Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv BalıkçısıYazarın Tüm Yazıları

Kelebekler’in yıkıldığı gece

Beyaz Kelebekler’in hikâyesi Kabataş Lisesi’nde başladı. Lise arkadaşı delikanlılardı.

Haberin Devamı

Henüz öğrenciyken kurdukları müzik grubuyla uzun yıllar sahnelerin tozunu attılar.

İsimlerine uygun bembeyaz kıyafetleri, yakalarındaki kelebek broşları, sahnedeki danslarıyla bir dönemin en sevilen, sempatik müzisyenleriydiler. Ender Akacan’ın renkli gözlüğü grubun ikonu haline gelmişti. Akacan o meşhur gözlükleri Karaköy’de seyyar tezgâhtan üç kuruş paraya onlarca adet almış, tüm sahne hayatı boyunca teker teker kullanmıştı.

Kelebekler’in yıkıldığı gece

Kurucu üyeler Rıfat ve Altan Eke kardeşler, Ender Akacan, Behzat Kutlubağ ve Bülent Ortaç’a daha sonra Ercüment Ateş katıldı. Ama grubu İstanbul’un bilinen sahnelerine taşıyan, hepsinin Turgut abisi, Turgut Akyüz oldu. O yıllarda sinemalarda film gösterilmeden küçük şovlar yapılırdı. Beyaz Kelebekler henüz lisedeyken filmlerden önce bu şovlara çıkıyordu. Daha sonra Kazablanka Gazinosu ile başlayan sahne hayatları dönemin en önemli gece kulüplerinden Maksim’de sürdü. Grubun kaderi tam 52 yıl önce bugün değişti.

Haberin Devamı

MÜZİK DÜNYASI SARSILDI

19 Ocak 1970 günü Maksim’deki programlarının ardından konser için iki otomobille İzmit’e hareket ettiler. Eke kardeşler ayrı araçlardaydı. Mola verdikleri bir benzinlikte aynı otomobile geçtiler. İki kardeş birlikte ön koltuğa oturdu. Behzat Kutlubağ, Bülent Ortaç ve solistleri Ülkü Üst de arka koltuktaydı. Hepsi yorgundu, uykuya daldılar. Gece yarısından sonra otomobil yalpalamaya başladı. Kayan otomobile bir kamyon sağ tarafından vurdu. Araç şarampole yuvarlandı.

Otomobilin ön tarafı yanmaya başladı.

Arka camdan Ülkü Üst ve Bülent Ortaç yaralı olarak çıkarıldı. Tam o sırada otomobil patladı. Altan ve Rıfat Eke ile Bülent Kutlubağ yanarak hayatlarını kaybetti. Altan 26, Rıfat ve Behzat 24 yaşındaydı. Cenaze töreninde sanatçı dostları ve hayranları Şişli Camisi’ni o kadar doldurdu ki, kalabalık Şişli Meydanı’na taştı.

20 OCAK 1970Kelebekler’in yıkıldığı gece

Haberin Devamı

AVRUPA’DA HİT OLDULAR

Bu sarsıcı kayıptan sonra grup müziği bırakmayı düşünüyordu. Ama müzik çevrelerinden devam etmeleri için büyük baskı geldi. Yeniden toparlandılar, onlarca sanatçının katıldığı bir konserle yeniden sahnelere döndüler. Kazada yanan enstrümanları bu yardım konserinin geliriyle yeniden aldılar. Bu kazadan 5 yıl sonra herkesin hafızasına kazınan “Sen Gidince” şarkısıyla sadece Türkiye’de değil, Hollanda başta olmak üzere Avrupa’da da liste başı oldular.

1982’de İzmir

Fuarı’nda son konserlerini verene kadar Türkiye’nin en uzun soluklu gruplarından biri olarak müzik tarihine geçtiler.

19 OCAK 1996

Kelebekler’in yıkıldığı gece

MÜJDE AR BAYKAL’IN VÜCUDUNU ÖVDÜ

1990’lı yıllarda Müjde Ar ile Şener Şen’in kabare şovu çok revaçtaydı.

Haberin Devamı

Siyasilerin taklitlerini yapıyor, sürekli gündem oluyorlardı. Siyasetçiler de Ankara’daki bu şovu kaçırmıyordu.

Ocak 1996’da şovu izleyenler arasında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eşi Olcay Hanım da vardı.

Müjde Ar, Baykal’a laf attı:

“Deniz Bey, sizin atletik yapınızı beğeniyorum. Bu atletik yapıyı da sanırım her hafta yapılan parti kongrelerinde, üst tribünden alt tribüne atlamanıza borçlusunuz.”

Ünlü sanatçı, Olcay Hanım’a takılmayı da ihmal etmedi:

“Size de buradan koalisyon teklifi yapacağım. Ben eşinizi çok beğeniyorum. Dilerseniz koalisyon yapalım. Deniz Bey işleriyle uğraşırken biz evde kadın kadına otururuz.”

Her iki espri de salonda kahkahalara yol açtı.

Haberin Devamı

Baykal ve eşi, şovun sonunda kulise giderek Müjde Ar ile Şener Şen’i kutladı.

19 OCAK 1970

Kelebekler’in yıkıldığı gece

ÇAĞININ ÖTESİNDE İZMARİTÇİ VALİ

İSTANBUL’un 12’nci valisi Mümtaz Tarhan, Demokrat Parti’nin önemli isimlerindendi.

Hukuk okumuş, Sayıştay Başkanlığı, Çalışma Bakanlığı yapmıştı. İşçilerle arası açılınca bakanlıktan ayrıldı. Hemen ardından 1957’de İstanbul Valisi ve Belediye Reisi oldu.

Geceleri kontrole çıkıyor, şehirdeki sorunlarla yakından ilgileniyordu. Görevini ihmal eden polislerin gözünün yaşına bakmıyordu. Pavyonda dövülen iki kişinin şikâyetini dinlemeyen bir komiseri görevden aldı. Çocuklara çok önem veriyor, onlar için spor alanları yapılacak alanları bizzat gezip seçiyordu. Bir de okuldan kaçan çocukları yakalıyordu. Tarhan, o dönem için çağının çok ötesinde bir karara imza attı.

Haberin Devamı

Kelebekler’in yıkıldığı gece

İstanbul sokaklarında yere izmarit atanlara ve tükürenlere ağır para cezası getirdi.

Ekmeğin 60 kuruş olduğu günlerde, ceza 5 liraydı. Üstelik bu lafta kalmadı, zabıtalar sokaklarda peş peşe ceza kesmeye başladı.

Gazetelerde “Ne yani vatandaşlar küllükle mi gezsin” yorumları yapılıyordu. Tarhan’ın valilik ve belediye reisliği sadece 6 ay sürdü. Baskılar nedeniyle istifa etti. Görevden ayrıldığı gün gazetecilerin “izmarit cezalarını” sorması üzerine şu yanıtı vermişti: “Bu şehir temizliğe muhtaçtır. Zecri (zorlayıcı) tedbir alınmasına ihtiyaç vardır. İzmarit çöp vesaire atan medeni şartlara uymayanlarla mücadele etmek bir belediye başkanının vazifesidir. Bana izmaritçi desinler, ne derlerse desinler.”

1970’te hayatını kaybettiğinde bile haberler, “İstanbul’da yere sigara atılmasını yasaklayan Tarhan öldü” başlığını taşıyordu.

Yazarın Tüm Yazıları