merkezleri, Sakarya Üniversitesi Sapanca Öğrenci Yurdu, Sakarya Üniversite binası, Ataşehir Engelliler Okulu, Silivri Spastik Çocuklar Eğitim Okulu, Sabahat Akşiray Spastik Çocuklar’a ek bina, Türk Böbrek Vakfı bünyesinde 50 dializ cihazı, 40 odalı Özürlüler Yaşam Evi, çeşitli kentlerde 35 ilkokul gibi kalıcı hizmetlerimiz de var.

Hasta dışarı çıkmadan üç ay kalıp tedavisini görsün

- Ege’nin en büyük kanser hastanesi projesi nasıl oluştu?
- Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Mehmet Füzün ile yaptığımız görüşmelerde çıktı. Her yıl bin 600 kişi Dokuz Eylül Tıp Hastanesi’ne kanser için başvuru yapıyor, bölgede her yıl 15 bin kişi yeni hasta olarak ekleniyor. Tedavi için ancak 3 ay sonraya gün veriliyor. Kanser hastası için 3 gün bile önemli. O bakımdan kesin ihtiyaç. Rektör, ‘Ölümlerin ilk sebebi kalp, ikincisi kanser’ diyor. Bu nedenle kanser hastanesi çok önemli.
- Bu hastanenin diğerlerinden ne farkı olacak?
- Kanserle ilgili gereken her şeyin yapılabileceği bir hastane olsun istiyoruz. ‘Kan tahlilleri, ışın tedavileri, sosyal dinlenme alanları hatta hasta yakınlarının dinlenme alanları olsun’ diyoruz. Yani hasta dışarı çıkmadan 3 ay kalıp tedavisini olsun.

Yerel medyayı desteklemek için kampanya düzenliyoruz

- Başka ne gibi projeleriniz var?
- 118-R bölgesi olarak Japonya’ya 35 bin şişe 3,5 litrelik su gönderdik. Çünkü Japonların suya ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Bir de yerel medyanın güçlendirilmesi çalışmamız var. Çünkü artık gazete alınmıyor, internetten okunuyor. Biz de İletişim Fakültesi Dekanlığı, Ege Ajans müdürümüz ve İletişim Fakültesi öğretim üyesi Oğuzhan Bey ile protokol imzaladık. Medya temsilcileri ile toplantı yaptık, sorunlarını dinledik. Şimdi, ‘Gazete oku, okut’ diyerek herkesi gazete almaya ve okumaya çağıracağız.

Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık birinci şartımız

- Kimler Lions’a üye olabiliyor?
- Dernekler Yasası gereklerine uyan her vatandaş üye olabilir. Birincil şart Atatürk ilke ve devrimlerine, cumhuriyete bağlılıktır. Bu konuda hassasız, 24 Temmuz’da Lozan’ı bir panelle andık. 25 Ağustos’ta Büyük Taarruz’un başladığı Kocatepe’ye gittik.
- Siz Lions’a nasıl katıldınız?
- 1980’de Yamanlar Leo Kulübü’nün kurucuları arasındayım, Lions ve leolukta 31’nci yılım. Zaten gençlik kollarımız olan Leo’luktan gelen bölgede ilk, Türkiye’de ikinci genel yönetmenim.

Dünya lionları Japonya’ya 6 milyon dolar yardım yaptık

- Uluslararası yardımlaşmalar kuruluşunuzda önem taşıyor değil mi?
- 2010, Japonya Dostluk Yılı’ydı. Bir Japon Lion, devrim sırasında İran’da mahsur kalan Japonları Türkiye’nin uçak tahsis ederek kurtarıp Japonya’ya göndermesiyle ilgili klasik müzik eserleri yazmış. O ve ekibine İstanbul Aya İrini’de konser verdirdik, 300 bin Japon yeni geliri Japonlar bize bağışladı. Zaten ‘99 depreminde de 2 milyon dolar yardım yapmışlardı. Biz de tüm dünya Lionları olarak Japonya’ya uluslararası vakfımız kanalıyla 6 milyon dolar gönderdik.

Türkiye’de bile olmayan tedavi sistemlerini getirmek istiyoruz

- Hastanenin ne kadar zamanda bitirilmesi düşünülüyor?
- 3-4 yılda bitmesini umuyoruz. Rektörümüzle bir de hayalimiz var. ‘Keşke ameliyat anında ışın tedavisi yapabilsek, hasta yüzde 100 atlatsa ve evine giderek bir daha tedaviye gelmese’ diyor. Amacımız Türkiye’de bile olmayan bu sistemi yeni hastaneye getirebilmek.
- Nasıl destek buluyorsunuz?
- Hayırsever işadamlarımız bağış yapıyor. Ayrıca 6 Nisan Çarşamba akşamı Swissotel’de büyük bir balo düzenliyoruz. İzmirli, Egeli hayırseverleri, sivil toplum kuruluşlarını bu projeye destek vermeye çağırıyoruz. Çünkü hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Şunu unutmamak lazım, yarın hepimizin o hastanede tedavi olmaya ihtiyacı olabilir. O nedenle bu konuya destek olmaya ve 6 Nisan’daki balomuza katılmaya davet ediyoruz.

STK’lara üye olmak mecburi olsa herkes topluma hizmet eder

- Bir sivil toplum örgütünün en tepesine gelmiş biri olarak sivil toplum bilinci konusunda neler söyleyeceksiniz?
- 2005’de yaptığımız bir araştırmada, Türkiye’de nüfusa göre sivil toplum kuruluşlarına üye olmak 0,25’lerde, yani 4 kuruluşa bir kişi düşüyor. Oysa İngiltere’de 1 kişi en az 7 sivil toplum kuruluşuna üye. Amerika’da bu 9, diğer ülkelerde 6-8 arasında, Türkiye’de bir bile değil. O nedenle o konuda çok zayıfız. Belki de çekiniyoruz üye olmaktan. Onlardaki bilince biz hala ulaşamamışız maalesef. Ticaret veya Sanayi Odası’na üye olmak kanunen mecburi ya, bence bir sivil toplum kuruluşuna üye olmak da mecbur tutulmalı hatta aidatı vergiden düşülmeli. Böylece herkes topluma hizmet etmiş olur.
- STK’da bu kadar yoğun çalışmak işinizi ve aile hayatınızı etkiliyor mu?
- İktisat fakültesi mezunuyum, sanayi sektöründe, bir de gayrimenkul sektöründe işlerim var. Bazen Lions’taki görevlerim ön planda oluyor maalesef. Ama görevimiz bir yıl, onu da en iyi şekilde yapmak isteyince eşim de destek oluyor.